Hastanelerden şaşırtan kürtaj cevabı

Hastanelerden şaşırtan kürtaj cevabı
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı yetkilileri  37 kamu hastanesini arayarak telefonla kürtaj yapıyor musunuz sorusunu yöneltti.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 3 yıl önce  "kürtaj cinayettir" ifadelerinin yer aldığı açıklamalarının ardından uzun süre kürtaj konusu gündemi meşgul etmişti.

Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının ardından 3 yıl geçti. 

Mor Çatı yetkilileri ise 12 hastane "hiçbir şekilde kürtaj yapılmadığını" 17 hastane ise sadece fetusun ölmesi ya da anneye zarar vermesi gibi tıbbi komplikasyon durumlarında heyet kararıyla kürtaj yaptığını söyledi.

Sadece 3 hastane isteğe bağlı olarak kürtaj yaptığını belirtti. Geri kalan hastanelerden ise bilgi alınamadı. Resmi olarak yasak olmamasına rağmen, birçok devlet hastanesinde kürtajın yapılmadığı ortaya çıktı.

"İSTEĞE BAĞLI KÜRTAJ YAPMIYORUZ"

Derneğin resmi sitesinde yer verilen açıklamalarda olaylar şöyle aktarıldı,

Yalnızca zorunlu hallerde kürtaj yapıldığını belirten hastaneler “zorunlu hali”, genellikle bebeğin ölmüş olması ya da annenin ölüm tehlikesinin olması şeklinde tarif etti. Örneğin, Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede “isteğe bağlı” kürtaj yapılmadığı öğrenildikten sonra zorunlu durumlarda kürtaj yapılıp yapılamadığı sorulduğunda, “Kendi düşürmesine bağlı. Çocuk kalp sesi yoksa düşmesi beklenir” yanıtı alındı.

"BEBEK ÖLÜYSE YAPILIYOR YOKSA ALINMIYOR"

Benzer şekilde İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede de “Bebek ölüyse ya da tıbbi nedenler söz konusuysa kürtaj yapılıyor. Onun dışında canlı bebek alınmıyor” denildi.

"TIBBİ ZORUNLULUK DIŞINDA KÜRTAJ YAPILMIYOR"

Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise isteğe bağlı kürtaj yapılmadığı, tıbbi zorunluluklar olan durumlarda heyet raporuna göre kürtaj yapılıp yapılamayacağına karar verildiği söylendi. Aynı hastane, kürtaj olmak isteyenleri Üsküdar Devlet Hastanesi’ne yönlendirdiklerini belirtti. Bu görüşmenin hemen ardından aranan Üsküdar Devlet Hastanesi ise, Zeynep Kamil Hastanesi’nin kürtaj olmak isteyen kişileri kendilerine yönlendirdiği bilgisini teyit etti fakat kendilerinin de kürtaj yapmadığını söyledi. Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de “bebeğin ölmesi” gibi zorunlu durumlar dışında kürtaj yapılmadığı söylendi.

"KÜRTAJ YASAK" DENİLDİ

Yapılan telefon görüşmelerinde ise bazı hastaneler kürtajın zorunlu haller dışında "yasak" olduğunu belirtti. üleymaniye Doğum ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Başakşehir Devlet Hastanesi yasak olduğunu söylerken, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi de isteğe bağlı kürtaj yapılamayacağını belirtti.

Mor Çatı yetkilileri yasak olduğunu belirten hastanelere bu yasağın nedenini sordu. Başakşehir Devlet Hastanesi'nde telefonda görüşülen görevli yasağın kaynağını devletten aldıkları yanıtını verdi.

O DÖNEM NELER KONUŞULMUŞTU

Kürtaj tartışmaları ilk olarak Mayıs 2012'de Recep Tayyip Erdoğan Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı'nın uygulanmasına ilişkin Uluslararası Parlamenterler Konferansı kapanış oturumunda, “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok” dedi. Bu açıklamanın hemen ardından, AKP Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde de “Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz 'Uludere' diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var soruyorum sizlere...” dedi.

- TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de o dönemde şu sözleri söylemişti "Kürtaj, bir insanlık suçudur. Kürtaj ile doğacak çocuğun yaşam hakkı elinden alınmaktadır… Hangi aylıkken yapılırsa yapılsın fark etmez, kürtaj insanlık suçudur."

- Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Sezaryen de kürtaj da tıbbi gereklilik olmadıkça asla başvurulmaması gereken bir yöntem." “Kürtaj cinayettir tanımına katılıyorum. Ben yaşam hakkından yanayım bir kadın örgütü yaşam hakkından da seçim hakkından da yana olabilir. Kürtaj tıbbi gereklilikler hariç gerekirse tamamen yasaklanabilir."

- TBMM Sağlık Komisyonu'nun başkanı Cevdet Erdöl: “Tıbben gerekli durumlarda sezeryan ve kürtaja kimse karşı değil. Sayın Başbakanımızın bu yönde söylediği bir şey yok. Uludere benzetmesini garipseyenler var. Uludere'de bir çatışma ortamı var, terörist zannedilerek bombalanan insanlar var. Anne karnında ise tamamen masum bir yavru var, bu Uludere'den de berbat bir iş."

- Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Meşru mazeret olmadan doğumun engellenmesinin doğru değildir. Kürtaj haram ve cinayettir."