Güney Kıbrıs Halkı Müzakerelerin Askıya Alınmasından Memnun

Güney Kıbrıs Halkı Müzakerelerin Askıya Alınmasından Memnun

Güney Kıbrıs halkı, Güney Kıbrıs Rum Kesimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in KKTC ile müzakereleri askıya almasına destek verdi.
Kıbrıs Rum Kesimi’nde yayınlanan gazetelerden Simerini, Güney Kıbrıs genelinde 10-14 Ekim döneminde yapılan anket sonuçlarını “Vatandaşlar Tedbir De İstiyor... Çoğunluk Siyasi Liderliğin Müzakerelere Katılmayı Askıya Alarak Doğru Yaptığını Düşünüyor” başlığıyla aktardı. Gazete, 18 yaş ve üzeri 650 katılımcının yüzde 80’inin Rum Yönetimi’nin müzakere prosedürünü askıya alma kararını onayladığını yazdı. Gazete ayrıca, “Türk tarafına siyasi bedel ödetecek ek tedbirler alınması gerektiğini düşünüyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 86’sının evet, yüzde 11,3’ünün ise hayır yanıtını verdiğini bildirdi.
“TÜRKİYE’NİN ÜYELİK SÜRECİ VETO EDİLSİN, KIBRISLI TÜRKLERE SAĞLANAN KOLAYLIK VE DESTEĞE SON VERİLSİN”
Gazetede yayınlanan bir başka haberde, katılımcıların yüzde 40’ı Rum Yönetimi’nin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine cevap olarak, Türkiye’nin AB üyelik sürecine itiraz ve hatta veto edilmesini istediği yazdı. Katılımcıların yüzde 26,2’si ise Kıbrıslı Türklere sağlanmakta olan kolaylıklara ve verilen desteğe son verilmesi gerektiğini, yüzde 15’i AB’nin Rusya’ya uyguladığı gibi Rum yönetiminin de Türkiye’ye ticari mal gidiş-gelişine ambargo uygulamasını önerdi. Katılımcıların yalnızca yüzde 20’si, Rum yönetiminin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine müsamaha göstermesinin, gelecekte hidrokarbonlardan yararlanmaya olumsuz etki yapacağını düşünmüyor. Yüzde 41,6’sı böyle bir davranışın, Rum sözde “MEB”indeki doğal kaynakların değerlendirilmesini tehlikeye sokacağını düşünüyor.
Haberde katılımcıların yüzde 44,6’sının Türkiye’nin geri adım atmayıp yayınladığı Navtex’i yürürlüğe koyması halinde müzakerelerin bitirilmesi görüşünün aktardı. Yüzde 40,5’lik kesim ise böyle bir durumda müzakere zemininin yeniden tayin edilmesi ve müzakere prosedürünün yeniden başlamasını gerektiğini belirtti. Katılımcıların yalnızca yüzde 10’u müzakerelerin herhangi bir şart konulmadan yeniden başlaması gerektiği görüşünü savundu.