Gözyaşlarıyla veda

Gözyaşlarıyla veda

Demirören Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören için ilk tören Şişhane'de bulunan Demirören Holding'te düzenlendi. Törene Erdoğan Demirören'in eşi Tülin Demirören, oğulları Yıldırım Demirören, Tayfun Demirören, kızı Meltem Demirören, aile yakınları ve Demirören Holding çalışanları katıldı. Duygusal anların yaşandığı törende Erdoğan Demirören için dualar edildi ve helallik alındı.

Törenin ardından Erdoğan Demirören'in naaşı cenaze aracına konularak Fatih Camii'ne götürüldü. 

KORAY YANÇ: UMARIM Kİ BİZİ SEYREDİYORDUR

Milangaz Genel Müdürü ve Demirören Holding İcra Kurulu Üyesi Koray Yanç törende şöyle konuştu:

Saygı değer Demirören ailesi ve çok değerli sevgili dostlarım

Ülkesini seven, bizim babamız, atamız, ağabeyimiz, yol arkadaşımız, can yoldaşımız Türkiye'nin nadide yetiştirdiği en büyük sanayici ve işadamlarından Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Erdoğan Demirören'i ebediyete uğurluyoruz.

Umarım ki bizi seyrediyordur. Allah bu mübarek ramazan ayında, mübarek bir sala vakti son nefesini veren, kadir gecesinin gününde toprağa intikal eden çok sevgili Erdoğan Demirörenimizi, büyüğümüzü ebediyete uğurluyoruz.

Buradaki törenin ardından Demirören'in cenazesi Fatih Camisi'ne getirildi.

HAKKI KAYA: BU ÜLKEYE TUTKUN BİR İNSANDI, TÜRKİYE SEVDALISIYDI

CNN Türk canlı yayında konuşan Demirören Holding Ankara Temsilcisi Hakkı Kaya duygularını şöyle ifade etti:

Böyle bir günde söze nasıl başlayacağını bilemiyor insan. Dile kolay 38 yıl. 1980'in ortalarıydı bu şirkete başladığımda, Türkiye için zor günlerdi. O zor günlerde çok büyük bir dayanışma gösterdik. Türkiye'yi çok seven bir insandı. Hepimiz için en zor zamanlarda ümit aşılayan bir insandı. Çalışmayı çok seviyordu. Günde 18 saat çalışıyordu. Gece saat 1'de, sabah 6'larda konuştuğumuz çok olmuştur. bu ülkeye tutkun bir insandı, Türkiye sevdalısıydı.

Evet, yanında çalışan, ekmek yedirdiği pek çok arkadaşı dostu olmuştur. Ama Türkiye'de bu kadar çok dost biriktirebilen, yardımcı, bu kadar çok hayırsever insanlar bu ülkeyi bir yerlere getirmişlerdir. Dolayısıyla Türkiye eğer bir takım badireleri atlatmışsa bu özel sektör dinamiklerinin çok büyük katkısı vardır. Onlardan birisi de Erdoğan Demirören'di.

"HEPİMİZE BABALIK YAPTI"

Ailesini çok severdi. Özel bir ilgisi vardır, torunları, çocukları onun için çok özeldi. Mutlaka vakit ayırırdı. Onlarla mutlak gün içerisinde, Ankara'da birlikte olduğumuz zamanlarda arardı, sorardı. 'Erdoğan Baba' diye hitap ederdik, hepimize babalık yaptı. Çok saygın bir insandı. İş aleminde herkes tarafından ayakta karşılanan bir insandı.

38 şirkete kadar şirketlerimizin sayısının arttığı dönemler oldu. Ve o dönemde bu şirketlerinin her biriyle bizzat kendisi ilgilenirdi. Herhalde günde 500 - 1000 konuşma yapıyordur. Herkesle tek tek ilgilenirdi. Şirketinin her noktasını bilirdi. Mutlaka ve mutlaka bütün çalışanlarıyla yönetici düzeyinde her gün mutlaka görüşürdü. Akşamın belli saat sonrasında ulaşırdı. Takipçi bir insandı. Belki sırlarından birisi de budur. Bir iş verdiğinde onun peşini bırakmazdı.

VAHAP MUNYAR: MEDYADA LİDER DURUMA GELEN BİR İŞ İNSANI OLDU

Ben meslekte 40'ncı yılımı dolduruyorum. 35 yılı ekonomi gazeteciliğinde geçti. Erdoğan Demirören'i daha yakın tanıyan insanlarla da beraber oldum. Onlardan bir tanesi Turgut Özal'ın da terzisi olarak bilinen Yusuf Kenan... Aile gibiler ve ilk tepkisi 'Ben hayat bastonumu kaybettim' dedi. Kitabı vardı bende, geçmişte kurulan dostlukları yaş biraz daha ilerleyince insan kendine hayat bastonu olarak tanımlıyor.

Son dönemlerde önce Milliyet ve Vatan'ı arkasından tüm Doğan Grubu'nu satın alarak medyada lider duruma gelen bir iş insanı oldu. Bir başka hikaye anlatacağım. İsmail Amasyalı'yı eski vekillerden biri olarak biliyoruz. Amasyalı markalı sobalar vardı. Onun sahibi olan insan. O da aynı şekilde dün aradı beni dedi ki, "Benim bir dönem adım 'soba kralı'na çıktı. O krallıkta arka perde de aslında Erdoğan Bey vardı."

Kendisi yabancı bir soba markasının mümessiliydi. O dönemde Erdoğan Bey arıyor İsmail Amasyalı'yı, teklifte bulunuyor. "Ben bu sobaların içeride üretilmesini istiyorum." Anlaşıyorlar ve yapıyor. Belli bir dönem sürüyor. Erdoğan Bey, beyaz eşya ve soba işinden çıkmak istiyor. Amasyalı, "Kendisinden rica ettim, ödeme gücüm yok, demirbaşları ve kalıpları verirseniz üretmek istiyorum, bana vade yaparsanız yürütebilir miyim" demiş.

Erdoğan Bey diyor ki, "Ben bana inanan bazı insanların desteğiyle bu noktaya geldim. Sen de Almanya'da işçilik yapmış genç bir iş adamısın. Bu işi başaracağını düşünüyorum. Hem demirbaşlar, hem kalıplar sana hediyemdir. Mümessil olduğum markayı da burada üretebilirsin" İsmail beyin ikinci dönemi de böyle başlıyor. Adı soba kralına çıktı. Bana geçmişte başkaları destek oldu, ben de size destek oluyorum. O kuşak böyle bir şey.