Belgeleri sızdıran kişi deşifre oldu!

Belgeleri sızdıran kişi deşifre oldu!

Fransız Le Monde gazetesinin öncülüğünde toplanan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından ortaya çıkartılan belgeleri sızdırdığı iddia edilen Falciani'nin, bilgileri satmak için mi yoksa polise verdiği ifadesindeki gibi sadece kamu yararı için mi topladığı tartışılıyor.

Uluslararası Gazeteciler Konsorsuyumu'nun internet sitesinde yer alan habere göre, Fransız ve İtalya vatandaşlığı olan Falciani, bankanın Monako'daki şubesinden ayrılarak Cenevre'de bulunan özel hesaplar şubesinde 2006'da görevinde başladı. Falciani, Fransız polisine verdiği ifadede, Monako'da yaptığı gibi "şüpheli işlem ya da faaliyetleri" ortaya çıkaran sistemi Cenevre'deki şubede de hayata geçirmek istediğini söyledi. O dönemde bankada, hesapların ve işlemlerin kontrol edilmesinden rahatsız olan bir grubun bulunduğunu ifade eden Falciani'ye göre, HSBC gibi büyük bankalar, müşterilerinin kara para aklaması ya da vergi kaçırmasına yardımcı olmak için gizli hesaplar kullanıyordu.

Falciani'nin polise verdiği ifadeden alıntı yapılan habere göre, Falciani, bankanın özellikle yurt dışındaki zengin müşteri profiline hitap ettiğinin altını çizerken, Cenevre şubesinin, özel aracılar sayesinde, zengin müşterilere paralarını nasıl yasal iz bırakmadan Cenevre'ye getirecekleri konusunda yol gösterdiğini anlattı.

Cenevre'de çalışmaya başladığı ilk yıl bankadaki "bilgi" problemiyle ilgili banka yetkililerini uyardığını belirten Falciani, o dönemki ifadesinde, yönetimin duruma kayıtsız kalması nedeniyle polise başvurduğunu ancak isminin gizli kalmasını şart koştuğu için İsviçre polisi tarafından şikayetle ilgili herhangi bir işlem başlatılmadığını kaydetti.

Falciani, ifadesinde, polisin ve bankanın durumla ilgilenmemesi üzerine kamunun çıkarını düşünerek konuya ilgili araştırma yapmaya başladığını söylese de banka ve İsviçreli yetkilier, Falciani'yi, bilgileri İsviçre dışındaki ülkelere satmaya çalışmakla suçladı.

Bilgileri boşanma davası için satmaya çalıştı iddiası

Uluslararası Gazeteciler Konsorsuyumu'nun haberine göre, 2008'de Falciani, yine aynı bankada çalışan sevgilisi Georgina Mikhael ile Lübnan'a gitti. Lübnan'da Ruben Al-Chidiack adını kullanan Falciani, kendisini satış danışmanı olarak tanıtarak Lübnan'da kolu olan birçok bankayla temasa geçti. Ellerindeki bilgileri satmaya çalışan çift, bilgilerin nasıl elde edildiği konusundaki şüpheler nedeniyle amaçlarına ulaşamadı.

Habere göre, Ruben Al-Chidiack'nin Falciani olduğunun tespit edilmesinin ardından o dönemki kız arkadaşı Mikhael polise verdiği ifadede, Falciani'nin eşinden boşanmak için yüklü miktarda paraya ihtiyacı olduğunu ve bu nedenle bilgileri satmak istediğini söyledi. Ancak çiftin bilgi satışı için birçok kurumla temasa geçmesi üzerine, İsviçre Bankacılar Birliği'ne, ülkede hesabı olan müşterilerin bilgilerinin satılmaya çalışıldığı yönünde ihbarda bulunulmaya başlandı.

İsviçre polis raporuna göre, Lübnan'da bilgileri satmayı başaramayan çift, Avrupa'daki istihbarat servisleri ve vergi kurumlarıyla irtibata geçti. Falciani, Lübnan'da kullandığı takma ismiyle Fransa'daki üst düzey vergi otoriteleriyle de iletişim kurdu. Elindeki bilgileri dönemin Maliye Bakanı bugünün IMF Başkanı Christine Lagarde'a 2010'da teslim eden Falciani, bugün Fransa tarafından gözetim altında tutularak İsviçre'ye iadesi yapılmıyor.

Hacmi 120 milyar doları aşan 30 bin hesap

Le Monde gazetesinden bir grup gazetecinin önderliğinde Uluslararası Gazeteciler Konsorsuyumu ise dün akşam saatlerinde, HSBC'nin varlıklı müşterilerinin İsviçre'deki hesapları üzerinden vergi kaçırmalarına yardımcı olduğuna dair iddialara yönelik belgeler yayınlamıştı. Dernek, isimsiz bir kaynağın, bilgileri kendilerine USB şeklinde teslim ettiğini söylemiş ancak kaynağın kim olduğunu açıklamamıştı. Falciani'in belgeleri Lagarde'a ilk teslim ettiği günden beri olayı takip eden gazeteciler, yaklaşık 4 yıl süren araştırmaların sonucunda, ellerindeki bilgileri dünyanın dört bir yanından 60 kadar medya organıyla eş zamanlı olarak paylaştı.

"Swissleaks" adı verilen belgelere göre, bankanın İsviçre'deki merkezinde, İsviçre'den 11 bin 235, Fransa'dan 9 bin 187, İngiltere'den 8 bin 844, Brezilya'dan 8 bin 667, İtalya'dan 7 bin 499, İsrail'den 6 bin 554, ABD'den 4 bin 183, Arjantin'den 3 bin 625, Türkiye'den 3 bin 105 ve Belçika'dan 3 bin 2 hesap bulunuyor. Yaklaşık hacmi 120 milyar doları aşan 30 bin hesap içinde Türkiye'ye ait hesapların hacminin ise 3,4 milyar dolara yaklaştığı belirtiliyor.

HSBC'den yapılan yazılı açıklamada ise kurallara uygun hareket etme ve vergi şeffaflığının kar etmenin önünde görüldüğü vurgulanarak, "HSBC, bankacılık hizmetlerinin vergi kaçırmak için ya da kara para aklamak için kullanılmasını engellemek amacıyla tasarlanan girişimi ortaya koydu" ifadesine yer verilmişti.