Erkeklerin Korkulu Rüyası: "prostat Büyümesi"

Erkeklerin Korkulu Rüyası: "prostat Büyümesi"

Tüm dünya genelinde erkeklerin en çok yakalandığı kanser türleri arasında yer alan prostat kanserinin, erkek üreme sistemine bağlı olan prostat hücrelerinin değişime uğraması ve kontrol dışı çoğalmasıyla ortaya çıktığı belirtildi.
Yapılan tetkik ve muayenelerle erken teşhisi yapılan prostat kanseri hastalarının, başarılı bir tedavi süreci geçirdiğini söyleyen Özel Avrupa Hospital Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Tuğanalp, “Prostat idrar kesesinin hemen altında, makatın önünde yer alan ve idrar yolunu çepeçevre saran sünger yapısında bez dokusudur. Benign prostat hipertrofisi (BPH) ise, prostat bezinin iyi huylu büyümesi ve bu büyümenin neden olduğu idrar akımıyla ilgili problemlerdir ve yaşlanmayla yakın ilgisi olan bir durumdur. Hayati bir tehdit oluşturmamasına karşın, idrar yapmakta zorlanma ve sık idrara gitme gibi yakınmalara neden olup yaşam kalitesini düşürür. 65 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 30 kadarında bu tür yakınmalara neden olan prostat büyümesi görülmektedir” dedi.
İDRAR YAPMA ŞEKLİ PROSTAT BÜYÜMESİNİ ETKİLEMİYOR
Hastalığın oluşmasına neden olan en önemli faktörün yaşlanma ve erkeklik hormonu (testosteron) olduğunu belirten Dr. Ahmet Tuğanalp, “İdrar yapma şeklinin (oturarak veya ayakta) prostat büyümesini etkilediğini gösteren bir bulgu yoktur. Hastalık, İdrar yapmakta zorlanma, idrara başlamakta güçlük, kesik kesik idrar yapma, idrarını tam boşaltamama hissi, idrar kalınlığının ve tazyikinin azalması, idrarın sonunda damlama ve gece sık idrara kalkma gibi bulgularla kendini gösterir” diye konuştu.
Tanı sırasında en önemli aracın makattan yapılan prostat muayenesi olduğunu vurgulayan Tuğanalp, “Bunun yanında PSA denilen kan tahlili ile prostattaki büyümenin iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğu tespit edilir. Muayene bulguları ve PSA değerleri kötü huylu büyümeyi düşündürüyorsa prostat biyopsisi yapılarak bu şüpheler giderilir. Şikayetlerin sayısal değerlerle tanımlandığı anket formu, işeme testi, işeme sonrası mesanede ne kadar idrar kaldığının ultrasonografik tespiti önemli teşhis metotlarındandır” dedi.
"İLAÇ TEDAVİSİ YETERSİZSE CERRAHİ YÖNTEMLER KULLANILIR"
Tedavi sürecinin medikal ve cerrahi yöntemlerle gerçekleştirildiğini ifade eden Dr. Tuğanalp, “İlaç tedavisi prostatı küçültmez ancak prostatta gevşemeye yol açarak idrar kanalını rahatlatır ve bu şekilde idrar şikayetlerini azaltır. İlaç tedavisinin başarısız olduğu kişiler veya ilaç tedavisinin faydalı olmayacağının düşünüldüğü kişilerde ise cerrahi tedaviler kullanılır. Bu ameliyatlarda prostatın hepsi değil ,tıkanıklığa yol açan büyümüş bez dokusu çıkarılarak,dış kapsül yerinde bırakılır. Açık cerrahi, endoskopik ve laserle uygulanan cerrahi yöntemler vardır. Bu yöntemlerden en uygunu, hastanın genel durumu, PSA değerleri, prostatın hacmi ,daha önce geçirilmiş operasyonlar göz önüne alınarak doktor tarafından seçilip hastaya sunulmalıdır. Ancak bu yöntemlerle tedaviye başlamadan önce prostatta kötü huylu büyümenin olmadığının kanıtlanması gerekir. Eğer biyopsi ile kötü huylu prostat büyümesi tespit edilirse prostatın kapsülü ile birlikte tamamının çıkarıldığı açık cerrahi, kemoterapi veya ışın tedavisi uygulanabilir” şeklinde konuştu.
ALKOL, SİGARA VE KAFEİN ŞİKAYETLERİ ŞİDDETLENDİRİYOR
Alkol, sigara ve kafein içeren maddelerin aşırı tüketiminin prostatla ilgili idrar şikayetlerinin şiddetlenmesine yol açtığını söyleyen Dr. Ahmet Tuğanalp, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu tür maddelerin perhiz edilmesi gerekir. Ayrıca trisiklikantidepresanlar, antikolinerjik ilaçlar, diüretikler, narkotikler, antihistaminikler ve bazı grip ilaçları idrar yapmayı zorlaştırabilir. Bu tür ilaçlar kullanılmadan önce doktora danışılmalıdır."