Gemlik'te kimyasal tesis tartışması

Gemlik'te kimyasal tesis tartışması

Gemlik Körfezi'nde kimysasal tesis kapasite artışına akademik odaların itirazına ilişkin açıklamayı TMMOB Bursa İKK adına Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Rengin Demiröz yaptı.

Açıklamada firmanın kimyasal madde üretiminde kapasite artışı, ilave formik asit, sodyum hidrosülfit, sodyum sülfit, sodyum metabisülfit, sodyum sülfat, sülfürik asit üretimi, denizden su alma, derin deniz deşarjı projesine karşı Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ÇED sürecinde itirazda bulunulduğu ancak buna rağmen projeye ÇED uygunluğu verildiği hatırlatıldı.

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Rengin Demiröz, şöyle konuştu:

'DENİZ EKOSİSTEMİ GERİ DÖNÜLMEZ ŞEKİLDE BOZULACAK'

"Proje incelendiğinde özellikle Gemlik Körfezi deniz ekosisteminin geri dönülemez şekilde bozulacağı tespit edilmiştir. Mevcut haliyle bile, bildiğimiz kirletici unsurların ekolojik dengeyi bozduğu Gemlik Körfezinde, bu projenin uygulamaya geçirilmemesi gerekmektedir."

Demiröz, açıklamaya şöyle devam etti:

'TEMİZ DENİZ VE TEMİZ DOĞA UMUDUMUZ YOK EDİLMEMELİDİR'

"Projede denizden alınacak saatte 5.500,0 m3 deniz suyunun soğutma amaçlı kullanılacağı, deniz suyunda 10 santigrad sıcaklık artışı öngörüldüğü ki, bu artış proses verileriyle sunulmalıdır, deniz suyunun açık devre deşarj sistemi ile gerekli standartlar çerçevesinde denize deşarj edileceği ifade edilmiştir. ÇED projesinde çelişkili bir şekilde gerekli standartları sağlamak için soğutma kuleleri kullanımı ve doğrudan deşarj yer almaktadır. Çelişkili ve eksik bilgili ÇED raporu sunulması, akabinde uygunluk verilmesi kabul edilemez. Soğutma kulelerinin kapasiteleri, akım şeması, teknik özellikleri, işletme şekli, deniz suyunun deşarj öncesi gerekli sıcaklığının nasıl sağlanabileceği projede belli değildir. Mevcut deniz kirliliği ile denize karışacak olan kule şartlandırıcı kimyasallarının Gemlik körfezindeki kümülatif ekolojik etkileri değerlendirilmemiştir. Kuleler ve soğutma sistemleri arıza ve bakımda iken, üretim devamlı olacağına göre deniz suyu soğutulmadan denize verilecektir."

"Projeye göre soğutma prosesi, kullanılan deniz suyunun sıcaklığını 10 santigrad arttıracak ve deniz suyu doğrudan deşarj yapıldığında, sıcaklığı artmış olarak Gemlik Körfezi derin deniz deşarjı yoluyla denize verilmiş olacaktır" diyen Demiröz, açıklamasını söyle sürdürdü:

EKSİK DEĞERLENDİRME Mİ YAPILDI?

"Balık ve diğer deniz canlılarının yaşayabilirliğini, çeşitliliğini, popülasyonunu sıcaklık değişimlerinin etkilediği bilimsel bir gerçektir. Doğası gereği bazı türler denizdeki sıcaklık değişimlerinin etkileri sonucunda göç etmekte, bazı türler anormal çoğalarak diğer türleri yok etmeye başlamakta ve bazı türler tamamen yok olabilmektedir. Ayrıca denize karışacak diğer unsur,tesisteki arıtma tesislerden gelen günde 61.37m3 arıtılan atık su olup denize deşarj edilecektir. Projenin denizin tuzluluk oranlarına getireceği değişimler ve sonucunda denizin yoğunlukla ilgili özellik ve davranışlarına etkileri değerlendirilmemiştir."

Açıklamda projenin deniz canlılarına etkisi de şu şekilde ele alındı:

DENİZ CANLILARINA ETKİSİ

"Bu projeyle, körfez denizinin ekolojik yapısını bozacak önemli unsurlardan biri de, denizden su alma hatlarında deniz canlılarına yönelik ve üremesini engellemek üzere, klor ve klorlu bileşiklerin kullanılacak olması ve deşarj ile denize geri verilecek olmasıdır ki, bu etki kümülatif olacaktır. Bu kimyasallar proses gereği zorunlu kullanılacak olmasına rağmen, ÇED projesinde buna yönelik hiç bir bilgi yer almamaktadır ve proje bu haliyle de büyük bir eksiklikle, uygulanamaz bir ÇED projesidir. ÇED projesinde, bu anlamda projenin çevreyi etkileyecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi ve kümülatif etkilerinin belirlenmesi yer almalı iken almamıştır. Dolayısıyla deşarj öncesi yönetmelik standartlarının ne şekilde sağlanacağı belirsiz kalmaktadır. Tesis etki alanında bulunan diğer tesislerden kaynaklanan kirletici unsurlarda dikkate alınarak kümülatif değerlendirme yapılması ve bölgedeki toplam kirlenme değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir."

ÇED raporunda, proje alanının tarım arazilerine yakın yerde bulunduğunun belirtildiğini söyleyen ve projenin tarım alanları ve ürünlerine yönelik etkilerinın de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Demiröz, açıklamayı şöyle tamamladı:

'EKONOMİK VE SOSYAL SORUNLARA YOL AÇACAK'

"Özetle, derin deniz deşarjı yoluyla günde 132.000,0 m3, ki bu kullanım 396.000 konutun günlük su tüketimine eşdeğer, ayda yaklaşık 4.000.000,0m3 gibi çok miktarda deniz suyunun sıcaklık artışı ve kimyasallarla Gemlik Körfezi denizine verilecek olmasının getireceği ekolojik bozulma, deniz canlılarının çeşitliliği ile popülasyonunu azaltarak, balıkçılık ve deniz ürünleriyle geçimini sağlayan yöre insanında ekonomik ve sosyal sorunlar yaratacaktır. Ayrıca Bursa'nın denize açılan kapısı olan Gemlik Körfezi ve çevresinin deniz ve doğa turizmi değeri yadsınamaz ve bu anlamda da olumsuzluklar yaşanabileceği kabul edilmelidir. Gemlik ile çevresindeki Mudanya, Kurşunlu, Küçükkumla atık su arıtma tesisleri yakın zamanlarda devreye girip körfez kirliliğini nispeten azaltma yönünde bizleri bir nebze umutlandırmış iken, temiz deniz ve doğası umudumuz yok edilmemelidir."