Ağrılılar İstanbul’da Buluştu

Ağrılılar İstanbul’da Buluştu

Ağrı Valisi Dr. Mehmet Tekinarslan, “Kardeşin kardeşle kavgası düşmanı sevindirir” dedi.
EMİTT Fuarı için İstanbul’da bulunan Ağrı Valisi Dr. Mehmet Tekinarslan ve Belediye Başkanı Sırrı Sakık, İstanbul Ağrılılar Derneği’nin verdiği yemeğe katıldı. Yemekte konuşan Vali Tekinarslan, “EMİTT Fuarı’nın en büyük faydalarında birisi, en azından senede bir kere, bir kaç gün siz değerli hemşehrilerimizle bir araya geliyoruz. Buluşmalarda biz sizlerle Ağrı’da ne olup bitiyor onları paylaşıyoruz, sizlerde Ağrı ile ilgili kanaatlerinizi ve beklentilerinizi paylaşıyorsunuz. Ben bu yemeğin organizasyonunda emeği geçen başta dernek başkanımız olmak üzere bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ağrı’nın sorunları noktasında belediye başkanımızla hemfikiriz. Bu sorunları ortadan kaldırmak, çözümler üretmek ve daha yaşanılır bir hale getirmek için hepimize ciddi görevler düşüyor. Sevgimizi, gönlümüzü bir kılacağız. Eğer İstanbul’da 180 bin Ağrılı yaşıyorsa, siyaset karar verme aşamasına geldiğinde Ağrılıların kararını da dikkate almak durumunda kalır. Bunu da birlik beraberlik içerisinde hareket ettiğimiz zaman başarabiliriz” dedi.
Ağrı’da sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi veren Tekinarslan, “Şu anda onlarca okulumuz inşaat hallinde; liseler, ortaokullar, ilkokullar, bin 500 kişilik kapasiteye sahip kapalı spor salonu yapıyoruz. 750 kişilik öğrenci yurdumuz bitti, Allah kısmet ederse, önümüzdeki aylarda hizmete açılacak. Yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız bitti, bir iki ay içerisinde açılışını yapacağız. Diyadin ilçemizde memleket ve insan sevgisinin önemini bilen değerli bir hemşehrimiz Abdulbari Goozal Bey bir sera ve termal turizm yatırımı başlattı. Biz ona güvendik o da devletine güvendi, şu ana kadar 10 milyon liralık para harcadı ve 20 dönüm arazide bir sera kurduk. Antalya’nın ya da Türkiye’nin değil, dünyanın en modern serası Ağrı’dadır. Fidelerimiz 25-30 santimetre boya ulaştı ve bir aya kadar ilk mahsulü alacağız. Bu tamamen devletine ve insanına olan sevginin tezahürüdür. Yoksa iş adamımız dünya çapında iş yapan birisidir. Ama ricamız üzerine kendi toprağında yatırım yapıyor. Hem ekonomiye hem de istihdama katkıda bulunuyor. Yine aynı şekilde Doğubayazıt ilçemizde 25 milyon liralık bir yatırımla bir yıllık süre içerisinde 200 dönümlük bir alan içerisinde birkaç fakültenin yer aldığı bir kampüs bitmek üzeredir. Yine Doğubayazıt’ta eski Doğubayazıt evlerini canlandırıyoruz. Ahmed-i Hani Müzesi yapıyoruz. Mezarlık mescidini, İshakpaşa Mescidi’ni restore ediyoruz. Köylerimize onlarca kilometre karayolu yaptık. İçme suyu sorununun yüzde yüzüne yakınını çözdük. Belediye hizmetlerimizde kendini hissettirecek bir duruma geldik. Bunların tamamını sizler için yapıyoruz. Vatandaşımız hangi alanda bir hizmet istiyorsa devlet olarak, yerel yönetimler olarak bunları karşılamak için çalışıyoruz. Bunların hepsini görevimiz olduğunu için, Ağrı’yı sevdiğimizden, sizlere olan sevgimizden, muhabbetimizden yapıyoruz. Bunları yaparken de yalnız değiliz. Siz değerli hemşehrilerimizin çok değerli katkılarını görüyoruz. ‘Ben okul yaptıracağım, ben taziye evi yapacağım, ben taziye evi yaptıracağım’ diye çok sayıda başvuru görüyoruz ve bunlar büyük ölçüde hayata geçiriliyor. Evet gerçekten Ağrı gelişmişlik sıralamasında sonlarda ama şunu gözden kaçırmayalım. Ben gelirken karayolu ile geldim. Normal bir hızla geldik ve 13 saatlik bir yoldan sonra buraya ulaştık. Bu yol belki on sene önce 25-30 saatlik bir yoldu. Hangi virajda kalırız, hangi rampada su kaynatırız, yolda kalır mıyız diye bir endişemiz olmadı. Sarıcan Deresi’nde karşıdan gelen arabayı bekleyecek miyiz, geçecek miyiz diye düşünmedik, çok şükür bunlar sorun olmaktan çıkmış. Bugün Edirne’den çıkıyoruz ve Ağrı’ya konforla ulaşıyoruz. 2000’li yıllarda Ağrı’da havayolu ile seyahat eden insan sayısı 7 bin, 2014 yılında bu rakam 200 bin. Daha dün 9 tane ambulans, 4 tane kar üstü aracı hizmete soktuk. 2002 senesinde illimizin tamamındaki ambulans sayısı 9, bugün 9 tane ambulans hizmete sokuyoruz, haber ihtiyacı bile duymuyoruz. Her alanda bu gelişmeyi fark etmemiz lazım. Bu gelişmenin merkezinde yatan da birbirimize olan güven, huzur ve istikrardır. İnşallah önümüzdeki günler; hepimizin ortak gayreti ile ülkemiz, ilimiz çok daha huzurlu günler yaşayacağız. Çok değerli belediye başkanımız siyaseten çok deneyimli bir insan. Ama inandığı gibi konuşan, ülkemizin barışı ve huzuru için, gençlerimizin, çocuklarımızın daha aydınlık bir gelecekle buluşması için emek veren bir insan. Bizler hükümetimizin büyük bir kararlılıkla, yüksek riskler alarak, uluslararası boyutlara ulaşan risklere göğüs germek pahasına Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli sorunu olan çözüm sürecini görev yerlerinde yürütmekle görevli olan insanlarız. Hepimiz inanıyoruz ki, kavganın bir faydası yok. Kimseye hayrı yok. Hele kardeşin kardeşle kavgasının düşmanı sevindirmekten başka bir sonucu yok. İnşallah birbirimizi sımsıcak kucakladığımız, yüzlerce yıl bir arada yaşadığımız bu topraklarda; aydınlığı, huzuru ve refahı yine hep bir arada yaşayacağız” diye konuştu.
Belediye Başkanı Sırrı Sakık ise, Ağrı’da büyük bir yoksulluk olduğuna değinerek, “Ağrı’nın 4-5 mahallesinde siz antenleri ortadan kaldırdığınızda, ortaçağ yaşanıyor. Türkiye’de metrekareye en çok yoksulluğun düştüğü kent Ağrı’dır. Hem doğanın, hem devletin, hem de Kürt siyasi hareketinin ihmal ettiği bir memlekettir. Benim üzerinde durduğum nokta da budur. Ağrı’nın içinde bulunduğu haksızlığı Türkiye kamuoyuna duyurmak ve Ağrı’yı hak ettiği noktada temsil etmektir. Biz Ağrı’ya sadece bir siyasi pencereden bakmıyoruz. Kısa bir yaşamımız var, bu kısa yaşamda halkımıza ve ülkemize eğer birlikte geleceğimizi inşa edeceksek, hepimize ve hepinize sorumluluklar düşüyor. Burada yaşayan hemşehrilerimiz dahil olmak üzere hiçbirimiz buradaki sorunlara yüz çeviremeyiz, görmezden gelemeyiz. Bizimle dayanışma içerisinde olun, bize el uzatın. Ağrı’yı yeniden inşa etmek için sizden de destek istiyoruz. Ağrı ihmal edilmişse valisiyle, belediye başkanıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla bunu ortadan kaldıracağız. Ağrı adına ortaklaşarak bunu başarabiliriz ” diye konuştu.
Ağrı’nın bir Anadolu mozaiği olduğunu vurgulayan Sakık, Ağrı’nın farklı kimliklerin, farklı zenginliklerin yaşadığı bir kent olduğunu ve bu özelliklerin herkes için kutsal olması gerektiğini söyledi.