Açıklanan ölü sayısı gerçeği yansıtmıyor... İşte nedeni!

Şu anda dünyada 665 bin civarında vaka bulunuyor ve bu sayı her geçen dakika artıyor. Dünya çapında ölü sayısı ise 31 bine yaklaşıyor. Ortaya atılan bir iddia ise dünyayı tam anlamıyla şoka soktu. İngiliz gazetesinin yayınladığı rapora göre, Çin'de gerçek ölü sayısı, yetkililerin rapor ettiği ölü sayısından 40 kat fazla olabilir. Üstelik rapora göre Pekin corona virüsü konusunda zafer kazandığını düşünerek yabani hayvan pazarlarının varlığını sürdürmesine göz yumuyor. İngiltere'de salgının yayılmasını önlemek için alınan bir tedbir ise dünyayı şaşkına çevirdi. İşte corona virüsüne dair son dakika gelişmeleri...

Dünyaya yayılan corona virüsü salgınıyla ilgili tüyler ürperten haberler gelmeye devam ediyor.

Çin'de ortaya çıkıp dünyaya yayılan ve 665 bin kişiye bulaşan salgın hastalıkla ilgili kabus gibi bir haber geldi.

İngiliz Daily Mail gazetesinin Çin'deki corona virüsü vakalarıyla ilgili haberi büyük yankı uyandırdı.

İngiltere başta olmak üzere pek çok ülkede, Çin'in dünyayı virüs konusunda yanlış bilgilendirdiğine dair bir inanış oluştu.

Kendisi de corona virüsüne yakalanan İngiltere Başkakanı Boris Johnson ve müttefikleri, ülkenin virüsün kaynağı Çin ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmelerini istiyor.

Bugün Daily Mail gazetesinde yayınlanan rapor, Çin'in pandemi kabul edilen corona virüsü konusunda yanlış bilgiler yaydığını ve gerçek ölü sayısını gizlediğini öne sürüyor.

Ancak Wuhan'daki bir cenaze evinin, ölülerin küllerinin saklandığı özel vazolardan 5 bin adet sipariş vermiş olduğu bilgisinin sızdırılması, endişeleri daha da artırdı.

Şu anda dünyada 665 bin civarında vaka bulunuyor ve bu sayı her geçen dakika artıyor. Virüsün doğduğu ülke olan Çin'de vaka sayısı 82 bin olarak bildirildi.

Ülkede uzun süredir vaka sayısında büyük artışlar olmuyor. Yeni vakaların da hep yurt dışı kaynaklı olduğu ileri sürülüyor.

Çin'deki ölü sayısı ise 3 bin 304. Ülkede 75 bin 576 kişinin iyileştiği iddia ediliyor.

Corona virüsünün Hubei eyaletindeki önemli bir ulaşım merkezi olan Wuhan'daki yabani ve canlı hayvan pazarında satılan hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülüyor.

Uzmanlar, Asya'daki vahşi yaşam pazarlarındaki kötü koşulların yeni ölümcül salgın hastalıklar için adeta bir “saatli bomba” olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor.

Üst düzey bir bakan, Çin'in bu pazarlara baskı yapmazsa diğer ülkeler tarafından dışlanmış bir devlet olma riski taşıdığını söyleyecek kadar ileri gitti.

Üstelik Daily Mail gazetesinde yayınlanan rapora göre Pekin corona virüsü konusunda zafer kazandığını düşünerek yabani hayvan pazarlarının varlığını sürdürmesine göz yumuyor.

“Her zaman yaban hayatı pazarlarının bir salgın tarifi olduğunu biliyorduk. Çin'in bunları hemen kapatması gerekiyor” dedi.

Houston-Downtown Üniversitesi'nde Doğu Asya Siyaseti doçenti olan Peter Li, Daily Star gazetesine yaptığı açıklamada, hastalığın tekrar yayılmasını önlemek için bu tehlikeli pazarlara hayvan sağlayan tedarik zincirlerinin her birinin parçalanması gerektiğini söyledi.

“Yaban hayatı pazarlarının yasaklanması önemli bir adım. Ama yeterli değil. Çin'de yaban hayatı ticareti, yasadışı avcılık ve istifçiliği temel alıyor. Buna ek olarak, uzun mesafeli nakliye, pazarlarda satış, restoranlarda ve yol kenarındaki tezgahlarda kesim ve işleme... Yasakların tkili olabilmesi için zincirin halkalarının her birinin kopması gerekir.”

Öte yandan corona virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin bini geçmesi üzerine insanlara evde kal çağrısı yapılan İngiltere’nin Derbyshire bölgesinde polis, birçok kişinin karantina kurallarını ihlal ettiğine dair ihbar aldı.

Bunun üzerine ekipler, her yıl yüz binlerce turist çeken ve ülkenin Harpur Hill kasabasında bulunan ‘mavi gölü’, 'selfie' çekmeye gelenleri durdurmak için siyah boya ile doldurdu.

Polis olayla ilgili yaptığı açıklamada, insanların ‘mavi gölü’ ziyaret ettiklerine dair ihbar aldıklarını belirterek, "Fotoğraf çekmek için (mavi gölün) güzel bir yer olduğu konusunda şüphe yok. Ancak, bu yer tehlikelidir ve bu şekildeki toplanmalar hükümetin mevcut talimatlarına aykırıdır. Bunu göz önünde bulundurarak göle gittik ve gölün daha az çekici görünmesini sağlamak için su boyası kullandık" ifadelerini kullandı.

Hollanda'da ise corona virüsü salgının ilk saptandığı ve en yaygın görüldüğü yer olan Brabant eyaletinde, büyük bölümü yaşlılardan oluşan çok sayıda kişinin, corona virüsü nedeniyle hastaneye yetişemeden evinde öldüğü belirtildi.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın aktardığına göre bu yüzden, ölen kişiler salgın kurbanları arasında sayılmıyor.

Hollanda Televizyonu'nda (NOS) yayınlanan "Nieuwsuur" (Haber Saati) programına göre, Uden, Erp, Schijndel, Boerdonk başta olmak üzere, Brabant'taki birçok kent ve kasabada ölen çok sayıda kişi, test edilmeden gömüldü.

Bu nedenle, Brabant bölgesinde hastaneye gidemeden evinde ölen çok sayıda koronavirüs hastası, salgın kurbanları arasında sayılmıyor.

Hollanda'da günde ortalama 2 bin - 2 bin 500 arasında test yapılabiliyor. Hollanda Aile Hekimleri Birliği'ne (NHG) göre, bu nedenle, açıklanan ölüm sayıları gerçeği yansıtmıyor.

Uden kentindeki aile hekimlerinden Eduard Graat, "Dün 3 hastam öldü. Biri koronavirüs pozitif çıktı. Ama diğer ikisi, korona belirtilerine rağmen test edilmeden gömüldü" dedi. Hollandalı hekim, her gün en az 2 hastasının salgın nedeniyle kaybettiğini söyledi.

Salgına bağlı ölümlerin artması, cenaze hizmetlerinde yoğunluğa neden oldu. Brabant bölgesindeki cenaze şirketleri, iş yoğunluğu nedeniyle artık yeni başvuru kabul etmiyor. Ölülerin yakıldığı krematoryumlar da, haftanın 7 günü çalışma kararı aldı ancak yine de talebe yetişilemediği belirtiliyor.

Veghel kasabasındaki cenaze şirketi yöneticisi Ton Claassen, günde en az 3 cenaze kaldırdıklarını söylüyor. Salgın önlemleri nedeniyle cenaze törenlerine en fazla 4 kişi kayılabiliyor. Onlar da, birbirlerine 1,5 metreden fazla yaklaşamıyor. Birçok yaşlının, geride kalanları salgında korumak için, cenaze töreni yapılmamasını vasiyet ettikleri belirtiliyor.