Bursa'da ölümden dönen sağlıkçı çift, korona hastalarına hizmet vermeye devam ediyor

Bursa'da ölümden dönen sağlıkçı çift, korona hastalarına hizmet vermeye devam ediyor

Çekirge Devlet Hastanesinde röntgen teknikeri olarak çalışan Ufuk Saka ve hemşire Tülay Saka çifti, 2 gün arayla korona virüse yakalandı. Çocukları olan çiftten Ufuk Saka, hastanede tedavi görürken, eşi Tülay Saka, çocuklarına bakacak kimse olmadığı için evde tedavi gördü. Nefes darlığı ve yüksek ateşle savaşan çift, 12 gün sonunda iyileşti. Çift, karantina sürülerinin dolması ve yapılan testlerin negatif çıkmasının ardından tekrar hastanede görevlerine geri döndü.

Ufuk Saka, hastanede korona virüs şüphelisi hastaların tomografilerini çekerken, eşi Tülay Saka ise hastalara hizmet vermeye devam ediyor. Hastalığı atlatan çift, hastanede tedavi gören koronavirüs hastalarına moral veriyor. Sağlıkçı çift, kurallara uymayan vatandaşları ikaz ederek, "Lütfen tedbirlere uyunuz, bu hastalık çok tehlikeli" uyarısında bulunuyor.

Hastalığı atlatan Ufuk Saka, "7 Nisan günü nöbetteyken ateşlendim. Direk acilden giriş yaptırıp, kan ve akciğer tetkiklerim yapıldı. Sabah yapılan tomografi tetkikimde koronavirüse yakalandığım ortaya çıktı. Hastanede 11 gün yattım. İlk hastalık ortaya çıktığı anda ateşim hiç düşmedi, aralıklarla nefes darlığı yaşadım. Eşim de sağlıkçı, ona da hemen test yapıldı. Onunda testi pozitif çıktı. Çok zor bir süreç geçirdik. Kendimi düşünüyorum, ne olacak diye eşimi ve çocuklarımı da düşünüyorum. Yalnız bir odada 11 gün kalmak hiç kolay değil. Ben hastanede tedavi görürken eşim evde tedavi gördü. Ben hastanede olduğum için daha şanslıydım. Hemşire olması onun için bir avantajdı. Evde olmak hastanede olmak gibi güven vermiyor. 14 gün karantina süremiz bitti. 3 defa negatif sonucumuzu aldık. Görevimize başladık. Şimdi yine koronavirüs hastalarının tomografilerini çekiyorum. İnsanların yüzünde korku var, ben o korkuyu yaşadığım için biliyorum. Bir hastanın yüzüne baktığım zaman bunu hissedebiliyorum ve ben bu hastalara sürekli telkin veriyor. Bakın diyorum, ben canlı bir örneğim. Ben bu hastalığı yoğun ve sıkıntılı atlattım. Lütfen moralinizi yüksek tutun, bağışıklık sisteminizin güçlü olması için morale çok ihtiyacınız var. İnşallah siz de atlatacaksınız diye onlara telkinde bulunuyoruz" dedi

"İnsanların bu kadar korktuğu bir şeyi hafife almalarına anlam veremiyorum"

İnsanların hepsinin aynı hassasiyeti göstermediğini ifade eden Saka, "Maske takmadığı için uyardığımızda, sen ne karışıyorsun diyenler çıkıyor. Bizim görevimiz her hal ü kârda insanları uyarmak. Biriyle diyaloğa girdiğimde ona bende bu hastalığı geçirdim dediğimde, o insanda bir tedirginlik hissediyorum. Korkmayın, ben bu hastalığı 3 ay önce geçirdim. Böyle söylememe rağmen, kim olursa olsun tedirgin olup kendini geri çekiyor. İnsanların bu kadar korktuğu bir şeyi hafife almalarına anlam verilemiyor. Hastalık esnasında psikolojim iyi değildi, psikolojimi bozan eşimin de koronavirüs kapması, çocuklarıma bakacak kimsenin olmamasıydı. İnsanlar kesinlikle korunmalılar. Hastanede bir odada günlerce ne olacağını bilmeden yatmak hiç kolay değil. Lütfen maskenizi takın, bu işin şakası yok" şeklinde konuştu.

İlk duyduğunda çok korktuğunu, sürekli ağladığını belirten Tülay Saka, "Bilmediğimiz bir hastalığı yaşıyoruz. Nasıl bir süreç işleyecek ve ilerleyecek, hen gün korkuyla yaşadık. Kendim, eşim ve çocuklarım adına çok korktum. Çok zor bir süreçti. Nefes darlığı yaşadım, tat ve koku gitti. Karın, baş ağrısı ve ateş hepsini geçirdim. Öleceğimi düşündüm, çocuklarıma ne olacak diye korktum. Biz atlattık, ama hala korkuyoruz. Kendimize dikkat edip maskelerimizi takıyoruz. Herkes de taksın kurallara uysun" diye konuştu.