'Çok afedersiniz kızlarım mini etek giyer’

'Çok afedersiniz kızlarım mini etek giyer’

Darbeyi idare eden çekirdek kadrodaki eski Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ile darbede 4 gün önce İstanbul'da toplantı yaptıklarını söyleyen İmren 'Bana sıkıyönetim ilan edileceğini söylediler, Cumhurbaşkanı'nın gözaltına alınacağını söylemediler' diyerek kendini savunmaya çalıştı. İmren daha önce savcılıkta teşhis ettiği 'Mahrem İmam' denilen ve FETÖ içinde özel görevleri olan şahıslarla ilgili bildiklerini anlatan İmren 'Mahrem Abi olduklarını burada öğrendim. Bana 'Biz mahrem abiyiz' dememişlerdi' diye konuştu. 'Bunlar çok entelektüel insanlar, dünyanın yarısını gezmişler, konuşmalarından anladım' dedi.

'KIZLARIM MİNİ ETEK GİYER'

Mahrem imamlarla, askerlerin ilk kez birlikte hakim karşısına çıktıkları davada konuşan tutuklu sanık Hayrettin İmren, kendisiyle ilişki kuran ve 'öğretmen' olarak bildiği kişilerin 'Mahrem İmam' olduğunu iddianameden öğrendiğini iddia ederek şunları söyledi: 'Bana hiçbir zaman mahrem imam, mahrem abi olduklarını söylemediler. Sadece beşeri ilişkilerimiz vardı. Sonra firar döneminden sonra anladım. Buraya geldikten sonra mahrem abileri listelerde gördüm. Benim sosyal yaşantım cemaate uymaz. Benim ailem falan çok rahat. Mesela kızlarım çok afedersiniz mini etekle gezer. Eşim dizüstü etek giyer. Plajlara gider. Bizim öyle bir aile yapımız var. Takiyye yapmak için söylemiyorum. Teğmenliğimden beri arkadaşlarımız bilirler. Bütün herkes benim milliyetçi, Atatürkçü, ülkücü olduğumu herkes bilir.'

'ÇOK ENTELEKTÜELLER'

'Şunu belirtmek istiyorum, mahrem abi denen kişiler o kadar entelektüel o kadar bilgili insanlar ki... Ben medyada görüyorum, o arkadaşlar için 'üç dört tane öğretmen komutanları idare ediyor' (diyorlar) Ya bu insanlar dünyanın yarısını gezmiş dolaşmış, genel kültür seviyeleri, konuşmaları, insan ilişkileri o kadar mükemmel ki... Ben sadece Azerbeycan'a gittim. Ama onların konuşmalarından anlıyoruz ki onlar dünyanın heryerine gitmiş. Bunlar konuşmayı, laf yapmayı bilen insanlar. O kadar saygılılar ki... Bize 'komutanım' derler, gerekirse bizi sırtlarında taşıyacak tipte insanlar. Ne Vatan, ne millet hakkında kötü sözlerini duymadım. Bana şunu da söylediler 'Komutanım, Mustafa Kemal bizim milli değerimizdir, kesinlikle ona da herkesin sahip çıkması gerekir.' dediler.'

'SIKIYÖNETİM DEDİLER, DARBE DEMEDİLER'

İmren, 'Mert' kod adlı 'mahrem imam' Yakup Dalkılıç ile 11 Temmuz'da darbe toplantısına katılmak için İstanbul'a gidişlerini ise şöyle anlattı:

'11 Temmuz'da İstanbul'dan bana haber geldi. Benimle birinin önemli bir konuda görüşmek istediğini söylediler. Ben de istemeyerek de olsa İstanbul'a gittim. İlk defa yüzünü gördüğüm (Tuğamiral) Ömer Faruk Harmancık ile karşılaştım. Görüşmemiz üç dakika kadar oldu. 'Komutanım, Cuma günü sabaha karşı sıkıyönetim ilan edilecek. Detayları ise SAT subayımız anlatacak.' dedi. Ben 'TSK çapında mı bu, Genelkurmay Başkanı da dahil mi?' dedim. O da 'Tabi' dedi. Ben 'Emin misin?' diye tekrar sordum. 'Onlar düğün için Fenerbahçe Orduevi'ne gelecekler. O zaman kollarına girecez, onları ikna edeceğiz' dedi. 'Ya ikna olmazlarsa?' diye sordum. Dediler ki 'İkna olmaz diye birşey yok, biz onları ikna edeceğiz' dediler. O toplantıda bize Cumhurbaşkanı'nın yakalanacağından, gözaltına alınacağından hiç bahsedilmedi. Sadece sıkıyönetim ilan edilecek dediler. Ben dedim herhalde ikna edecekler, hükümetle birlikte teröre karşı sıkıyönetim ilan edecekler diye düşündüm. Sevindim de...'