"Güçleri yetseydi tüm yöneticilerini katletdeceklerdi"

"Güçleri yetseydi tüm yöneticilerini katletdeceklerdi"

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Türkiye genelinde anma törenleri gerçekleştiriliyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de anıta çelenk bırakılmasının ardından Meclis'teki törenlere katılıyor. Törende Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve MHP lideri Devlet Bahçeli de yer alıyor. 

TBMM'deki Şehitler Anıtı önündeki törende konuşma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması: 

Meclis Başkanı sayın Şentop, çok değerli MHP Genel Başkanı ve Meclisimizin bundan önceki süreçlerde, özellikle başkanlığını yapmış olan başkanlarımız, bu süreç içinde gerçekten yılmadan 15 Temmuz gecesi yüreğini, her yönüyle kendilerini ortaya koyan milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları, şehitlerimiz değerli varisleri, gazilerimiz, sizleri hürmetle selamlıyorum.

İstiklalimizi ve istikbalimizi borçlu olduğumuz tüm şehitlerimize özellikle de 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. FETÖ'cü hainlerin TBMM'yi hedef alması rastgele bir tercih değildir. Bu Meclis savaş meydanında kurulmuş bir Meclis'tir.

Sadece düşmanla değil, ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir Meclis'tir.

Bu Meclis, mayası bağımsızlık ateşi ile yoğrulmuş bir Meclis'tir. Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı olarak, bu Meclis'te yemin ederek göreve başlamış olmaktan şeref duyuyorum.

Türkiye'nin en büyük reformunu bu Meclis'te yürütmüş olmaktan şeref duyuyorum. Milli iradenin üstünlüğünü tesis etmek ve korumak için kimi zaman vesayete, kimi zaman darbecilere, kimi zaman teröristlere karşı bu Meclis'te omuz omuza mücadele vermiş olmaktan şeref duyuyorum. Dünyada gazi ünvanını bu kadar hak eden başka bir Meclis bilmiyorum.

"İSTANBUL'UN FETHİNDE NE OLMUŞSA, 15 TEMMUZ'DA O OLMUŞTUR"

15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekat Başkanlığı ve Meclis Başkanlığı'na bomba yağdıran darbeciler ne yaptıklarını iyi biliyorlardı. Ankara, İstanbul'un caddelerinde ezip geçen darbeciler yaptıkları işin gayet şuurundaydılar. Bilerek kan döküyor, can alıyorlardı. Güçleri yetseydi, bu Meclis'i yıkmaktan çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Güçleri yetseydi, Cumhurbaşkanı, Başbakanı başta olmak üzere seçilmiş tüm yöneticileri katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz. Güçleri yetseydi, 1000 yıllık vatanımızı müstevlilere bırakmakta tereddüt etmeyeceklerinden emin olunuz. Allah'ın yardımı ve milletimizin direnişi sayesinde güçleri yetmedi ve darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. 15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildir. Arkasında çok büyük hesapların olduğu, gerçekleştiğinde ülke olarak bambaşka mecralara sürükleneceğimiz tarihi bir kırılma noktasıdır. Malazgirt'te ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Kosova'da ne olmuşsa, 15 Temmuz'da o olmuştur. İstanbul'un fethinde, Çanakkale'de ne olmuşsa 15 Temmuz'da o olmuştur. Asırlar boyu verdiğimiz varlık yokluk mücadele zincirinin son halkasıdır. Kim 15 Temmuz'u önemsizleştirmeye çalışıyorsa bilin ki amacı bu derin tarihi anlamı gölgelemektir.  

Bir noktadan sonra ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların gerisinde bu örgütün silüetini görmeye başladık. Sinsi yapısı sebebiyle teşhislerimizi somutlaştırmakta zorlanıyorduk. İlk kendini belli ettiği yer 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimidir. Bu tarihten itibaren FETÖ'nün ihanetleri artmıştır. Asıl hamlesi ise 15 Temmuz'da gelmiştir. 15 Temmuz'da deşifre olan FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesi ile Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuştur. TSK, uzun yıllardır icrası için bir türlü harekete geçirmediğimiz operasyonlarını ardı ardına yapmaya başlamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihimizin en büyük yönetim reformunu hayata geçirmek bu Meclis'e nasip olmuştur. 

TBMM ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızla birlikte bölge ve dünyadaki yüz milyonlarca kardeşimizin de umut kapısıdır. Sergilediğimiz her duruş çarpan etkisi ile geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır. Dünyada, kartların yeniden karıldığı, sancılı olduğu kadar kritik bir döneme girmiş bulunuyoruz. Türkiye konumu ve birikimi ile bu sürecin tam merkezinde yer alıyor. Bu değişim sürecini başarı ile yönetmek mecburiyetindeyiz. Sadece kendimiz için değil, tüm komşularımız, yüz milyonlarca kardeşlerimiz için güçlü olmak zorundayız. Hiç kimsenin bizi hedeflerimizden koparmasına müsaade edemeyiz. Hiçbir gücün demokrasimizin ayaklarına yeni prangalar vurmasına göz yumamayız. Milletin emanetini taşıyan siyasetçiler olarak bizlerin tarihten ders alarak istikbalimizi inşa etmemiz gerekiyor.

"YENİ DÜNYA DÜZENİNDE YERİMİZİ MUHAKKAK ALMALIYIZ"

Koronavirüs süreci sonrası yeni dünya düzeninde hak ettiğimiz yeri muhakkak almalıyız. Türkiye geçmişten fırsatı maalesef değerlendirememiştir. 10 yılda bir tekrarlanan darbeler, müdahaleler, Türkiye'yi ikinci sınıf demokrasi ve dışa bağımlı bir ekonomiye mahkum etmiştir. Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık ve yaklaştırmayacağız. Milletin gündemini zehirleyen şeref fukaraların rağmen vakarımızdan bir an olsun taviz vermedik, vermeyeceğiz. İnsanımızı birbirine düşürmeye çalışanlara inat, 83 milyonun kardeşliğini savunduk, savunacağız. Bizim nazarımızda hiçbir şey Türkiye'nin istiklalinden daha kıymetli değildir. 

"SAMİMİ BİR ÇAĞRIDA BULUNMAK İSTİYORUM"

15 Temmuz'un 4. yıldönümünde, o büyük destanın sene-i devriyesinde buradan samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yüce Meclis'in çatısı altında görev yapan, kalbi millet ve memleket sevdasıyla yanıp tutuşan herkesi büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek olmaya davet ediyorum. Gelin şehitlerimizin emanetine hep birlikte sahip çıkalım. Gelin bu ülkeyi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıralım. Gelin, 2023 ve 2071 vizyonumuzu beraber inşaa edelim. Gelin Türkiye'yi, aydınlık yarınlara hep birlikte taşıyalım.

MECLİS BAŞKANI ŞENTOP: İHANETE GEÇİT VERMEYEN KARARLILIK HALA DİRİ

Şehitler Anıtı önündeki törende konuşma yapan Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un açıklamaları:

"Şehitlerimize rahmen, gazilerimize sıhhat diliyorum. Böyle bir mekanda ifade etmek isterim ki, aziz milletimizin mazisi çetin imtihanlardan geçmek, bir avuç hainin tertibi arasında yoğrulmak olmuştur. Biz bir matem töreni, gidenlerin ardından ağıt için bir arada değiliz. İhanete geçit vermeyen kararlılığın hala diri olduğunu ilan etmektir. Milleti şehitler ve feda hissiyle öne atılanlar yükseltir. Toplantımız milletin şehitlerine borcu ödeme gayesine matuftur. Bu anıtın burada 100 yıl önce açılan TBMM bahçesinin kalbinde yükselmesi boşuna değildir. Yüce Meclis, milli mücadelenin karargahlığını yapmış ve gazilik ünvanın hak etmiş milli merkezidir. O gece yüce Meclis'te millet direnirken, vatandaşlarımız hainlere geçit vermezken, gazi Meclis'in mensupları bombaların altında savunmuşlardır. Sayın Binali Yıldırım'ı da o geceki dirayetli tavrından ötürü şükranla anıyorum. Ne olmuştur da yıllar yılı devletimizin her köşesine sızan hain FETÖ darbe teşebbüsüne başvurmuştur. 15 Temmuz'un temel sebebi Türkiye'nin dünyada bir güç haline gelmeye başlamasıdır. Bütün darbelerin gayesi Türkiye'nin bağımsız politikalar gerçekleştirmesini engellemektir. 10 yılda bir gerçekleştirilen, siyasi kan davaları başlatan tüm darbeler, Türkiye'nin kalkınmasına yönelik yabancı kaynaklı saldırılardır. O gece milletimiz cesaretin yanında ne ölçüde basiretli olduğunu göstermiş ve tüm kurumlara geri adım atmamaları mesajını da vermiştir. Cumhurbaşkanım siz o gece milletimizi meydanlara davet ettiniz. Aslında siz milletimizi vatan yolunda büyük bir fedakarlığa davet etmekteydiniz. O gece milletimiz cennet vatanını koruyan bir duvar ördü."

BEŞTEPE'DE 15 TEMMUZ ŞEHİTLER ABİDESİ'NE ÇİÇEK BIRAKILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Abidesi'ne çiçek bıraktı. Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen program kapsamında, 15 Temmuz Şehitler Abidesi'ne geçmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden ayrıldı.  

Bazı şehit yakını ve gazilerle birlikte abideye yürüyen Erdoğan'a, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevine atanan 15 Temmuz gazisi eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da eşlik etti.  15 Temmuz Şehitler Abidesi'ne çiçek bırakan Erdoğan, daha sonra şehitler için dua etti.