Alaattin Çakıcı hakkındaki sağlık raporuna iki farklı tepki

Alaattin Çakıcı hakkındaki sağlık raporuna iki farklı tepki

Kırıkkale'nin Keskin ilçesindeki T Tipi Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nde tedavi gören Alaattin Çakıcı'nın 'süresiz sağlık kurulu' raporu ortaya çıktı.

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nce 22 Haziran günü hazırlanan ve Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen 'süresiz sağlık kurulu' raporunda, Alaattin Çakıcı'nın değişik türde 16 hastalığının bulunduğu, bu hastalıklardan 6'sının ölümcül düzeyde olduğu kaydedildi. Raporun açıklama bölümünde, Çakıcı'nın ölüm riski bulunduğu belirtilerek, şöyle denildi:

"Çakıcı'nın hastalıklarından dolayı hayatını kaybetme olasılığı yüksektir. Bu nedenle birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki akrabaları ve yakın arkadaşları ile haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında hem sağlığı hem morali açısından aynı zamanda helalleşme açısından sürekli bu zaman dilimleri arasında kendi istediği isimlerle kişi ve sayı adeti koymadan kendisi için bu ziyaretler hastalıkların kontrol edilebilmesi ve morali açısından hastayı yeniden hayata bağlayabilir. Yine de her şeyi Allah bilir. Odasında her türlü açık görüş yapabilir."

Açıklamanın devamında, raporu hazırlayan doktorların isimleri kaydedilerek, raporun Keskin T Tipi Cezaevi Müdürlüğü ile Keskin T Tipi Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı'na gönderilmesi konusunda gereğinin yapılması istendi.

GÖREVDEN ALINDILAR

Kırıkkale Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar'ın görevden alınmasının ardından raporda imzası bulunan Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş ve Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Tekin Akça da görevden alındı.

TTB: TIBBİ DEĞİL

TTB'nin Sağlık Bakanlığı'na hitaben yazısında "Söz konusu rapor tanı ve tedavi sürecine dair herhangi bir tıbbi bulgu içermediği gibi, raporun dili ve üslubu hekimlik ve sağlık ortamında bugüne kadar verilmekte olan rapor formatlarının hiçbiri ile uyum göstermemekte, 'usule ve fenne' uygun düşmemektedir. Söz konusu belgenin, söz konusu hastanede düzenlenip düzenlenmemiş olduğuna ve düzenlenmiş ise bunun cumhuriyet savcılığına gönderilip gönderilmediğine, bu konuda bakanlığınız (Sağlık Bakanlığı) tarafından herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin açıklamanın ivedilikle bizimle ve kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

TTB'nin yazısında söz konusu rapora ilişkin çağrısının, hiçbir şekilde Çakıcı'nın ya da diğer tüm mahpusların sağlık hizmetlerine erişimi ve yakınlarıyla görüşmesinin sınırlanması ya da engellenmesini içermediği vurgulandı. Hiçbir ayrım gözetmeden, tüm mahkumların eşit koşullarda sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması gerektiği ifade edilen açıklamada, şu çağrı yapıldı: "Seslerini duyurmakta zorlanan ölümcül ve kronik hastalık tanısı konulmuş binlerce mahpus başta olmak üzere, tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetine erişiminde aksaklık yaşanmaması, yakınlarıyla insani sürelerde görüşmelerine olanak sağlanması için diğer bakanlıklarla da koordineli olarak bakanlığınızca gerekli düzenlemelerin yapılması talebimizi bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyoruz."

İHD: TÜM MAHKUMLARA UYGULANMALI

İHD İstanbul Şubesi de bugün yaptığı açıklamada Çakıcı’ya sağlanan şartların tüm hasta mahpuslar için uygulanmasını istedi.

Açıklamada seçim öncesi MHP Genel Başkanı tarafından özel afla hapishaneden çıkarılmasının gündeme getirildiği belirtilerek Alaattin Çakıcı’nın serbest bırakılmadığı ama tedavi amacıyla tutulmakta olduğu Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 22 Haziran’da düzenlenen süresiz kurul raporu ile dördüncü dereceye kadar akrabaları ve istediği arkadaşları ile süresiz ziyaret izni hakkı tanındığı ifade edildi. Açıklamada şöyle denildi: “Raporda, Çakıcı’nın hastalıklarının ölümcül olduğu vurgulanarak ‘…haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında hem sağlığı hem morali açısından aynı zamanda helalleşme açısından sürekli bu zaman dilimleri arasında kendi istediği isimlerle kişi, sayı adeti koymadan, kendisi için bu ziyaretler hastalıklarının kontrol edilebilmesi için ve morali açısından hastayı yeniden hayata bağlayabilir...Odasında her türlü açık görüş yapabilir…’ denildi.”

Türk Tabipleri Birliği’nin rapora “usule ve fenne’ uygun düşmemektedir” dediği ve hiçbir ayrım gözetmeden tüm mahpusların eşit koşullarda sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması çağrısı yapıldığı hatırlatılan açıklamada; “Alaattin Çakıcı için hazırlanan ve tıbbi tespitler boyutu ile doğruluğu tartışılmakta olan rapor, net bir çifte standardı göstermektedir. Bu çifte standartta yanlış olan, Çakıcı’ya tedavisi sürecinde sağlanan imkanlar değil, yanlış olan; diğer hasta mahpusların tedavi olanaklarının kısıtlanması, sağlığa erişim haklarının ihlal edilmesi ve tedavi sürecinde ilaç kadar önemli moral destekten yoksun bırakılmalarıdır. Bir kez daha yineliyoruz; hiçbir ayrım gözetilmeden tüm mahpusların eşit koşullarda sağlık hizmeti alabilmesi sağlanmalıdır. Tıbbi bakım, moral destek ve helalleşme hakkı tüm mahpuslara eşit olarak sunulmalı, her hasta mahpus bunu talep etmelidir” ifadeleri kullanıldı.