Bakan Yıldız: "biz Aslında Çokça Çaliştiğimizi Düşünüyorduk Ama Çokça Dinlenmişiz"

Bakan Yıldız: "biz Aslında Çokça Çaliştiğimizi Düşünüyorduk Ama Çokça Dinlenmişiz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yasa dışı dinleme konusunda "En çok dinlenen bakan olduğu" iddialarına yönelik, "Biz aslında çokça çalıştığımızı düşünüyorduk ama çokça dinlenmişiz" dedi.
Nükleer Mühendislik Eğitimi almak için Rusya’ya gidecek öğrencileri ve ailelerini bakanlıkta kabul eden Bakan Yıldız, ardından gazetecilerin gündeme sorularını cevapladı.
IŞİD’in Suriye sınırındaki Kobani’ye yönelik saldırıları nedeniyle Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşanan şiddet olayları ve protesto eylemlerinin hatırlatılması üzerine Yıldız, "Şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu ve Türkiye’nin yapısını bozmaya yönelik bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Şiddetle bir yere varılamayacağını birçok ülke daha önce yaşadı ve gördü. Bir yeni Türkiye ile ilgili hedeflerimizi ortaya koyarken eski Türkiye görüntülerini Türkiye’de yer almasına müsaade etmeyeceğiz. Çözüm süreciyle ilgili provokatif ve çözüm sürecinin rafa kaldırılmasıyla ilgili bir kısım kişilerin hedefi olabilir ama biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, bunu diri tutmayı ve Türkiye’nin çözüm süreciyle beraber geleceği noktada bütün tarafların kazanacağını ve bütün vatandaşlarımızın bundan hoşnut olacağı bir yapıyı kurgulamaya çalışıyoruz" karşılığını verdi.
"Şehit cenazelerinin geri döndürülmeye çalışılmasının kime faydası olduğuna bakın" diye konuşan Yıldız, "Kime zararı var, kime faydası var? Bundan kimler kazanıyorlar, bunlara kimler üzülüyor. Üzülenleri lütfen teyit edin. Biz bu irade olarak şiddet yanlısı her türlü gösterinin karşısında olduğumuzu ve bunlara müsamaha göstermeyeceğimizi bilin. Türkiye’nin eskiye döndürülme çalışmalarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"AKKUYU’YA İLK KAZMA MART VEYA NİSAN AYINDA VURULACAK"
Bakan Yıldız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin faaliyetlerine yönelik takvimin belli olup olmadığıyla ilgili soruya, "Rusya Federasyonu’nun Akkuyu ile alakalı projesinin geciktiğiyle ilgili konuya şu şekilde yaklaşmak isterim. Hazırlık süreci çok farklı olan bir sektördeyiz. Özel dizaynın, ÇED ile alakalı inşaat ruhsatı ve lisansıyla alakalı Türkiye’nin daha önce yaşamadığı bir süreci hep beraber yaşıyoruz. Bir kısım yanlışlıklarla beraber ÇED süreci önümüzde ay tamamlanmış olacak. İnceleme ve değerlendirme komisyon üyesi 56 kurumun da talepleri karşılanmak zorunda. Düzeltme çalışmaları da kısmen uzun sürdü. Ama biz hem inşaat hem de elektrik üretimiyle alakalı hedeflerimizi değiştirmek istemiyoruz. Hazırlık süreci fazla olmuş olabilir ama özellikle hem inşaatın hem de elektrik üretiminin gecikmemesini istiyoruz. İnşaat lisansı alındıktan sonra da sahada nükleer ada ve türbin adası inşaatına başlanmış olacak. Oranın limanının ve nükleer bir köy kurulacak, 4 bin kişinin yaşayacağı, oradaki çalışanların, mühendislerin, işçilerin barınacağı ve her türlü sosyal tesislerin olduğu. Projeye ne zaman kazma vurulacağına ilişkin biz Mart veya Nisan ayında kazmayı vurmayı istiyoruz. Bu nükleer güç santralinin binasının asıl o kor tabakasının temeli anlamına gelmeyebilir ama liman inşaatının ve nükleer köyün inşaatını Mart veya Nisan ayında atmış olmamız lazım. Bu hem lojistik hizmetleri hızlandıracak hem de nükleer güç santralinin yapımıyla alakalı istihdamı, oradaki çalışanların barınabilecekleri, her türlü sosyal donatısıyla beraber yaşayabilecekleri, havuzuyla, sinemasıyla, sosyal yaşamıyla beraber bulunabilecekleri bir proje gerçekleştirilecek" cevabını verdi.
"MİLYAR DOLARLARIN DÖNDÜĞÜ BİR SEKTÖRDE ÇOCUKLARIMIZA HELALİNDEN PARA GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın "En çok dinlenen bakan Taner Yıldız" yönündeki açıklamalarının hatırlatılarak, yasa dışı dinlemelere ilişkin bir soru üzerine Yıldız, "Biz gücünü şeffaflıktan alan ve her şeyinin kamuoyuyla paylaşan bir yapıyı kurgulamak istiyoruz. Ama enerji sektörü yalnızca elektrik üretimiyle uğraşan bir sektör değil. Çok stratejik ve ülkelerin bugün savaşa gerekçesi olarak kullandığı petrol ve doğal gaz gibi kaynaklara ulaşım ve her şeyden önce bütün mücadelelerin olduğu bir sektörde bulunuyoruz. Türkiye uluslararası sermaye ile beraber büyüyen ve enerji sektöründeki yaptığı yatırımları bütün yurda yayan bir yapıyı kurdu. Yalnızca geçen yıl 14 milyar liralık yatırım yapıldı enerji sektöründe. Bu şiddet olaylarının yabancı ve uluslararası sermayeyi uzaklaştırmayla alakalı bir hedefi de var" karşılığını verdi.
Yıldız, yasa dışı dinlemelere yönelik şunları kaydetti: "Biz bunları yaparken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak petrol ve doğal gaz anlaşmalarının, nükleer güç santrali kurulmasıyla alakalı konuların, Kuzey Irak’la yapılan sözleşmelerin her birinin dinlemelerle alakalı olduğunu düşünüyorum. Bu sermaye hareketlerinin, para hareketlerinin özellikle hükümetlerimiz döneminde çok dikkatle gizlendiğini ve takip edildiğini biliyoruz. Bizler yetişme tarzı olarak geleneklerimizden, göreneklerimizden ve yetişme tarzımızdan aldığımız terbiye ile böyle bir dinlemenin, araştırmanın doğru olmadığını ama hamd olsun yaptıklarımızla beraber onların istediği noktanın çıkartılamayacağına vurgu yapmak isterim. Milyar dolarların döndüğü bir sektörde çocuklarımıza helalinden para götürmeyle alakalı gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bir kahvaltıya oturduğunuzda çocuğunuzun yüzüne bakmanız lazım. Bu bizim için bütün bu değerlerimizin üzerindeki bir yapıdır. Dinleyenlerle alakalı savcılık ve mahkemelerdeki sürecimiz devam edecek. Dinlemek isteyenler neyi merak ediyorlarsa gelip sorabilirler. Bizim devlet başkanlarıyla, hükümet başkanlarıyla, bakanlarla yaptığımız ’gizli’ ve ’çok gizli’ ibareli görüşmeleri dinlemenin basit bir gerekçesi olmadığını, ’Her halde kapı komşularına vermediler, bu dinlediklerini, daha uzak yerlere verdiler’ dolayısıyla bunu şiddetle kınadığımı, bundan sonra da dinlenme olaylarının olması halinde de aynı hukuki sürece başvuracağımızı söylüyorum."
"DİNLEMELERİN ULUSLARARASI BACAĞI VAR"
Bir gazetecinin "Acaba 3. bir kişinin bilmemesi gereken bir bilgi sızmış olabilir mi?" sorusuna ise Bakan Yıldız, "Kesinlikle amaçlarının ve hedeflerinin yalnızca bu olduğuna inanıyorum. Yalnızca bu hedef değil ama bunun önemli bir hedef olduğuna inanıyorum. Bizim yaptığımız görüşmelerde uluslararası siyaseti, uluslararası yapıyı ilgilendiren gerek primer enerji kaynaklarını gerekse bugün uluslararası siyasetten arındırılamayacak kadar büyük projeler yatıyor enerji sektöründe, stratejik işler yatıyor. Bizim yaptığımız görüşmelerde bunlar işleniyor. Biz hangi bilginin kamuoyuyla paylaşılacağını, hangi bilginin o anda paylaşılmaması lazım geldiğini hep beraber biliriz. Ben bu dinlemelerde bunların da ele geçirilmek için yapıldığına kesinlikle inanıyorum. O zaman bu gayelerin basit ve sınırlı kalmadığını söylemem lazım. Yani uluslararası bir bacağının olduğunu yanının olduğunu söylemem lazım. Bana sorsunlar, biz zaten hangi bilgilerin kamuoyuyla paylaşılacağına biz karar vermişiz, onlarla da paylaşabilirdik, herhangi bir dinlemeye ihtiyaç hissetmeden. Yani şu espriyle kapatayım, biz aslında çokça çalıştığımızı düşünüyorduk ama çokça dinlenmişiz" ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız, yasadışı dinlemelere yönelik suç duyurusunda bulunup bulunulmadığının sorulması üzerine ise "Biz Enerji Bakanlığımız olarak da bütün dinlenen bakanlarımızın, milletvekillerimizin hatta sanatçılarımızın, akademisyenlerimizin bununla alakalı girişimlerinin olduğunu biliyorum. Biz tabii ki bunu kendi haliyle bırakmayız" dedi.