Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’da…(4)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’da…(4)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle Trabzon’dan sağduyu çağrısında bulunarak “Bakın tuzak çok açık. Kobani’yi bahane ederek sokağa çıkıyorlar. Aslında amaçları huzuru bozmak, ülkenin huzurunu kaçırmak. Öfkeyi büyütmek, nefreti büyütmek, kardeşliğimizi sabote etmek” dedi.
Erdoğan, konuşmasında Kobani’ bahanesi ile sokağa çıkıldığını belirterek “Aslında amaçları huzuru bozmak. Ülkenin huzurunu kaçırmak. Öfkeyi büyütmek, nefreti büyütmek, kardeşliğimizi sabote etmek. Parlamentoda malum siyasi parti dışındaki partiler de, bir tanesi aynen onunla hareket ediyor. Bir diğeri de temkinli duruş sergilediğini zannediyoruz ama o da iktidarla uğraşıyor. Ya bırak sen iktidarla uğraşmayı. Şimdi hep birlikte birlik beraberlik zamanı. Bu yapılan teröre karşı el birliği zamanıdır, güç birliği zamanıdır. Bu tuzağa düşersek kaybeden hep birlikte millet olur. Ama biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bu hainler karşısında sabrını, itidalini muhafaza edemeyen, öfkesine yenilen inanın bunların tuzağına düşmüş olur. Bunların ekmeğine yağ sürmüş olur. Bunların arzularını yerine getirmiş olur. Bunlar istiyorlar ki Türk ile Kürt birbirinden nefret etsin. Bunlar istiyorlar ki Türk ile Kürt birbirine öfke beslesin. Bunu tarihin hiçbir döneminde başaramadılar, bugün de başaramayacaklar. Biz aziz milletimizle sağ duyumuz ve itidalimiz ile bu kirli tuzağı bozacağız” şeklinde konuştu.
“Kobani diyorlar. Allah aşkına Kobani’ye Türkiye’den başka yardım uzatan ülke var mı?” diye soran Erdoğan “Dert edinen ülke var mı? Halep’i Musul’u Kerkük’ü ne kadar kendimize dert edindiysek Kobani’yi de o kadar kendimize dert edindik. Oradan 200 bin insan ülkemize sığındı. Ekmeğimizi suyumuzu onlarla paylaştık. Türkiye kobani’ye yardım etmiyor demek en başta nankörlüktür. Hem tezkereye karşı çıkacaksın, hem Türkiye Kobani’ye yardım etmiyor diye şımarıkça şiddet çağrısı yapılıyor. Maalesef partinin milletvekilleri ya. İktidar partisine doğru molotof atarak, bombalama. Maskeler, nedir o maskeler? Demek ki sen teröristsin. Eğer terörist değilsen o maskeyi çıkar yüzünden. Tabi bunlara yönelik ayın 14’ünden sonra gerekli tedbirler alınacaksın. Yasalarda gerekli değişiklikler yapılacaktır. Bu kervan barış kervanıdır. Barış kervanını tehdit eden hangi unsurlar varsa bunlara karşı hukuki zemin çok daha güçlü hale gelecektir. Kusura bakmasınlar bu tür alçakça hareketlere prim vermeyiz. Eğer birileri çözüm sürecini böyle şımarıklık olarak algılıyorsa yanılgı içindeler. Biz barışın huzurun tesis edilmesin istedik. Fakat bir taraftan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde barıştan sevgiden bahsedeceksin, sonra da sıkılmadan utanmadan milleti sokağa davet edeceksin. Ondan sonra kalkıp bir de ben bunu şiddete karışmak suretiyle demedim. Eee ne diye dedin? İşte o sokağa davet ettiklerin, ellerinde molotoflarla silahlarla. Evet polisimizin askerimizin üzerine saldıkları gibi, kamu binalarını yaktılar yıktılar. Vatandaşımızın araçlarını yaktılar. Okulları hastaneleri yaktılar yıktılar. Biz sorunların sokakta değil dağda değil silahla değil konuşarak siyaset zemininde çözülmesini istedik” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde “Çözüm sürecine elimi, bedenimi canımı koydum. Her ne pahasına olursa olsun 77 milyonun kardeşliğini tesis etmek için son nefesime kadar da mücadele etmeye devam edeceğim” diyerek şunları söyledi:
“Çünkü biliyorum ki bu millet bizimledir. Adeta nokta nokta her şeyi tespit etmişler. Mağazaları yakıp yıkıyorlar. O mağazalar onların dünya görüşünü paylaşmadığı için yakmakla kalmıyorlar bir de yağmalıyorlar. bunun özgürlükle ne alakası var? Sağ olsun polisimiz askerimiz istihbarat birimlerimiz çalışıyorlar. Hem bu olayları durduracak, hem de bunun hesabını soracağız. Tek millet, tek bayrak tek vatan tek devlet diyorum. Bizim bu Rabia işaretimizi kaybetmeyeceğiz.”
Erdoğan, konuşmasının ardından yaklaşık 52 milyona mal olan 17 tesisin toplu açılış törenini gerçekleştirdi.