Bursa'da DEAŞ şüphelisi 3 kadına tahliye!

Bursa'da DEAŞ şüphelisi 3 kadına tahliye!

Bursa'da TEM ekipleri tarafından yapılan operasyonda gözaltına alınan ve İnterpol tarafından kırmızı ve mavi bültenle arandıkları tespit edilen DEAŞ şüphelisi 3 kadın, ilk duruşmada adlî kontrol şartıyla tahliye edildi.

-

Suriye'de DEAŞ bünyesinde faaliyette bulundukları ve eşleri çatışırken öldürüldüğü şüphesi ile haklarında arama kararı bulunan Houda Z, Malika B. ve Fatıha T. ile bu kadınlara yardım ve yataklık eden Kazım A, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla gözaltına alındı. Fransız vatandaşı olan ve İnterpol tarafından mavi ve kırmızı bültenle aranan 3 kadın çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Haklarından DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından iddianame hazırlanan 3 kadın Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmanın ilk celsesine tutuklu sanıklar Houda Z, Malika B, Fatıha T. ve Kazım A. ile sanık avukatları katıldı.

İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan Houda Z. duruşmada savunma yaptı. DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olduğu ve örgüt üyeliğinden yargılandığı davada hakkında 3 yıl 1 ay hapis cezası bulunan Taha B.A. ile irtibat halinde olması sebebiyle örgüt üyeliğinden yargılanan Houda Z. suçlamaları kabul etmedi.

2014 yılında Suriye'de DEAŞ içinde faaliyette bulunduğu tahmin edilen Yusuf İbrahim ile tanışan ve 2014 yılında Türkiye'den geçerek Suriye'ye giden Houda Z, burada Yusuf İbrahim ile evlendi. 2016 yılında eşinin öldürülmesinin ardından Türkiye'ye gelen Houda Z. burada örgüt üyeliğinde yargılanan Taha B.A. ile tanıştı. İnterpol tarafından hazırlanan kırmızı bültende, eski kocası Yusuf İbrahim'in 2014 yılında Tunuslular, Faslılar ve Fransızlardan oluşan cihadist bir gruba katıldığı gerekçesi ile muhtemel bir örgüt mensubu olabileceğine yer verilen Houda Z, "Benim DEAŞ ile herhangi bir bağlantım yoktur. Kocamla Suriye'de yaşadık. Kocam bana örgütle ilgili herhangi bir ilişkisi olduğundan bahsetmedi. Kocam öldürüldükten sonra kaçakçıların yardımıyla Türkiye'ye geldim. Burada sahte evraklarla yaşadım. Kimseden destek almadım. Fransa'ya geri dönmeyi düşünmedim çünkü orada ağır işkencelere maruz kalacağımı ve çocuklarımdan ayrılacağımı biliyordum. İddianamede ismi geçen Taha B.A. ile bir AVM'de Fransızca konuştuğumu duyunca tanıştık. Evime geldi çocuklarıma oyunca getirdi. Ben terörist bir örgütün üyesi değilim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Başkanı Houda Z'ye telefonunun ekranında Taha B.A'nın fotoğrafının olmasını sordu. Houda Z, Taha B.A. ile aralarında gönül ilişkisi olduğunu, fakat örgütle ilgili herhangi bir konuşmalarının olmadığını iddia etti. Diğer sanıklardan biriyle Suriye'de, diğerleriyle ise Türkiye'de tanıştığını ifade eden Houda Z, sanıklarla örgüt lehine herhangi bir eylemlerinin olmadığını ileri sürdü.

İnterpol tarafından DEAŞ üyesi olma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile mavi bültenle aranan diğer sanık Malika B. de savunmasında iddiaları kabul etmedi. Malika B, sosyal medya aracılığıyla tanıştığı bir adam vasıtasıyla Suriye'ye gittiğini, burada eşiyle tanıştığını eşiyle birlikte örgütten kurtulmak için kaçak yollardan Türkiye'ye geldiğini, fakat eşinin izini yolda kaybettiğini kaydetti. Örgütle alakası olmadığını ileri süren Malika B, "Eşimle kurtulmanın tek yolunun kaçmak olduğunu düşündük. Bir kaçakçıyla anlaştık. Türkiye'ye 2018 yılında geldim. Eşimle ayrı ayrı geldiğimiz için izini kaybettim. Eşimin yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Türkiye'ye kaçmak isterken Houda ile tanıştım. Kaçakçılar ikimize de diğer sanık Kazım A'nın bize Bursa'da yardımcı olacağını söyledi. Kazım A. bize burada yardım etti. Diğer sanık Fatıha ile de burada tanıştım. Kazım A. ve Fatıha ile herhangi bir örgüt çalışması içerisinde bulunmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Yine İnterpol tarafından mavi bültenle aranan Fatıha T. de diğer sanıklarla benzer ifadeler kullandı. Örgütle herhangi bir bağlantılarının olmadığını, Suriye'ye çocuklarına daha iyi bir eğitim vermek adına katıldıklarını ileri süren Fatıha T, eşinin DEAŞ tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Fatıha T. savunmasında, "Türkiye'ye 2018 yılında geldim. Burada DEAŞ ile ilgili herhangi bir eylemim olmadı. Evden çıkmıordum ve Fransa'ya çocuklarımdan ayrılacağım korkusuyla geri dönmek istemedim. Terörist değilim, tahliyemi talep ediyorum" dedi.
3 kadına yardım ettiği ve örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklu bulunan Kazım A. ise savunma yapmayarak susma hakkını kullandı.

Sanık avukatları Onur Güler, hukuki süreç ile ilgili açıklama yaptı. Sanıkların yargılamasının devam edeceğini ve yargılama sonunda çıkacak karara göre sanıkların ülkelerine iade edileceğini ifade eden Güler, "Müvekkillerim hakkında adlî kontrol şartıyla tahliye kararı verildi. Yargılama devam ediyor, yargılamanın sonunda eğer geri göndermeleri kararlaştırılırsa 3 müvekkilim de ülkelerinde yeniden ve daha ağır şartlarda yargılanacaklar. Önümüzdeki süreçte yargılamanın sonucunu göreceğiz" diye konuştu.

Mahkeme heyeti sanıkların savunmalarının ardından ara kararını açıkladı. Sanıklar Houda Z, Malika B. ve Fatıha T. il dışına ve yurt dışına çıkış yasağı ve 15 günde bir en yakın karakola imza verme şartıyla tahliye edilirken, Kazım A'nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.