Başkan Aktaş’a destek zamanı!

Başkan Aktaş’a destek zamanı!

İşte Akyıldız’ın “Başkan Aktaş’a destek zamanı” başlıklı yazısı :

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Haliç Kongre ve Kültür Merkezinde 40 ilin belediye başkan adayını açıklarken, Bursa için Başkan Alinur Aktaş’la yola devam dedi.
Açıkçası bizim için sürpriz olmadı.
Bundan 15 gün önce yine bu sütunlarda “Başkan Alinur Aktaş 1-0 önde” ifadelerini kullanırken de bir insanın sahip olduğu değerleri göz önünde bulundurarak, aslında ilerleyen günlerde onun Bursa’ya nasıl değer katacağına işaret etmiştik.
Zaten bir insan da artı değer varsa (Belediye tecrübesi, liyakatı) bulunduğu yere değer katacağını ifade etmemiz kadar doğal bir şey yoktur, olamaz da…
Nasıl ki yıllar önce Bursa’da yaşayan ve hala Bursa’nın değerleri olarak anılan Osmangazi’nin, Orhangazi’nin, Mollafenari’nin, Somuncu babanın, Emirsultan’ın bu kente kattığı değer gibi…
İnegöl’de 14 yıl önce emaneti teslim ettiği ,Başkan Alnur Aktaş’ın hocası, Bursa’ya yaptığı eserlerle bugün rahmetle anılan Hikmet Şahin gibi…
Yoksa, etrafını tilkiler sarmış bir siyasetçi Bursa’ya nasıl değer katacak ki?
Yaşanmışlıklar var bu kentte.
Birilerinin ceketine tutunarak, kendine yeniden yer edinmeye çalışan ve siyaseti doğrudan ve endirekt yollardan etkilemeye çalışanlara bakarsak, bu seçimde gerçek AK Partililer ve AK Parti içinde deccallığa soyunan AKP’lilerin gerçek yüzünü görme imkanı da ortaya çıkacak.
Şimdi;
Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı sürecinde Bursa’nın hayrına proje açıklayan aday adayları, bu projelerini Başkan Alinur Aktaş’la paylaşarak önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalara “nasıl katkı sağlarız” düşüncesi içine girmelidir.
Bu katkı aynı zamanda Bursa’nın geleceğine katkı olarak da değerlendirilmelidir.
Yoksa, “Beni aday göstermediler” diyerek küsüp teşkilatların kimyasını bozmaya çalışmanın, Ak Parti siyaset tarihinde yeri olmadığı gibi, savunulacak bir tarafı da yoktur.
Kendi düşünceleriyle, siyaseti ve dolayısıyla da Bursa'nın  yönetim kademelerini kendi uhdelerindeymiş gibigörüp “oyun içinde oyun” sergilemeye soyunanlar ne yazık ki, bu kente en büyük haksızlığı yapmış olacaklardır.
Hatta, entrika peşinde koşup deccallığa soyunanlara kucak açanlar,  bu sorumluluğu da üstlenmiş olmakla birlikte bunun siyasi hesabını vermek durumunda kalabilir.
Hikayeyi hepiniz bilirsiniz; ben yine de ibret alınması için özetleyeyim:
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak ağacı boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.
Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelmiş.
Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
"Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?"
"On yılda" demiş kavak.
"On yılda mı?”diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
"Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!"
"Doğru,"demiş ağaç."Doğru."
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye, sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağı doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa:
"Neler oluyor bana ağaç?"
"Ölüyorsun,"demiş kavak.
"Niçin?"
"Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için."
 
Bugün Ak Parti teşkilatlarında kavak gibi mağrur ve başı dik olarak uzun yıllar yaşayanların yanında, ne yazık ki kabak gibi hızlı bir gelişim göstererek ve de kibirlenerek “var olduklarının” zannına kapılanlar var…
Belki de şunu biliyorlar; Ortamına göre büyüyen bir insan, o ortamın kalıcı olmayan şartları ortadan kalktığı anda kendini elbette ki eşekten düşmüş gibi görecektir.
Bir defalık doyum peşinde koşan itibar sahipleri bilmeliler ki kalıcı olan sadece ve sadece “emek ve zeka” sonucunda gelen ahlaki kazanımlara dayalı “Tecrübe ve Liyakat tır.”
Başkan Alinur Aktaş’ta bunların tamamı fazlasıyla var…
Tespiti gereği amellerini renklendiren ilkeli, prensipli, güzel ahlak sahipleri içten içe gülerek izliyorlar fesat cephesine odun taşımaya çalışan AKP’lileri..
Sonuçta tercih sizin tercihiniz;
Acaba kavak örneğinde olduğu gibi dimdik bir duruşa mı sahip olmak istersiniz, yoksa kabak çiçeği gibi açılıp saçılıp kısa zamanlı doyumlarla mı kifayet edersiniz!
Karar sizin...