Cumhurbaşkanı Erdoğan: “biz Arşivlerimizi Açtık. Bir Milyonun Üzerinde Belge Ortaya Çikardik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “biz Arşivlerimizi Açtık. Bir Milyonun Üzerinde Belge Ortaya Çikardik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Birilerinin siparişi üzerine biz bir sözde Ermeni soykırımını da kabul etmek zorunda değiliz. Biz diyoruz yani bu konuda samimi iseniz gelin bunları bırakalım tarihçilere, tarihçiler bu konuda çalışsınlar. Arşivlerimizi açalım. Biz arşivlerimizi açtık. Bir milyonun üzerinde bununla ilgili belge ortaya çıkardık. Ermenistan’ın varsa arşivi onlar da çıkarsın. Üçüncü ülkelerde varsa onlar da çıkarsın. Ama bunların hiçbirisi böyle bir gayretin içerisine girmiyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki TRT özel yayınında Nasuhi Güngör’ün moderatörlüğünde Akif Beki, Saadet Oruç, Hilal Kaplan ve Mahmut Övür’ün sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olayları ile ilgili sorulan bir soru üzerine yaptığı açıklamada, “Bu konuyla ilgili olarak bildiniz gibi 23 Nisan’da benim bir mektubum olmuştu ve mektubuma karşı tabi biz Ermenistan’dan olumlu bir cevap almadık. Fakat dünyanın birçok yerinde hatta gittiğim, görüştüğümüz liderler veya bize gelenlerin hepsi mektubumuzdan dolayı bize memnuniyetlerini ifade ettiler. Fakat bu Ermeni diasporası rahat durmuyor. Onlar yine karıştırmaya devam edip ve Türkiye ile bu noktada bir cebelleşmenin adeta bir kavganın içerisinde bu süreci işletmek istiyorlar. Yani bizim üzerimizde olan görev bir defa böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Yani birilerinin siparişi üzerine biz bir sözde Ermeni soykırımını da kabul etmek zorunda değiliz. Biz diyoruz yani bu konuda samimi iseniz gelin bunları bırakalım tarihçilere tarihçiler bu konuda çalışsınlar. Arşivlerimizi açalım. Biz arşivlerimizi açtık. Bir milyonun üzerinde bununla ilgili belge ortaya çıkardık. Ermenistan’ın varsa arşivi onlar da çıkarsın. Üçüncü ülkelerde varsa onlar da çıkarsın. Ama bunların hiçbirisi böyle bir gayretin içerisine girmiyorlar. Tamam biz tarihçilerimizi tespit ettik, siz de tespit edin üçüncü ülkelerden de tespit edelim. Çalışsınlar bu çalışmaların neticesinde bize raporlar sunsunlar ondan sonra da siyasiler olarak biz masaya oturalım. Eğer hakikaten bunun neticesinde bizlerin bir suçu varsa ödememiz gereken bir bedel varsa kalkar o zaman Türkiye olarak biz bunu değerlendirir ve atılması gereken adımları da atarız. Burada dikkat edelim bir 1915 tarih olarak ortada bir Türkiye Cumhuriyeti devleti ortada birde karşı tarafta açılmayan arşivler ama bizim açılmış arşivler ortada. Sadece yaptıkları iş şu; ‘Türkiye suçlu.’ Böyle demekle Türkiye suçlu olmaz. Arşivlerimizin içerisinde yapılmış yanlışlar olduğu kadar karşı tarafın bu noktada yapmış olduğu katliamlar var. Bunlar da belgelere dayalı. Bütün bunları hep birlikte ele almak ona göre değerlendirmesini yapmak gerekir diye düşünüyoruz ve bu konuda da biz samimi olarak masaya oturma noktasında Ahmet Bey dışişleri bakanıyken İsviçre’de yine bir süreci başlattık. Orada masadan kaçtılar. Kaçan onlar. Ama biz dedik ki yine kovalayacağız dedik yine kaçtılar. Yapmak istedikleri sürekli işte hiç alakası olmayan ülkelere gidip oralardan bakıyorsunuz bir karar kendilerine göre çıkarıyorlar. Alakası olmayan dünyanın değişik bir bölgesinde bir ülke. Yani sorsanız Ermenistan nerede haritada yeri gösteremez orayla ilgili bakıyorsunuz bir iki adamı çok farklı yöntemlerle ele geçirip parlamentosunda oradan bir karar çıkarmak suretiyle filanca ülke de bunu destekliyor. Artık bunlar dünyada kolay kolay yer bulmaz ve bulmayacaktır. Biz samimiyiz ama dediğim gibi ölçümüz şu arşivlerimiz açtık varsa siz de açın. Ve bizim şu anda açılabilecek arşiv noktasında belgelerimiz var. Biz bunları da açmaya hazırız. Varsa üçüncü ülkelerdeki açsın. Tarihçileri koyacaksınız, hukukçuları koyacağız, kimleri görevlendireceksek görevlendirelim, bunlar beraber çalışsın ondan sonra çıkacak rapora hep beraber saygı duyalım” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayınladığı mektupla ilgili soru üzerine ise, şunları söyledi:
“Özellikle dünyada bu diaspora faaliyetlerine karşı zayıf olduğumuz ortada. Burada hem farklı ittifaklar da var. Bunu da söylemek zorundayım. Ben mektubumda gerek Ermeni vatandaşlar, gerekse Osmanlı vatandaşları olarak Müslüman Türkler noktasında onların da ruhuna bir rahmet okudum. Çünkü olay tek taraflı değil. Yani onlardan ölenler olduğu gibi Osmanlı’dan ölenler de oldu. Her iki tarafı bu noktada dile getirdim o mektubumda ve bunu aklıselim sahibi olanlar inkar etmiyor. Onlar da kabul ediyor ama aklıselim sahibi olmayıp da burada ön yargılarla hareket edenler olaya farklı yaklaşıyor. Sıkıntının altında biraz bu yatıyor. Bu lobi faaliyetleri uluslararası anlamda biliyorsunuz birçok lobi şirketleri var. Bunları tabi orada çok ciddi paralar harcamakta… Bu adımları atıyorlar ve bunlar yeni şeyler de değil ve bakıyorsunuz şimdi Hollywood’da filan çok ilginç filmler hazırlıyorlar. Bu filmlerle daha etkin olmaya çalışıyorlar. Biz onların oluşturduğu bir şeye aynı derece de o rakamlarla girmeyi şu anda çok düşünmüyoruz çünkü burada ifade edemem gelen rakamlar öyle basit rakamlar değil. Birde tabi zihniyet noktasında ilişki halinde oldukları yerler bu noktada çok çok farklı.”