ABD en büyük korkusunu açıkladı

ABD en büyük korkusunu açıkladı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, Washington’da düzenlediği basın toplantısında kendisine yöneltilen ‘‘Türkiye’den geçerek IŞİD’e katılan yabancı militanlarla ilgili sorum var. Bakan Kerry de Türkiye’deydi. Bir sonraki adım ne, Türkiye yabancı militanların IŞİD’e katılımını önlemek için sınırı kapatacak mı?’’ sorusuna verdiği yanıtta, ABD’nin, IŞİD’e katılan ABD vatandaşı militanların, Suriye yada Irak’ta gerçekleştirdikleri eylemlerden sonra, sahip oldukları Amerikan pasaportu ile ABD’ye dönmelerinden ve burada eylem girişiminde bulunmalarından endişe duyduklarını dile getirdi. Harf, ‘‘Bu başa çıkılması gereken bir durum. Yalnızca Türkiye’den değil, başka ülkelerden de öyle. Bu ülkeler de bununla başa çıkılması gerektiğini biliyorlar. Yabancı militanların geçişini önlemek için yaptıkları girişimler, verdikleri sözler var. Ama biz özellikle Batılı militanlar, hatta sayılar az da olsa Amerikalı militanlar konusunda endişeliyiz. Batı ülkeleri pasaportuyla, sınırlar geçip IŞİD ile birlikte savaşa girdiler. Güvenlik açsından bu konuya çok odaklıyız. Yabancı militanların katılımına ilişkin Türklerle ve bölgedeki ülkelerle, her gün çok yakından çalışıyoruz. Başkan Obama da bunu paylaştı, IŞİD’in güçsüzleştirilip yok edilmesi gerek. IŞİD gibi bir terör örgütü ile, Irak’ta olduğu gibi önce aldıkları toprakları geri almakla, sonra da onlara para ve insan katılımı akışını keserek yani gerek duydukları oksijeni keserek başa çıkabilirsiniz. Türkiye ile de biz buna odaklandık’’ dedi.

ODAK NOKTAMIZ IŞİD

ABD’nin, Irak ve Suriye’de kritik bölgeleri ele geçiren terör örgütü IŞİD’i etkisiz hale getirmek için geniş bir koalisyon oluşturma girişimini sürdürdüğünü ve koalisyonun odak noktasının IŞİD olduğunu vurgulayan Harf, IŞİD militanlarının sayısına ilişkin güncellenmiş bilgiler de verdi. IŞİD’e katılan militan sayısının, ABD Merkezi İstihbarat Servisi CIA’nın ilk başta öngördüğü rakamlardan çok daha kabarık olduğunu belirten Harf, ‘‘Mayıs ve Ağustos aralığı içinde yapılan istihbarat değerlendirmelerine göre, IŞİD’in Irak ve Suriye kapsamında 20 ile 31 bin 500 arasında militana sahip olduğunu sanıyoruz. IŞİD’in sahada kazandığı başarılarla birlikte örgüte katılım da arttı. Örgüte katlan Batılılar ve özellikle Amerikalılar üzerinde özellikle uyanık davranıyoruz’’ diye konuştu.

ABD’nin, ülkeye yönelik en büyük IŞİD tehdidini öncelikle Bat ülkeleri, özellikle de ABD pasaportu taşıyan kişilerden gördüğünü belirten Harf, ‘‘Özellikle Amerikalılar, tabii Avrupalılar militanlar da tehdit unsuru. Söz konusu Amerikalılar olunca pasaportlarını iptal edebiliriz. Avrupalılar olunca daha çok güvenlik soruşturmasından geçirebiliriz. Potansiyel tehditleri belirlemek için Avrupa ülkeleri ile de işbirliğinde çalışıyoruz. Şu an yüz yüze olduğumuz ve başa çıkılması gereken en büyük sorun bu’’ dedi.

IŞİD’e sayıları 15 bini aşan yabancı militan katıldığının belirlendiğini vurgulayan Harf, ‘‘Yani IŞİD’in çoğunluğunu yabancı militanlar oluşturuyor. Bunlardan 2 bini Batı ülkelerinden oluşuyor. IŞİD’e 80 ülkeden katılım olduğunu düşünüyoruz. Başka terör örgütlerine de katılanlar var ama, bir düzineden çok Amerikalının da IŞİD ile birlikte savaştığını biliyoruz’’ diye konuştu.

TÜRK HÜKÜMETİNİN IŞİD’E YARDIM ETTİĞİNE İLİŞKİN KANIT YOK

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, bir gazetecinin ‘‘Türkiye ve ABD ilişkilerini nasıl betimlersiniz, özellikle Türkiye koalisyona katılım İncirlik üssünü de açmak konusunda çekimser kalırken. ABD’de bu konuda hayal kırıklığı var mı? ABD medyasında yer alan, Türkiye’nin Suriye’de, aralarında IŞİD’in de bulunduğu radikal İslamcılara silah sağladığı haberlerini teyit eder misiniz?’’ sorusuna verdiği yanıtta, Türk hükümetinin IŞİD’e yardım ettiğine ilişkin ellerinde bir kanıt olmadığını söyledi. Harf, ‘‘Türkiye yakın bir NATO müttefiki. Dışişleri Bakanı Kerry daha yeni oradaydı. Biliyoruz ki her ülke kendine göre katkıda bulunabilir ve biliyoruz ki her birinin duyarlı olduğu noktalar var katkıda bulunabilmeleri için. Türklerle kontra terörizm konusunda sıklıkla görüşüyoruz, bu konuda yakın ilişkimiz var. Militan akışı konusunu da görüştük. Hiçbir hükümetin IŞİD’e destek verdiğine ilişkin bir kanıtımız yok. Bazı ülkelerde kişisel olarak destek olanlar olduğunu biliyoruz. Bu da onların finansal beslenmesini engellemek için çalıştığımız konulardan biri’’ dedi.