Bilim Kurulu üyesi Demircan'dan tedavisi süren hastalarla ilgili açıklama!

Bilim Kurulu üyesi Demircan'dan tedavisi süren hastalarla ilgili açıklama!

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Ahmet Demircan, "En büyük ricamız bu korkuyu yaşamamak için evde kalmak. Sanki sokağa çıkma yasağı varmışcasına evde kalmak, çok daha iyi olacak" dedi.

Koronavirüsün her hastada aynı tabloyu göstermediğini, bazılarının ağır bazılarının ise hafif geçirdiğini belirten Demircan, hastalığın tam anlamıyla bir ilacının bulunmadığını, diğer bazı hastalıklarda kullanılan ilaçlardan yararlanıldığını söyledi.

Demircan, "HIV ve sıtma ilaçları kullanılıyor. Bunları Çin'deki tecrübelere dayanarak kullanmaya çalışıyoruz" dedi. Başta solunum sıkıntısı olmak üzere semptomların ağırlaşması durumunda "destek" sürecine geçildiğine işaret eden Demircan, "Solunum sıkıntısı, ateş, halsizlik artarsa o zaman destek veriliyor. Solunum çok kötü olursa makineye bağlanma, makine ile solutarak hastayı dinlendirme, akciğerini dinlendirerek iyileştirmeye çalışıyoruz" bilgisini verdi.

'Çin örneği var' 

Çin'de vakaların sadece yüzde 2'sinin ölümle sonuçlandığını, Kore'de de ölüm oranın düşük olduğunu kaydeden Demircan, Türkiye'de tedavisi süren hastaların durumuna, iyileşme görülüp görülmediğine ilişkin soruya ""Türkiye'de taburcu durumu için erken ama önümüzde Çin örneği var. Kovid-19 olan herkes ölmedi. Bir çoğu taburcu oldu" yanıtını verdi.

Koronavirüse yönelik bu işi bilen insanlar arasında dahi panik havasının oluştuğunu, bunun dindirilmesi gerektiğini vurgulayan Demircan, şöyle konuştu: "Biz buna benzer bir kaç krizi atlatmış bir ülkeyiz. Şu anki durumla, erken alınan önlemler, sağlık ve sağlıkçı alt yapımız iyi olduğu için daha kolay baş edebiliriz. Tıpta böyledir en kötü olasılığa karşı hazırlanıyoruz. Hazırız. Hemen hemen her hastane kendisini hazırladı. Biz de aynı şekilde. Yoğun bakım yatak sayısı olarak AB ülkelerinden çok daha iyiyiz. Makine sayısında AB ülkelerinden çok daha iyiyiz. Halkımız bu konuda müsterih olabilir.

'Evde kalın' 

En büyük ricamız bu korkuyu yaşamamak için evde kalmak. Sanki sokağa çıkma yasağı varmışcasına evde kalmak, çok daha iyi olacak. Çok elzem değilse evden çıkmayalım. Biz sabaha kadar hastanelerdeyiz. Biz hazırız. Vatandaşımız da evde kalsın inanın bu hastalığı önleriz."

Hasta kabul ve tedavi süreci 

Algoritmaya göre hasta kabul ve tedavi süreçleri şöyle işliyor:

Tanı ve tedavi

1. basamak sağlık kuruluşlarına (Aile Sağlığı Merkezleri) ateş veya solunum yolu enfeksiyonu bulguları (öksürük, nefes darlığı) ile başvuran kişi, tıbbi maske takılarak diğer hastalardan ayrı muayene alanına alınıyor. Bu kişinin son 14 günlük yurtdışı ve kovid-19 tanısı konmuş kişilerle temas öyküsü bulunması halinde hastanın durumu il, ilçe sağlık müdürlüklerine bildiriliyor. Hasta sağlık müdürlüklerinin organizasyonuyla 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşuna sevk ediliyor.

2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında (devlet hastaneleri ve üniversite eğitim hastaneleri) Kovid-19 tanısına uyan bir vaka ile karşılaşılması durumunda daha önce belirlenmiş olan birimlerde bu kişi ya da kişiler izole ediliyor. Hastadan solunum yolu örneği alınıyor. Örnek negatif çıkarsa, hastaya alternatif tanıya yönelik tedavi veriliyor ve semptomlarda 48 saat sonra düzelme olursa, alternatif tanıya yönelik tedavi verilerek evde 14 gün süre ile izolasyona devam etmek kaydı taburcu ediliyor. 48 saat tedaviye rağmen semptomlarda düzelme yoksa hastadan ikinci defa örnek alınıyor, bu örnek sonucu da negatif çıkarsa Kovid-19 dışlanarak diğer tedavi yöntemleri uygulanıyor.

Kullanılan ilaçlar 

Hastalardan alınan numunenin pozitif çıkması durumunda ise Kovid-19 tanısı ile güncel literatürdeki ve Kovid-19 Rehberi'ndeki bilgiler ışığında uygun şekilde tedavi uygulanıyor. Tanısı kesinleşenlerden yoğun bakım ihtiyacı olan veya entübe edilenler 2. ve 3. düzey yoğun bakım ünitelerinde izolasyon odalarında takip ediliyor.

Hasta 60 yaş ve üzerinde ise kişilere lopinavir/ritonavir (AIDS tedavisinde kullanılan ilaçlar) ve hidroksiklorokin (sıtma tedavisinde kullanılan ilaç) tedavisi uygulanıyor. Hasta 60 yaşın altında ancak komobird hastalıkları varsa (kardiyovasküler hastalıklar, kanser, kronik akciğer hastalıkları) yine lopinavir/ritonavir ve hidroksiklorokin tedavisi uygulanıyor. Hasta 60 yaşın altında ve komorbid hastalık yoksa ve hastalığın şiddeti ağır pnömoni (zatürre) düzeyinde ise lopinavir/ritonavir ve hidroksiklorokin tedavisi uygulanıyor. Diğer durumlarda Kovid-19'a yönelik antiviral verilmiyor, izlem yapılıyor ve rahatlatıcı tedavi uygulanıyor.

İyileşen hastaların taburcu edilmesi için en az 24 saat arayla alınan iki solunum yolu örneğinin negatif sonuçlanması beklenecek.

TEST YETKİSİ SADECE KAMUDA 

Koronavirüsü (Kovid-19) tespit etmek için kamu ve araştırma hastanelerinde ücretsiz gerçekleştirilen PCR testinin b azı özel labaratuvarlarda fahiş fiyata yapıldığının ortaya çıkmasından sonra Sağlık Bakanlığı yetkilileri, inceleme başlatacaklarını duyurdu. 

Kovid-19 testinin 1200-1250 liraya yapılmasının pandemi döneminde etik olmadığını dile getiren  yetkililer, "Kovid-19 için PCR testi yapma yetkisi kamu ve araştırma hastanelerinde. Önümüzdeki birkaç gün içinde hızlı test kiti de devreye girdiğinde vakıf ve özel hastanelerde test yapma imkanına kavuşacak.

Özel laboratuvarlarının böyle bir dönemde maliyetinin 10 katına test yapmaları kabul edilemez bir etik tutum. Kovid-19 testleri konusunda özel laboratuvarlara yetki verilmedi.

Testler nasıl yapılıyor, değerlendirme safhasında kimler yer alıyor bilmiyoruz. Pandemi halk sağlığı sorunudur. Test pozitif çıktığında, İl Sağlık Müdürlüğü'ne bilgi vermek yetersiz bir uygulama. Geçen sürede test yaptıran kişi, birçok kişiye virüsü bulaştırabilir. Test yapılan her kim olursa olsun, sonuçlar çıkana kadar izole edilmesi gerekir. Kamu hastanelerinde en ufak şüphesi olanları bile izole ettik.

Ayrıca ilk test sonucu negatif çıksa da iki ve üçüncü testlerin yapılması gerekiyor. Yetki verilmeden bu işe soyunanlara karşı cezai işlem uygulanacak" açıklamasında bulundular.Bakanlık tarafından belirlenen hastanelerde ücretsiz yapılan PCR adıyla bilinen "Polimeraz Zincir Reaksiyonu" adı verilen testler Kovid-19 salgınına karşı hayati önem taşıyor. 

'Tamamlayıcıyız' 

Bakanlığın yetki vermediği halde 1200 lira karşılığında Kovid-19 testi yapan bazı özel laboratuvarlardan yetkililer ise kendi durumunu kontrol ettirmek isteyen vatandaşların TÜRKAK'tan akredite bir laboratuvarda test yaptırabileceğini öne sürdü: "Devlet gerekli yükleri üstlenmek, gereksiz yükleri de üstlenmeyerek sistemi boğmamak durumunda. Özel laboratuvarlar, bu yönden devletin bir tamamlayıcısı durumunda."