Bakan Eroğlu: Darbe olduğunu köprüden kontrollü geçerken anladım

Bakan Eroğlu: Darbe olduğunu köprüden kontrollü geçerken anladım

15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında üs olarak kullanılan 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’ından havalanan F-16’ları engellemeye çalışan sivillerden 9 kişi şehit olurken, 82 kişi de yaralandı. Kazan Belediyesi önünde dün akşam da ’Demokrasi nöbeti’ için binlerce kişi toplanırken şehitlerin anısına mevlit, sela, Kuran-ı Kerim, ilahi ve kasideler okutuluyor. Darbe girişimi ardından dün gece Kazan’ı ziyaret eden Bakan Veysel Eroğlu, bakanlık bünyesinde tüm genel müdürlere talimatlar vererek, Kazan İlçesi’nin bundan sonra bakanlığın bir ilçesi olduğunu ve ne gerekiyorsa yapılması talimatı verdi. Bakanlık tarafından Kazan’da göletler, ova çayı rekreasyon çalışmasının tamamlanması, bal ormanlarının oluşturulması, arı kovanlarının dağıtılması ve arı dağıtım projeleri, köprülerin yapılması, meteoroloji istasyonunu kurulması yer aldı.



"BAŞKOMUTANIN IKINCI BİR EMRİNE KADAR MEYDANLARDAYIZ"

Bakan Eroğlu yaptığı konuşmada, 246 şehit yüzlerce yaralı bulunduğunu anlatırken, "Darbe teşebbüsü tamamen bastırıldı, ama bizim meydanları mutlaka bir süre daha Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci bir emri gelene kadar devam etmeliyiz" dedi.

KAZAN, BAKANLIĞIN BİR İLÇESİDİR

Bakan Eroğlu alanda toplananlara hitap ederken, "Bakanlığımızın bütün mensupları ile bugün buradayız. Müsteşarımız, genel müdürlerimiz hepsi buradayız. Dolayısıyla ben arkadaşlara şu talimatı verdim. Bu şehitlerimizin isimleri ilelebet yaşaması lazım. Tüm Genel Müdürlerimiz burada heresin bir vazifesi var. Buraya derhal ne gerekiyorsa yapılacak. Kazan, bakanlığımızın bir ilçesidir. Kazan’ı bütün dünyaya tanıtalım. Burada bir destan yazıldı. Bu destani bir şekilde tarihe unutulmayacak şekilde yazalım, şanlı Kazan destani diyelim" dedi.

DARBE OLDUĞUNU KÖPRÜDEN GEÇERKEN ÖĞRENDİM

Bakan Eroğlu konuşmasının bir bölümünde, darbe girişiminin olduğu saatlerde İstanbul’daki Avrupa yakasında bir ziyarette eskortsuz, sivil plakalı bir araç, şoförü ile birlikte gittiğini anlatırken şöyle dedi:

"Şoförüm, ’Efendim Boğaziçi köprüsünde trafik olabilir, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçelim’ dedi. Bu dediğim 21.30 civarında. Tam köprüden geçerken baktım, Asya yakasından Avrupa yakasına geçişler durdurulmuş, öbüründen de bir takım tedbirler alınmış ve kontrollü geçiş veriyorlar. Sivil olduğumuz için ben de geçtim gittim. Ama darbe olduğunu hemen orada anladım. Neticede Cumhurbaşkanımızın korumasını aradım, o da öğrenmiş, biz de öğrendik. ’Herhangi bir sıkıntı yok’ diye söylendi. Ben de oradan DSİ Bölge Müdürlüğü’ne gittim, hemen eve gitmedim. Çocuklara dedim k; ’sizler evi terk edin derhal. Arkadaşlarla, diğer bakanlarla temas kurayım, yapılacak bir şey var mı diye takip edeyim’. Tabii saat 03.00 civarında Milli Savunma Bakanımız aradı. Burada bazı, işte Mamak’taki 4’üncü Kolordu’nun çıkışlarını Orman teşkilatları ve DSİ’nin dev araçları var, onlar kessin’ diye. Ben hemen arkadaşları kaldırdım DSİ, Orman Genel Müdürünü kaldırdım, ’derhal ekibi toparlıyorsunuz ve en ağır araçlarla, işte dozer şu, bu. Ne varsa hepsiyle yolları kesiyorsunuz, 4. Kolordu’nun önüne çıkışı engelleyeceksiniz’. Başbakanımız da İstanbul’daydı, o da farklı bir yolla Ankara’ya geldi. Ben de yine sivil bir araçla Düzce’ye kadar geldim, ondan sonra Ankara’dan gelen bir araç beni aldı, doğrudan bakanlığa geldim."