Aysal: "korksaydım Göreve Gelmezdim"

Aysal: "korksaydım Göreve Gelmezdim"

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, sarı-kırmızılı kulüpte görev yaptıkları süre boyunca şeffaf bir yönetim anlayışı sergilediklerini ve hiçbir oyunun parçası olmadıklarını söyledi. Aysal, ’korktu, kaçıyor’ söylemleri ile ilgili ise, "Korksaydım 2011’de göreve gelmezdim" dedi.
Sarı-kırmızılı kulübün başkanı Ünal Aysal, TT Arena’da spor müdürleriyle bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Başkanlık döneminin sona ereceği günlerde kimsenin kafasında soru işareti bırakmamak için bu toplantıyı gerçekleştirdiğini belirten Aysal, "Geçtiğimiz son iki ayda Galatasaray’a ciddi bir bilgi kirliliği musallat oldu. Bu, tüm camiaya yönelik bir saldırıydı. Bazı televizyon programları spor programı olmaktan çıkıp magazin programı oldu. Buralarda çok ufak gerçeklerden çok büyük yalan ve yanlışlar üretildi" açıklamasında bulundu.
"ÜRETTİM AMA KABUL ETTİREMEDİM"
Aysal, göreve geldiği günden sonra kendisine Riva ile ilgili her türlü yetkinin verildiğini ifade ederek, "Satma, kiralama, inşaat yapma konusunda serbesttim. Çok sıkıntılı günlerimizde bile oraya dokunmadım. Ama orayı projelendirdim. Borçlar bana miras olarak geldi. O borçlardan kurtulmak bizim görevimiz. Bununla ilgili bir proje yaptım. Tüm gayrimenkullerimizi bir çatı altında topladım. 100 liralık arazimizin projelendirdikten sonra 200 liraya çıkması yönünde çalışmalarımız oldu. Buradaki ana hedef borç yükünün hafifletilmesiydi. Galatasaray ekonomik olarak en güçlüsüdür. Bu formülleri üretmek başka, kabul ettirmek başkadır. Ben ürettim ama kabul ettirmek konusunda o kadar başarılı olduğumu söyleyemem" diye konuştu.
"23 MİLYON DOLAR ÖDEDİM"
2002 yılındaki yöneticilerin kendisine gelerek bir hafta içinde 23 milyonluk bir ödeme yapmasalar 60 milyon dolar ceza ödemeleri gerekeceğini söylediklerini aktaran Aysal, "Bunu da yapamayacaklarını söylediler. Burada önemli olan para değil, C grubu hissesiydi. O zamanki yönetimin bence yanlış bir idari tasarrufu ile üretilmiş ve AIG’ye verilmişti. Bu hisse sayesinde AIG’nin yönetimi denetleyen, kontrol eden müessese şeklindeydi. Önemli olan onu almaktı. 1 hafta süreyle tereddüt ettim ama o zaman çıkardım 23 milyon doları ödedim ve hisseleri üzerime aldım. C hissesini kulübe verdim ve o hisse iptal edildi. 23 milyon dolarlık hisseler bende kaldı. Faiz anlaşmam yok. 7 senelik anlaşmaydı. ’Bunu alacak mısınız’ diye sordum ve alamayacaklarını söylediler. Süreyi uzattık, zamanı gelince yine sordum yine alamadılar ve bu hisseleri satmaya çalışalım dediler. O zaman bir köşe yazarımızın dostuyla bu hisseleri satmaya çalıştık. Beni aradı 23 milyon dolara alıcı bulduk" şeklinde konuştu.
"A HİSSELERİNİ SATIŞ HAKKIMIZ HİÇBİR ZAMAN OLMADI"
Aysal, o dönemde hisse değerlerinin 37 milyon dolar olduğunu dile getirerek, "’23 milyon dolara satmak yanlış olur. Bunu genel piyasada satalım’ dedim. O gün açık piyasada sattık ve 37 milyon dolar para topladık. Bu paranın tamamı kulübe gitti. 23 milyon dolarım ödendi. 6-7 milyon dolarlık yardımlarım vardı onlar ödendi ve herkese olduğu gibi hisselerden temettü aldım. Ekstra karlar kaldı. İşlem bu kadardır.
Galatasaray’ın A hisselerini satış hakkımız hiçbir zaman olmadı. Bununla ilgili hiçbir talepte bulunmadık" ifadelerini kullandı.
"BUGÜN GALATASARAY’IN SERMAYESİ 21 MİLYON DOLAR"
Galatasaray’ın ekonomik olarak batık durumda olduğuna dair iddiaların olduğunu hatırlatan Aysal, şunları söyledi:
2011 Mayıs ayında Galatasaray’ın sermayesi 2,8 milyon dolardı, bugün 21 milyon dolar.
2011’de dönem zararı 159 milyon dolar bugün 117,5 milyon dolar. 2011’de öz kaynaklar 248 milyon dolar, bugün 40 milyon dolar. Borç alacak farkı 2011’de 328 milyon dolar, bugün 338 milyon dolar. 81,4 milyon dolar faiz ödemişiz. Aşağı yukarı 411 milyon dolar olması gerekiyor. Futbolcu portföyü o dönemde sıfırdı, bugün 165 milyon dolar."
"İYİ BİR MİRAS DEVRALMADIK"
Göreve geldiklerinde iyi bir miras devralmadıklarını vurgulayan Aysal, "Stat yapılmıştı ama stadın 2020’ye kadar isim hakkı satılmış, parası harcanmıştı. Loca VIP satışları 2014’e kadar satılmış, paraları harcanmıştı. Forma reklamlarının tamamı 2014’e kadar satılmış, paraları yenmişti. Alacak hanemizde de 156 milyon dolarlık eksiyle başladık. Bana korktu kaçıyor diyorlar. Ben korksaydım 2011’de bu tabloyu almazdım. Bugün fersah fersah iyileştirilmiş halde ayrılıyorum. Ben sorunlarımızın cevabını araştırıp buldum, bulduğum formüllere onay alamadığım için ayrılıyorum" dedi.
Aysal, kulübün genel mali ağırlık ve Money League’de 16. sırada olduğunu belirterek, "Sosyal medyada 17 milyonu geçen takipçimiz var. En düşük faizi tatbik eden kulüp Galatasaray’dır. Diğer kulüpler daha yüksek faizle borç alıyor" diye konuştu.
"ÖDEMELER 1,5 AY GECİKMELİ"
Daha önce futbolcuların ödemelerinin 7-8 aya varan gecikmelerle yapıldığını vurgulayan Galatasaray Kulübü Başkanı, "Bugün ortalama 1,5 ay gecikmeyle yapılıyor. Mali durumu buraya kadar getirebildik. Futbolcular çok büyük anlayış gösteriyor. Bunların çözümü hazırladığımız çözümlerdi ama bunlar kabul edilmedi. Bugün Avrupa kulüplerinin seviyesine çıkmak istiyorsak, bu onların ekonomik değerlerini yakalamakla olur. Bu da vizyonla ve cesaretle olur. Bugün bu noktadayız. Benden sonra gelecek başkanlara tavsiyem bunda ısrarcı olmaları. Camiadan destek sağlamaları. Önemli olan nokta budur" şeklinde konuştu.
Aysal, yönetimle ilgili suçlamalar nedeniyle kendi yaptığı işlere denetleme yaptırdığını belirtti.
"ŞEFFAF BİR YÖNETİM ANLAYIŞI SERGİLEDİK"
Görev yaptıkları süre boyunca şeffaf bir yönetim anlayışı sergilediklerini kaydeden Aysal, "Camiamın yönetime güvenmesi gerekir. Güveni kaybettiğiniz zaman bu görevi yapamazsınız. Ben ve arkadaşlarım özellikle güveni korumaya çalıştık. Hiçbir kulüpten alamadığınız bilgileri bizden aldınız. Bundan sonra da alacaksınız. Galatasaray’da sistem böyle çalışıyor. Gizli kapaklı iş yok. Kulübün genel anlamda bütün riskleri varlıkları ile karşılanmaktadır. Hiçbir risk yoktur. Ödemelerde gecikme olur ama ödenmemezlik asla olmaz" açıklamasını yaptı.
"HİÇBİR OYUNUN PARÇASI OLMADIK"
Başkan Aysal, Galatasaray’ın spor hukukuna ve fair-play’e her zaman saygılı olduğunu ifade ederek, "Kendimizi savunma ihtiyacı hissetmedik. Hiçbir oyunun parçası olmadık. Hak arama yollarını kullandık ve bundan sonra da kullanacağız. Sadece adil ve ahlaki yarışmaların içinde olduk. Şüphe duyduğumuz an çekildik. Bunu mesaj olsun diye yaptık. Kaybedeceğimiz bir tane kupadır ama o mesajı vermezseniz yönetim olarak hatalısınız demektir. Beklentim Türk sporunun dünya standartlarına kavuşmasına yönelik hayal ve ümitti. Başkanken yapamadığımı, başkanlık dışında başka şekillerde gerçekleştirme çabası içinde olacağım" şeklinde konuştu.
"GALATASARAY’IN ÖDENMEMİŞ VERGİSİ YOK"
Yöneticilerin seyahat masraflarını kulübe ödetmediğini vurgulayan Aysal, şunları söyledi:
"Hepsi masraflarını kendi cebinden ödedi. Böyle bir talep içinde olmadılar. Galatasaray’ın ödenmemiş vergisi yok. Taksitlenmiş vergisi var ve zamanında ödüyor. Vergi tartışmaları var. Bu bir uyuşma ile çözülecek. Diğer kulüplerden farklı bir durumu yok. Eskiden kulübe hacizler gelirdi. 3,5 sene içinde hiçbir haciz gelmedi. Her zaman bir çözüm bulduk. Yönetimlerin görevi budur."
"YUR DIŞINA KAÇMAK İÇİN BİR SEBEBİM YOK"
Yurt dışına kaçacağı yönündeki iddialara da açıklık getiren Ünal Aysal, "Ben hiçbir devlet ihalesine girmedim. Hiçbir devlet yetkilisi ve akrabaları ile ortak olmadım. Bundan sonra da böyle bir ilişkim olmaz. Ben bu tip ilişkilerin içine girmem. Yurt dışına kaçmak için bir sebebim yok. Türkiye’deki yatırımlarım yurt dışından daha fazladır. Benim yatırımlarım arazi. Nereye kaçıyorum? Bu söylemler neden çıkar anlamakta zorluk çekiyorum" açıklamasında bulundu.
Ünal Aysal, son olarak yönetime talip olan her iki adaya da teşekkür ederek, "Kendilerine başarılar diliyorum. Dün istifasını veren genel koordinatörümüz Faruk Işık’a da teşekkür ediyorum. Kurumsallaşmanın en ciddi ve düzenli dönemini yaşadık" dedi.