İHRACAT YILA KÖTÜ BAŞLADI

İHRACAT YILA KÖTÜ BAŞLADI

Ocak ayında Türkiye’nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 düşüşle 10 milyar 804 milyon dolar oldu. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 2,5 artışla 156 milyar 118 milyon dolar oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 2015 yılı Ocak ayı ihracat verilerine yönelik bir basın açıklaması yaptı. Buna göre Ocak ayında Türkiye’nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 düşüşle 10 milyar 804 milyon dolar oldu. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 2,5 artışla 156 milyar 118 milyon dolar oldu.
2015 yılına düşüşle girmelerinin nedenlerini açıklayan TİM Başkanı "İhracatın Ocak ayında düşmesinde, Ocak ayı başındaki hava koşulları nedeniyle eksik iş günü ve paritedeki gerileme etkili oldu. Ortalama parite değeri, bu senenin Ocak ayında, geçen seneye göre yüzde 14 gerileyerek 1,36’dan 1,17’ye indi. Özellikle AB pazarındaki kayıpta parite etkisi büyük, parite geçtiğimiz yılki seviyede devam etseydi 750 milyon dolar daha fazla ihracat gerçekleştirecektik” dedi.
Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı Büyükekşi, Dünya ekonomilerinin gündemini düşen petrol fiyatları, güçlenen Amerikan doları, euro/dolar paritesindeki dramatik gerileme ve yükselen piyasa ekonomilerindeki faiz artışı olmak üzere 4 ana etmenin şekillendirdiğini söyledi.
ABD ve Avrupa Ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı; "ABD’de faiz artışı için geri sayım başladı. FED 28 Ocak’taki toplantısında faiz artırımı için "sabırlı olacağı” ifadesini korudu. Faiz artırımı için henüz net bir tarih vermedi. Ancak biliyoruz ki eninde sonunda bu gerçekleşecek.
Avrupa Merkez Bankası ay içinde yeni parasal genişleme planını açıkladı. Avrupa Merkez Bankası Mart 2015’ten itibaren her ay 60 milyar Euro değerinde varlık alacak. Programın 2016 Eylül ayına kadar sürmesi bekleniyor. Bununla birlikte programın ucu, enflasyon hedefleri yakalanana kadar açık tutulacak. Avrupa Merkez Bankası’nın genişleme kararı piyasalara yeni bir umut verdi.
Diğer taraftan Avrupa ve gelişen ülkelerde reel büyüme sancıları devam ediyor. Euro Bölgesi, Japonya, Rusya ve bazı gelişmekte olan ekonomilerinde zayıflık hâkim. Avrupa’da enflasyon Ekim 2009’dan bu yana ilk kez eksi seviyeleri gördü, büyüme görünümü umut vermiyor. Avrupa merkezli siyasi gelişmeler ve jeopolitik riskler global piyasalardaki risk algısını yükseltiyor. Çin’deki yavaşlama devam ediyor. Çin 2014 yılında yüzde 7,4 büyüdü ve son 24 yılın en düşük büyümesini kaydetti. Japonya’da durum çok farklı gözükmüyor. Japonya, teknik olarak resesyona girdi. Ukrayna krizinin büyük çaplı makroekonomik etkileri bu yıl da devam edebilir. Rusya’da yoğunlaşan sermaye çıkışları nedeniyle rublede sert değer kayıpları yaşanıyor. Bunun sonucunda da Rusya’nın kredi notu düşürüldü. Tüm bu gelişmeler ışığında IMF, küresel büyüme beklentisini aşağı yönlü revize etti. IMF yüzde 3,2 olan küresel büyüme tahminini yüzde 3’e indirdi. Dünya Bankası ise Haziran’da yüzde 3.4 olarak açıkladığı 2015 küresel ekonomi büyüme tahminini yüzde 3’e düşürdü” dedi.
2015 yılında Türkiye ekonomisindeki en büyük artının "petrol fiyatlarındaki düşüş” olduğunu belirten TİM Başkanı, "Petrol fiyatlarının kısa sürede yükselmesi öngörülmüyor. Düşen enerji fiyatları büyüme, cari açık ve enflasyon üzerinde olumlu etki yapacak. Nitekim 2014’ün tamamında dış ticaret açığı yüzde 15,4 daraldı”. Enerji hariç bakıldığında Türkiye’nin cari fazlası var” dedi.
Türkiye ekonomisinde yaşanan diğer önemli gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı: "Enflasyon inişe geçmiş durumda. Merkez Bankası 2015 yılına ilişkin enflasyon beklentisini yüzde 5,5’e çekti. Yılsonunda son 45 yılın en düşük enflasyon rakamını görebileceğimizi açıkladı. Önümüzdeki aylardan itibaren enerji fiyatlarındaki düşüşü daha fazla hissedeceğiz. Bu yıl enerji fiyatlarının desteği ile temel makro büyüklüklerde toparlanma bekliyoruz.
Enerji fiyatlarının düştüğü, cari açık ve enflasyonun gerilediği, AB’nin parasal genişlemeye gittiği bir ortam bizim için önemli bir avantaj olabilir. Diğer taraftan hükümetimiz ekonomiye ilişkin birbiri ardı sıra reform paketleri açıklıyor. Yüksek teknolojiye yönelik yatırımları destekliyor. Bu avantajdan daha fazla yararlanmak için yatırımı cazip kılan ve ihracatçıyı destekleyen faiz seviyesi talebimizi yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
MERKEZ BANKASI’NDAN DAHA CÖMERT FAİZ İNDİRİMLERİ BEKLENİYOR
Merkez Bankası’nın faiz indirim politikalarını değerlendiren TİM Başkanı: "Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankamız politika faizini 50 baz puan aşağı indirdi ama koridoru yerinden oynatmadı. Bizim ihracatçılar Üretici ve ihracatçı açısından önemli olan fonlama maliyetlerindeki düşüş. Büyümenin yüzde 95’inin ihracattan geldiği bir ortamda tek kanatlı değil, çift kanatlı uçmak adına Merkez Bankamızdan daha cömert faiz indirimleri bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankamızın aynı kararlılıkla fonlama maliyetlerini de azaltmasını bekliyoruz. Keza ihracatçılarımız pozitif bir ayrımı hak ediyor. Dünya genelinde ilk 70 ekonomide ihracat 2014 yılının ilk 11 ayında yüzde 1,6 artarken, biz yüzde 4 artış yakalamayı başardık” dedi.
İhracatçılara da dövizdeki spekülatif hareketlerden kazanç ummamalarını tavsiye eden TİM Başkanı "İhracatçılarımız kur risklerini, alacak risklerini ve ülke risklerini çok iyi yönetmeli. Mevcut karlılıklarını, kur riskine maruz bırakmamalı. Biz TİM olarak önümüzdeki dönemde bu konuda ihracatçılarımızı aydınlatmak için, ilgili tüm kuruluşlarla işbirliği içerisinde çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi.
2023 hedeflerine ulaşmak için, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmaya daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanan TİM Başkanı "TİM olarak markalaşma konusunda büyük bir hamlenin başlangıcını yaptık. Geçtiğimiz yıl ?TURKEY, Discover the Potential’ slogan ve logomuzu tüm Dünya’ya tanıttık. Geçen ay 20 Ocak’ta ise Meclisimiz ve Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde "Türkiye: Gücünü ve Potansiyelini Keşfet” başlığıyla Londra’da oldukça önemli bir forum düzenledik. Önümüzdeki dönemde bu toplantı başta olmak üzere çabalarımızın somut çıktılarını alacağımıza inanıyoruz” dedi.
TİM Başkanı Danimarkalı gazeteci Jacob Riis’in "Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçük bir çatlak oluşturamaz. Sonra birden yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir” sözünü örnek göstererek, kendilerinin de her ortamda Türkiye’yi bir adım daha ileriye götürecek fırsatları kolladıklarını belirtti.
METAL-İŞ KOLUNDAKİ GREVİN SONA ERDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ
Ocak ayında ihracattaki önemli gelişmeleri ve dış faktörlerin etkilerini açıklayan Büyükekşi, Metal-İş Kolundaki greve de de değinerek "Metal-İş kolunda Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme görüşmeleri 14-17 Aralık tarihlerinde iki güzide sendikamızın 3 yıl için anlaşmasını tamamlamasıyla iş barışı içerisinde devam etmekteydi.
Ancak üçüncü bir sendikamızın, senelik 2 milyar dolar ihracat yapan 38 işyerinde başlattığı grev de ihracatı olumsuz etkiledi. Otomotiv, inşaat ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren bu şirketlerde üretimin durması otomotiv, enerji, boru ve beyaz eşyada üretim yapan ve senelik 20 milyar dolar ihracat hacmine sahip 26 büyük şirketin üretiminin durmasına yol açacaktır.
Geçtiğimiz hafta sadece bir şirketimizin üretiminde 70 tıra yapılacak yüklemenin direnişle bekletilmesinden tam 22 üretici firma etkilendi. Hükümetimiz bu etkileri ve taleplerimizi dikkate alarak Bakanlar Kurulu Kararı ile bu grevi erteledi, Hükümetimize bu karardan ötürü teşekkür ediyoruz ve bu kararı destekliyoruz.
Türkiye’de aynı işkolunda farklı sendikaların uzlaşmasını olumlu buluyoruz, ancak bir başka sendikanın bu anlaşmaya ayak uydurmamasını anlayamıyoruz. Tüm sendikaların ve üye çalışanların bir an önce işlerinin başına dönmeleri çağrımızı yineliyoruz.” dedi.
OCAK AYINDA İHRACAT 10 MİLYAR 804 MİLYON DOLAR OLDU
Ocak ayında Türkiye’nin ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 gerileyerek 10 milyar 804 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatın Ocak ayında düşmesinde, Ocak ayı başındaki hava koşulları nedeniyle 2 Ocak’ta gerçekleşen eksik iş günü ve paritedeki gerileme etkili oldu. Ortalama parite değeri, bu senenin Ocak ayında, geçen seneye göre yüzde 14 gerileyerek 1,36’dan 1,14’e indi. Özellikle AB pazarındaki kayıpta parite etkisi toplamda 750 milyon dolarlık bir farkla Ocak ayı ihracatına tam 6,5 puan negatif etki yaptı. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 2,5 artışla 156 milyar 118 milyon dolar oldu.
Ocak ayında en fazla ihracatı 1 milyar 730 milyon dolarla otomotiv sektörü yaptı. Bu sektörü 1 milyar 391 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 1 milyar 196 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti.
Ocak ayında en fazla ihracat artışını yüzde 61,5 ile fındık sektörü yakaladı. Bu sektörü yüzde 48,7 ile mücevher ve yüzde 9,1 ile otomotiv sektörü takip etti.
Ocak ayında en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, Irak, İngiltere, İtalya ve ABD oldu. Almanya’ya ihracat yüzde 12, Irak’a ihracat yüzde 16, İngiltere’ye ihracat yüzde 1, İtalya’ya ihracat yüzde 3 geriledi. ABD’ye ihracat İSE yüzde 3 yükseldi.
Ocak ayında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı yakalanan ülke yüzde 64 ile İran oldu. İran’ı yüzde 21 ile Suriye ve yüzde 18 ile Birleşik Arap Emirlikleri takip etti. Ocak ayında ihracat artışında öne çıkan ülkeler şöyle oldu; Ocak ayında Kolombiya’ya ihracat yüzde 139, Kongo’ya yüzde 111, Slovenya’ya yüzde 90 arttı. Bölgesel olarak bakıldığında Ocak ayında; AB’ye ihracat yüzde 7, Afrika’ya ihracat yüzde 16, Ortadoğu’ya yüzde 5 geriledi. Kuzey Amerika’ya ihracat yüzde 5 artış gösterdi.
En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatını en fazla artıran il yüzde 8 artış ile Kocaeli oldu. Ocak ayında Hatay’ın ihracatı yüzde 1, Gaziantep ve Bursa’nın ihracatı yüzde 7, Ankara ve İstanbul’un yüzde 10, Manisa’nın ihracatı yüzde 18, İzmir ve Sakarya’nın ihracatı yüzde 19, Denizli’nin ihracatı yüzde 20 geriledi.