AK PARTİ SEÇİM BAŞKANLIĞI BÖLGE TOPLANTISI YAPILDI

AK PARTİ SEÇİM BAŞKANLIĞI BÖLGE TOPLANTISI YAPILDI

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Seçim Başkanlığı Bölge Toplantısı yapıldı.
Rescate Hotels’de düzenlenen toplantı, İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda, 2015 seçimlerin önemine değindi. Haziran ayında yapılacak olan seçimlerin eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin mücadelesi olacağını vurgulayan Soğanda, “Bu seçim, barış sürecini isteyenlerle istemeyenlerin mücadelesi olacak. Yatırımların gelmesini isteyenlerle istemeyenlerin mücadelesi olacak. Türkiye’yi kaosa çevirenlerle Türkiye’nin gelişmesini isteyenlerin mücadelesi olacaktır. İslam aleminde savaşı isteyenlerle istemeyenlerin mücadelesi olacaktır. Bu nedenle ilimize, bölgemize, Türkiye’mize, İslam alemine, dünyaya barışın ve huzurun gelmesini istiyorsak, topyekun bir şekilde 2015 seçimlerine hazırlanmak zorundayız. Ayağımıza pranga olmuş despot ve ceberut devletin anayasasını değiştirmek zorundayız. İşte buda ancak 2015 seçimlerinde göstereceğimiz başarı ile gerçekleşebilir. Halkın iradesinin, gerçek anlamda demokrasinin vazgeçilmesi olan sandıklara yansıması ile mümkün olabilecektir” dedi.
CHP, MHP ve HDP’nin koalisyon kurarak AK Parti karşısında durduğunu dile getiren Soğanda, “Onun için bizim davamız yüce bir dava. Bizim davamız sadece Van’ın ve Türkiye’nin davası değil, aynı zamanda dünya mazlumlarının davasıdır. Emin olun Filistin’deki İsrail zulmü altında inim inim inleyen bir yavrunun, bir Filistinli çocuğun Van’daki bir oya ihtiyacı vardır. Ümmetin her tarafının Van’daki, Muş’taki, Bitlis’teki, Hakkari’deki bir oya ihtiyacı vardır. Onun için bir oy, çok önemlidir. Gelişecek olan Türkiye’ye engel olan, Türkiye’nin önüne set çeken, AK kadroların önüne set çeken bir anayasa vardır. Bu anayasa 82 Anayasası’dır. Bu anayasa değişmediği müddetçe, gelişmişlik düzeyimiz maalesef ayağımızdaki prangalar olacaktır. O prangaları işte 2015 seçimlerinde Allahın izniyle sizlerin desteğiyle kıracağız. Başımız dik, alnımız açık olacak. Kapı kapı dolaşacağız. Omuz omuza AK kadroların yapmış olduğu hizmetleri her tarafa anlatacağız” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin her zaman barıştan yana olduğunu ancak birilerinin barışı istemediğini dile getiren Soğanda, “Kobani olaylarında memleketimi cehenneme çevirenler, Kerbela’ya çevirenler; diğer taraftan burada belediyeyi elinde bulundurup itfaiyeyi bile gönderemeyen o zihniyete bizim ders verme zorunluluğumuz var. Bu kadroların ders vermesi lazım. İşte onun içindir ki halkın iradesinin tam anlamıyla sandığa yansıyabilmesi için sandıklarımıza hakim olmak zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
“CHP ATATÜRK’ÜN PARTİSİ DEĞİL, DENİZ BAYKAL’IN PARTİSİDİR”
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Seçim İşleri Başkanı İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Haziran ayında çok önemli bir seçimin yapılacağını ve bu seçimlerde AK Parti’nin önünü kesmek isteyenlerin 2 yıl öncesinden Gezi olaylarıyla birlikte çalışmaya başladığını bildiren Şentop, Gezi Parkı’nda ağaçlarla ilgili başlayan sokak hareketinin, çapulcu hareketinin ardından 17-25 Aralık’ta paralel cuntanın darbe teşebbüsünün ortaya çıktığını anımsattı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Atatürk’ün partisi olduğu söylemlerinin yalan olduğunu ifade eden Şentop, “CHP şimdiki Atatürk’ün partisi diyorlar ama bu CHP, Deniz Baykal’ın partisidir. Atatürk’ün 1923’te kurduğu partiyle sadece isim benzerliği var. Bunu neden söylüyorum. 1981 yılında 12 Eylül 80 darbesinden sonra bütün siyasi partiler kapatılıyor. Tüzel kişilerin hukuki varlıkları kapatmayla sona eriyor. 1981 yılında Türkiye’de ne kadar siyasi parti varsa o zaman darbe rejimi partilerin hepsini öldürmüş. Yani Atatürk’ün kurduğu CHP’de 1981’de ölmüş. 1991’de eski isimlerle partilerin kurulacağına dair kanun çıkıyor ve Deniz Baykal aynı isimle partiyi kuruyor" dedi.
AK Parti olarak görev geldikleri günden itibaren bu zihniyete karşı savaş açtıklarını ve bunu temel hak ve hürriyetlerin alanını genişleterek yaptıklarını aktaran Şentop, 27 Nisan’da yayınlanan e-muhtıraya gereken cevap verilerek Türkiye tarihine ilk kez şımarmış zihniyete "dur" dendiğinin altını çizdi.
Türkiye 12 yıldan bu yana siyasi ve ekonomik istikrarını sürdürdüğünü ve yüzyıldır çözülmeyen sorunları çözmek için adımlar attığını belirten Şentop, "Düşünün; Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş olsa Türkiye bu günlere gelebilir miydi? Mümkün değil. Siyasi liderler geçmiş dönemlerde Kürt sorunuyla ilgili bir cümle kurduktan sonra söylediklerini unuttular" ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun çözülmesi konusunda atılan adımların sonucunda Çözüm Süreci denilen kısma gelindiğini ve yeni anayasanın hazırlanması için tüm partilerin temsil edildiği Uzlaşma Komisyonu kurduklarını dile getirerek şunları söyledi:
"Bölge dünyanın en önemli bölgesi. Ekonomik, insan kaynakları, dinler ve ideolojiler bakımından en önemli bölge. Bölge üzerinde herkesin bir takım hesapları olmuştur, o nedenle bölgeyi istikrarsız bir halde tutmak, daha önce açılan yaraların kapanmasını engellemek büyük güçlerin hedefi olmuştur. Ama bunlara imkan sağlayacak zeminin olması lazım. İşte bu zemini de biz kendi ellerimizle oluşturmuşuz. Biz yıllarca bir arada yaşamışız ama ne zaman aramıza fitne girmiş, bizim büyük devletimizi yıkmak için araya fitne sokmaya başlamışlar, biz de bizi bir arada tutan değerlerimize sahip çıkamamışız. Bu anayasada devletin milleti deniyor, yani devlet, anayasaya göre milleti kendi mal varlığı gibi görüyor. Onun için her şeyine karışıyor. Bu sakat anlayış. Biz bunu tersine çevireceğiz, devletin milleti olmaz, milletin devleti olur. Herkes bu sürecin sorumluluğunun kendine düşen payını yerine getirmek zorundadır. Kanuna aykırı hareket edenlere devlet kendi imkanları çerçevesinde uygulayacaktır. Her şeyin konuşulabileceği bir Türkiye’yi arzu ediyoruz. Herkes talebini siyaset yoluyla ifade etsin. Ama tehdide şantaja boyun eğmeyeceğiz, pabuç bırakmayacağız."
Paralel yapıya da değinen Şentop, "Bu dinlemeler, tape kayıtları Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Van Münit’ sürecinden sonra başlamış. AK Parti’yi devre dışı bırakarak Türkiye’yi ABD başkanının önünde el pençe durmasını isteyen bir hale getirmek istediler. Bunun taşeronluğunu paralel yapıya verdiler. Yapılanların hepsi seçimleri etkilemek içindir. Her seçimde artık biter dediler ama bitmeyince kapatma davası açtılar. 2 kişiden birinin oy verdiği partiyi kimse kapatamaz. Hayal kırıklığına uğradılar. Onan için bir araya gelmesi hayal edilmeyen kesimler bir araya geldi. ’Hangi ilde kim güçlüyse onu destekleyin’ dediler. Bütün Türkiye’deki AK Parti muhaliflerini bir araya getirdiler ve son kozlarını oynamak istiyorlar. Ama bu seçimlerde de halkımız gereken dersi verecek" şeklinde konuştu.
Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP), AK Parti’ye geçen Van Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mecit Aladağ’a rozetinin takıldığı toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
Toplantıya, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Ataş, Seçim İşler Başkan Yardımcısı Yusuf Başer, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Fatih Çiftçi, ilçe başkanları ve partililer katıldı.