Çavuşoğlu-gonzalez Sanz Ortak Basın Toplantısı

Çavuşoğlu-gonzalez Sanz Ortak Basın Toplantısı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye’yi içeride Kobani’ye müdahale etmemekle suçlayanların başka kapılar arkasındaki talepleri ve düşünceleri farklı. Aynı şekilde bunu zaten Meclis’teki oylamaya da yansıttılar" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kosta Rikalı mevkidaşı Manuel Gonzalez Sanz ile görüştü. Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Bakan Çavuşoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Zyaretin iki dost ülke arasındaki ilişkilerin daha da ileri taşınması konusunda önemine dikkat çeken Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yükseltilmesi konusunda anlaşmalar yapıldığını hatırlattı. Önümüzdeki dönemde imzalanması planlanan anlaşmaları da müzakere ettiklerini belirten Çavuşoğlu, "Aramızdaki ticaret hacmi 100 milyon dolar civarında. Bunun yeterli olmadığını, yükseltmeyi düşündüğümüzü kararlaştırdık. Önümüzdeki dönemde yatırımların korunması, uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadele, kültürel işbirliği konusunda anlaşması yapılmasını planlıyoruz" dedi.
Çavuşoğlu, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin Türkiye’ye olan ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Türkiye’nin Kobani’ye insani yardımları devam edip etmeyeceğini hatırlatarak, "PYD’nin Türkiye’de bir koridor açılması, Afrin ve Cizre’deki güçlerin Türkiye’den geçerek, Kobani’ye geçişi konusundaki beklentileri var. Benzer bir talep de Barzani’den geldi. Türkiye’nin yaklaşımı nasıl olacak?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Bizim Kobani’ye olan hassasiyetimiz son derece açık. Biz bugüne kadar aslında son 4 yıldır gerek Esad ve gerekse terörist grupların saldırıları ve zulmü karşısında prensipli tutumuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik. Bunu da dostlarımıza, müttefiklerimize ve tüm uluslararası örgütlere açık bir şekilde ilettik. Sorununun çözümü konusunda stratejimiz de son derece nettir. Sorunun çözümü içindeki kapsamlı stratejimizin içinde insani boyutu da var ve ihmal edilmemelidir. Bugüne kadar sadece Kobani’ye değil Suriye’deki zor durumda yaşayan insanlara insani yardımlarımızı güvenlik şartları elverdiği sürece etkili bir şekilde ilettik. Sadece devletin kurumları olan Kızılay, AFAD gibi kuruluşlar değil sivil toplum örgütlerinin de yardımlarının bölgeye güvenli bir şekilde ulaşması için devletimiz yardımcı olmuştur" karşılığını verdi.
"Suriye’den Türkiye’ye gelen, sığınmak zorunda kalan herkese kapılarımızı açtık" diye konuşan Çavuşoğlu, "Hiçbir şekilde din ve mezhep ayrımı yapmadık. Ermeniler, Ezidiler, Museviler, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Şii ve Sünniler de geldi. Ve şu anda 1.5 milyon insani ülkemizde barındırıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ’Sizler bize yük değilsiniz, bizim evimizi şenlendirdiniz.’ Bizim bakış açımız bu" dedi.
Kobani’yle ilgili şu anda zor şartlarda bile Türkiye’nin Kobani’ye her türlü insani yardımı yapmaya devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Türkiye’nin Suriye’ye bir kara operasyonu yapmasını isteyenler de var. Gerek içeriden gerekse dışarından. Fakat biz bunun nasıl olması gerektiğini ve olması için neler yapılması gerektiğini kamuoyuyla paylaşıyoruz. Uçuşa yasak bölge ve güveni bölgelerin oluşturulması gerektiği... Aynı şekilde terör örgütlerinin geri çekilmesi ya da yok edilmesinden sonra o boşluğun Esad rejimi tarafından ya da diğer terör örgütleri tarafından doldurulmaması gerekiyor. Zaten siyasi dönüşümün Cenevre deklarasyonu çerçevesinde mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yani kısaca Esad rejiminin gitmesi daha kapsayıcı bir yönetimin gelmesi lazım. Şu anda bahsettiğimiz konuların zaten temelinde Esad rejiminin politikaları yatmaktadır. Bunu ortadan kaldırmadan bölgeye istikrar getirilmesi, ılımlı muhalefetin desteklenmesi, eğitilmesi, donatılması dahil her türlü konuyu içeren tüm boyutlarıyla kapsamlı bir biçimde stratejilerimizi paylaşıyoruz. Ama bu konuda bir anlaşmaya varıldığı zaman Türkiye, bölgeye tekrar istikrarın getirilmesi konusunda rolünü oynayacaktır. Bundan hiç kimse şüphe duymasın. Diğer taraftan Türkiye’yi içeride Kobani’ye müdahale etmemekle suçlayanların başka kapılar arkasındaki talepleri ve düşünceleri farklı. Aynı şekilde bunu zaten Meclis’teki oylamaya da yansıttılar. Biz Meclis’ten olası bir durumda bölgeye mobilize edilebilmesi için hükümet olarak yetki aldık. Hayır oyu verenler, bugün ’Türkiye oraya girmiyor, müdahale etmiyor’ diye insanları ’Sokağa çıkın’ diye kışkırtanlar. Bunlar da görüyoruz ki çözüm sürecini baltalamaya çalışan siyasi parti ve gruplardır. Bu konudaki samimiyetsizlikleri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ama şu anda yanlışlarından geri dönme içerisindeler. Bu tür yollara tevessül etmesinler, ülkemizin istikrarını, barışını ve güvenliğini bozacak eylemlerden uzak dursunlar, vatandaşları da bu şekilde provoke etmesinler. Şunu da unutmasınlar, devletimiz tabii ki kucaklayıcıdır, var olan sorunları çözmek için üzerine düşeni yapar, insani boyutunu ihmal etmez ama devletin düzenini, kamu düzenini bozacak eylemlere müsaade etmez. Bu anlayışı herkes benimsemesi gerekiyor. Müttefiklerle ilgili Türkiye’den gelen talepler konusunda müzakereler kapsamlı şekilde devam ediyor. Şu anda spesifik olarak ’Şu kararı aldık, bu kararı aldık’ dememiz zaten mümkün değil."
KONUK BAKAN GONZALEZ SANZ: "BUGÜN BENİM İÇİN TARİHİ BİR GÜN"
Kosta Rika Dışişleri Bakanı Manuel Gonzalez Sanz ise, ziyaret sebebiyle kendisine gösterilen sıcak misafirperverlik için teşekkür etti.
"Benim için bugün tarihi bir gün" diyen Sanz, "Bugün Ankara’da büyükelçiliğimizi açıyoruz. Nihai adımı atarak büyük elçiliğin açılmasından dolayı gurur duyuyorum. Kosta Rika için son derece önemli. Çünkü dünya çapındaki diplomatik ilişkilerimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye hızla büyüyen bir ülke. Bu anlam Türkiye’nin son derece önemli bir ittifak ve stratejik bir ortak olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde ilişkilerimiz daha da güçlenecek. Biz SELAK ülkelerinin Türkiye’ye daha yakın olmasını destekliyoruz. Türkiye’nin Orta Amerika entegrasyon sistemine gözlemci olmasını destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorusunu cevaplayan konuk bakan, "Türkiye’nin Kosta Rika’ya açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Türkiye’nin bölgedeki liderliğini son derece önemli görüyoruz. Bu durum sadece diplomatik boyutu taşımıyor, ekonomik anlamda da ciddi bir boyutu var. Türkiye’nin ürünlerini daha çok ülkemize ihraç etmesini istiyoruz. Türkiye’deki inşaat şirketlerinin ülkemize dikkat sarf etmesini istiyoruz. Bu ilişki Türkiye’ye son derece yüksek ekonomik ivme kazandıracak. Bu anlamda Kosta Rika’daki büyükelçiliğin açılmış olmasının Türkiye’nin o bölgede nasıl bir düşünceyle hareket ederiz düşüncesiyle açıldığını düşünüyoruz" cevabını verdi.