İnsan-kimlik-mekan Bağlamında Zonguldak Sempozyumu

İnsan-kimlik-mekan Bağlamında Zonguldak Sempozyumu

Bülent Ecevit Üniversitesi ev sahipliğinde İnsan-Kimlik-Mekan Bağlamında Zonguldak Sempozyumu Arif Amirov Konferans Salonu’nda başladı.
16-18 Ekim 2014 tarihleri arasında BEÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan ve Zonguldak’ın anlatılacağı sempozyumun açılışı Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’nda başladı.
Sempozyumun açılışına Zonguldak Vali Yardımcısı Sedat Yıldırım, BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Güven, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Dr. Hüseyin Uysal, Prof. Dr. Teoman Duralı, BEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Büyükgüzel, Zonguldak’ın ilk gazetecisi Tahir Karauğuz’un oğlu Doğu Karauğuz, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar, sivil toplum örgütü temsilcileri, daire müdürleri, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu salonda açılış konuşmasını Yrd. Doç. Dr. Nurettin Hatunoğlu yaptı. Sempozyum boyunca Zonguldak’ın konuşulacağını ifade eden Hatunoğlu, şöyle dedi:
“Bu günden itibaren üç gün boyunca Zonguldak’ı konuşacağız. Bilimsel oturumların ve özel sohbetlerin konusu hep Zonguldak olacak. Zonguldak’ın tarihi, edebiyatı, sosyolojisi, arkeolojisi ve stratejik konumu masaya yatırılacak. Her yönüyle Zonguldak’ın konuşulduğu böyle bir sempozyumun açılış konuşmasında alışıla gelmiş ifadelerin dışında acaba ne söylenebilir? Düzenleme kurulu olarak yapılan bütün çalışmaları özetleyecek cümlelerin ne olabileceğini muhakeme ettik. Bu cümle öyle bir cümle olmalıdır ki sempozyumun düzenlenmesinde bizi destekleyen Zonguldak Valiliği’ni, Zonguldak Ereğli ve Kozlu Belediyeleri, Zonguldak adına bu sempozyuma neden destek verdiklerini ortaya koymalıdır. Bu şehrin varlık sebebi hepimizin bildiği gibi kömürdür. Başka bir ifadeyle kömür bu şehrin gözbebeğidir. Fakat son zamanlarda şehirle bütünleşen ve her alanda şehre katkı sağlayan Bülent Ecevit Üniversitesi, artık bu şehrin ikinci gözbebeği durumuna gelmiştir. Eğer kömür bu şehrin kara gözbebeği ise artık diyebiliriz ki BEÜ bu şehrin mavi göz bebeğidir. Bu cümle, üniversitemizin çiçeği burnunda bölümlerinin, şehre katkı sağlama adına ne yapmak istediklerini özetleyecek cümle olmalıdır. Bu sempozyuma ülkemizin değişik yerlerinden bildiri göndererek katkıda bulunan 105 bilim insanı ve araştırmacı yazarı ve onların içinden seçilen 52 kişinin bizimle bu atmosferi neden paylaştıklarını bu cümle ifade etmelidir. Sevmek tanımakla başlar bu şehri sevmeliyiz.”
BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Güven de konuşmasında şöyle dedi:
“Zonguldak’ın değişik yönlerinin tartışılacağı bu sempozyumda ilimizin bilmediğimiz bir çok yönünün ortaya çıkacağından eminim. Göçveren ilimizin tarihi, edebiyatı, sanatı, sosyolojik ve arkeolojik öneminin üzerine bir çok sunumlar yapılacaktır. Zonguldak, dünyanın en stratejik enerji kaynaklarından biri olan taşkömürüne sahip bir maden kentidir. Maden ve maden işletmeciliği bu günkü Zonguldak’ı şekillendirmiştir. Cumhuriyetin ilk kenti olan Zonguldak Cumhuriyet döneminde, üniversitemiz ve Zonguldak’ın tarihi kesişmektedir. Zonguldak, maden olduğu kadar aynı zamanda demir çelik fabrikalarıyla da Türkiye’nin ağır sanayi merkezidir. Karabük demir çelik ilk defa Cumhuriyet döneminde Zonguldak ilinde kurulmuştur. Bu gün, gerek maden, gerekse demir çelik ve tersaneleriyle Zonguldak, sendikacılık sosyal olayların, iş güvenliğinin özet olarak söylemek gerekirse sosyal bilimlerin canlı bir laboratuvarıdır. Doğal güzelliği, tarihi arkeolojik değerleri ise ilimizi taçlandıran nitelikleridir. Bu sempozyumun gerçekleştirmesinde katkıları bulunan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde görev alan arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Sempozyumun başarılı geçmesini diliyorum.”
Zonguldak’ın zengin maden yataklarıyla ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını ifade eden Zonguldak Vali Yardımcısı Sedat Yıldırım ise şöyle dedi:
“Anadolu’muzun bir çok yerinde olduğu gibi ilimiz Zonguldak da zengin maden yataklarıyla ülke ekonomisine ciddi katma değerleri katan ayrıca ülkemin Karadeniz’e açılan liman şehri olması sebebiyle köklü bir geçmişe sahip olan bu şehrimizde yine Bülent Ecevit üniversitesinin kent kimliğiyle birleşen onu konu kimliğiyle ele alan bir sempozyuma ilimize Zonguldak’a geleli bir hafta olmasına rağmen katılmaktan gurur duyuyorum. Geçtiğimiz yıllarda üniversitelerimiz sadece bilimle uğraşan kentle kentliyle üniversitelerin çok fazla ilişkisi olmazdı. Değişen dünya koşulları bu düşünceyi yeniden sorgulamaya başlamıştır. Bununla birlikte artık kent ile üniversite ayrılmaz birer bütün olmuştur.”
Sempozyum açılış oturumu ile devam etti.