Ak Parti’li Saral’dan Hdp’lilere Çözüm Süreci Cevabı

Ak Parti’li Saral’dan Hdp’lilere Çözüm Süreci Cevabı

AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, HDP’lilerin "Kobani düşerse Ankara düşer" açıklamarına ilişkin, "Çözüm süreci, ağzından çıkanı kulağı duymayan üç beş şovenistin cebinde değil" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Saral, hem HDP’nin Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesi halinde Türkiye’deki "çözüm süreci"nin de sonlanacağı yönündeki açıklamalarına hem de HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk’un "Kobani düşerse Ankara düşer" açıklamasına cevap verdi.
"Kobani, Suriye’de Kürt kimliğine ’haymatlos’ yaftası yapıştırıldığı gün düşmemiş miydi?" diye soran Saral, "Ruhuna nüfuz edemediği ’düşme’ kavramı üzerinden ilk mektep çocukları gibi hecesi düşük tekerleme üretmeye çalışan şovenizm, sadece sözü değil aklı, mantığı ve vicdanı da ayağa düşürmüştür. Belli ki şovenist şartlanmışlıkta olanın realitede, reel olanın da şovenizmde karşılığı yoktur" dedi.
Saral, açıklamasında şunları kaydetti: "Kobani düşerse Ankara düşer’ derken tarih kuramına, siyasetin, sosyal siyasetin, fütürizmin, hatta ilm-i nucumun dahi hiç bir esasına iltifat etmeyen bu zihniyetin yer çekimine de itibar etmediği aşikardır. Evet, biz Viyana önlerinden bu sınırlara kadar düştük. Bizim için bundan sonrası düşüş değil yok oluştur. Her hangi bir tarih kitabının, her hangi bir sayfasında bu milletin yok olduğuna dair tek cümle heceleyen var mı? Kimliğini ve haklarını elinden alan Baas rejimiyle günübirlik hesaplar çerçevesinde el ele verirken tarihine ve kimliğine ihanet eden ucuz kimlik satıcılarının Suriye’de hesabı tutmayınca samanlıkta kaybettiğini avluda arayan Nasreddin Hoca gibi şovenist patırtılarla Ankara’yı itham etmesi, en hafif ifadeyle marazi bir ruh infialidir. Etnik kimliğini siyasi şantaj malzemesi haline getiren bu zihniyetin davası, Kürt için mücadele değil mücadelesi için kürdü katlettirme davasıdır. Kimliğini baskılayan Baas rejimine karşı kimlik ihbar eden bir tavrın içine girmezken aynı değerlerle kimlik bulduğu kardeşlerine karşı kimlik mücadelesi verdiğini iddia eden kavim bezirganlarının bu tavrı tutarsızlıkla, paradoksla izah edilemez. Nasıl ki IŞİD gerçek İslam’ın ve bölgenin sosyal dinamiklerinin içinden çıkmadı ise PKK’da aynı IŞİD gibi Kürt halkının içinden değil batılı tiranların kasasından çıkan bir cinayet işletmesidir."
"HÜKÜMET SÜREÇTE SİZE SERVİS GARANTİSİ VERDİ Mİ?"
"Her seferinde çözüm sürecini şantaj malzemesi haline getirerek hamiyetperver bir milletin sinirlerini zorlayan HDP’li siyasetçilere sormak gerekir: Hükumetimiz bu süreçte size servis garantisi mi verdi?" diyen Saral, "Kobani, çözüm sürecinde hükümetimizin mükellef olduğu servis garantisi kapsamına mı giriyor? Dünyanın neresinde olursa olsun sana ve ideolojine hizmet eden herkesi ve her kesimi Türkiye Cumhuriyeti himaye etmeye mecbur mudur? Birleşmiş milletlerden talep edilmesi gerekeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden talep ederken hükumeti açığa düşürmeye çalışan, aidiyet vergisi tarh ettirdiği kimliği kardeşi aleyhine provoke ederek eski Roma’da kandan haz alan tiranlar için organize edilen gladyatör dövüşlerini, iaşesini kandan ve kaostan kazanan Yeni Roma’nın Tiranları için ülkemizde kardeşi kardeşe kırdırtma tertibine dönüştürmek isteyenlerin hesabı ortadadır. Bu milletin derin irfanı kavim bezirganlarına, kaos komisyoncularına geçit vermeyecektir. Çözüm süreci, ağzından çıkanı kulağı duymayan üç beş şovenistin cebinde değildir. Çözüm süreci, bu milletin ortak aklının, ortak değerlerinin ve ortak tarihinin garantisi altındadır. Bir oluncaya dek hepimiz, tarih için, yarın için, makul için seferberiz" ifadelerini kullandı.