Cinayet Davasında 3 Şüpheliden Biri Beraat Etti

Cinayet Davasında 3 Şüpheliden Biri Beraat Etti

İstanbul’da işlenen cinayetle ilgili 3 şüpheliden ikisine 12 yıl 6’şar ay hapis cezası verilirken, bir şüpheli beraat etti.
İstanbul’da Fatih Memiş’i (26) öldüren C.D (27) ve kayınpederi M.Ş’ye (54) 12 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Ş.D (23) ise beraat etti.
İstanbul Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahakemesi’nde görülen son duruşmada sanıklar C.D ve M.Ş hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan Ş.D, katılmadı.
Davada sanık C.D eşinin adresinden Facebook üzerinden Fatih Memiş’le konuştuğunu doğrulayarak, “Kendisini de eve çağırdım ancak benim amacım öldürmek değil konuşmaktı. Eve gelince bana hakaret etti. O eve geldiği gün kayınpederim de evdeydi. Kendisi hap alıp uyumuştu. Fatih ile aramızda tartışma çıktı. Bu sırada ben yere düşmüşüm. Biz kavga ederken kayınpederim uyanıp gelmiş, beni altta görünce öldürdüğünü zannetmiş. Ben kendime geldiğimde Fatih Memiş’in öldüğünü gördüm. Eşim ile maktulün görüştüğünü diğer sanık olan kayınpederim bilmiyordu. Ben olaydan sonra kendisine anlattım. O da bana, ‘Biz el içine nasıl çıkarız, bunu gizleyelim, eğer yakalanırsak suçu sen üzerine al, çünkü olay senin evinde oldu’ dedi. Yakalandığımızda suçu ben işlediğimi söyledim, ancak olay şimdi anlattığım şekilde meydana geldi, ben bu suçu işlemedim” dedi.
M.Ş ise önceki ifadelerini tekrarladığını söyleddi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Cemil Hayri Özdal kararı okudu. Özdal, sanıklar M.Ş ve C.D’nin ’kasten insan öldürmek’ suçundan müebbet hapisle ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıkların eylemi haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetli elemin etkisi altında işlediklerinden, TCK’nın 29/1 maddesi gereğince sanıkların takdiren 15’er yıl hapisle ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıkların fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın faillerin geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak, TCK’nın 62/1 maddesi gereğince 12 yıl 6’şar ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verildiğini açıkladı.
Özdal, Ş.D’nin yüklenen suçu işlediği sabit olmadığından, yüklenen suçtan beraatine karar verildiğini de bildirdi.
Yalova’daki evlerinde açıklama yapan aile temyiz yoluna başvuracaklarını dile getirdi. Fatih Memiş’in babası Ülkü Memiş, “Ben davanın bu şekilde sonuçlanmasından memnun değilim. Ben savcıya da hakime de ‘yüce adalete güveniyorum’ dedim. Benim oğlumu tornavidayla canice, vahşice öldürdüler. Benim oğlumun hayatı bu kadar ucuz mu? Bu ceza asla yeterli değil. Ben bir üst mahkemeye dilekçemi verdim. Yargıtay’a veriyorum. Yetkililerden gereğinin yapılmasını istiyorum. Gerektiği yerde daha yüksek mahkemeye kadar gideceğim. Evimi satacağım, oğlumun hakkını arayacağım. O kadına beraat kararı verdiler. Benim oğlumu telefonla aynı gün, ölümünden bir iki saat öncesinde Tokat’tan o adrese yönlendirdi. O kadının da tutuklanmasını istiyorum. Oğlum asla öyle biri değildi. Kesinlikle benim oğlumu elde edemeyince o kadın öldürttü” diye konuştu.
Anne Tenzile Memiş ise oğlunun planlanarak öldürüldüğünü ileri sürerek, “Oğlum çağrılıyor. 3 kişi tarafından planlanıyor. Uygunsuz şekilde yakalansaydı da benim oğlum öldürülseydi bu kadar gam yemezdim. Benim oğlum ayağıyla öldürülmeye çağrılıyor. Öldürmedik diyorlar. O zaman öldüreni versinler bana. Ben de adalete gerekirse Cumhurbaşkanına sesimi duyurmak istiyorum. Benim 3 yaşındaki torunum benden babasını istiyor. Sebebini söyleyemiyorum, torunuma ne diyeceğime dilim dönmüyor” diye konuştu.
Öldürülen Fatih Memiş’in eşi Kübra Memiş de 3 yaşındaki çocuğunin babasız kaldığını kaydederek, “Dava sonuçlandı ama bu sonuç yeterli değil. Her gün benim oğlum gelip ‘baba nerede’ diye soruyor. Karşı tarafa, Şeyma hanım sağ olsun, bu planı yaparak çocuğumun babasını yok ettiği için kendisine teşekkür ediyorum. Kendi evlatlarını düşünürken benimkini düşünmedi. Onlara diyecek bir şey bulamıyorum” ifadesini kullandı.
Memiş’in ağabeyi Kamil Memiş ise kardeşinin cesedini almaya gittiği sırada Ş.D’nin telefon numarasını bulduğunu ve aradığını belirterek, “Ben o anda, kardeşimin cesedini paramparça gördüğüm zaman numarayı aradım ve haklı olarak öfkemi kustum. Bağırdım, çağırdım, hakaret ettim. Benim kardeşimi öldüren kişi benden şikayetçi oldu. Defalarca mahkemeye gittim, 1,5 milyar lira ceza ödedim. Hala da mahkeme görüyorum bundan dolayı. Bu şahıs benim kardeşimi öldürdü. Kendisi elini kolunu sallayarak geziyor. Diyecek bir şey bulamıyorum, adalet istiyorum” diye konuştu.