Kaftancıoğlu, hakkında verilen hapis cezasını böyle eleştirdi

Kaftancıoğlu, hakkında verilen hapis cezasını böyle eleştirdi

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na 5 farklı suçtan toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi. Hakkında tutuklama kararı verilmeyen Kaftancıoğlu, kararı istinaf mahkemesine götürecek. Mahkemedeki savunmasında cumhurbaşkanına hakaret etmediğini vurgulayan Kaftancıoğlu, hapis kararının ardından yaptığı ilk açıklamada "Kararlar duruşma salonlarında değil, Saray odalarında alınıyor. Mafya yöntemleriyle siyaseti yönlendirmeye çalışanlarla mücadelemiz yeni başlıyor" şeklinde konuşmuştu. Kaftancıoğlu twitter'dan daha kapsamlı bir paylaşımda bulundu. Şanışer adlı rapçinin dün yayımladığı ve Youtube'da 4 milyona yakın gösterimi bulunan "Susamam" isimli parçayı "Gençler bugün ve daima ben de" notuyla paylaştı.

"NE SİZLER NE DE BEN BUNU HAK ETMİYORUZ"

Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramların temenniye dönüştüğünü vurgulayan Kaftancıoğlu, "Sevgili dostlar; bugün yine beni yalnız bırakmadınız. Zulmedenlerin, adaleti yok edenlerin gözlerine, kulaklarına, bizim bir arada olduğumuzu ve asla ayrılmayacağımızı en açık haliyle yeniden haykırıyorsunuz. İyi ki varsınız. Her birinizin çok değerli olduğunu düşündüğüm zamanını böylesi bir davayla meşgul ediyor olmaktan dolayı gerçekten üzülüyorum. Ne sizler ne de ben bunu hak etmiyoruz. Bir düşünün: Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararıyla ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyuculardan bile bahsedebiliyor muyuz? Hayır. Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramlar bir temenniye dönüştü. Mahkeme kararları kanunlara göre değil siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa o ülkedeki tüm duruşmalar birer formalitedir" açıklamasında bulundu.

"KARARLAR DURUŞMA SALONLARINDA DEĞİL SARAY ODALARINDA ALINIYOR"

Mahkeme kararlarının kanunlara göre düzenlenmediği düşüncesini dile getiren CHP İl Başkanı, "Açılan davalarda kararlar, duruşma salonlarında değil saray odalarında alınıyor. Bu ülkede mahkeme kararları kanunlara göre düzenlenmiyor; kanunlar, verilmek istenen cezalara göre şekillendiriliyor. Adalete susamış bizleri burada mahkum eden/ etmek isteyenler, hukuk maskesi takmış mafya yöntemleri kullanan vesayet odaklarıdır. Demokrasi düşmanı bu sivil vesayetin adı saraydır. #SarayVesayeti, halk iradesi ve demokratik siyaset önündeki en büyük engeldir. İşine gelmezse halk iradesini tanımayan, yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanan, medyayı tekelleştiren, bürokrasinin tüm kurumlarını partizanca bir hırsla dizayn eden, seçilmişleri atanmışlar karşısında aciz duruma düşüren #SarayVesayeti var bu ülkede" dedi.

KAFTANCIOĞLU: ONLAR SANIYORLAR Kİ BASKI YAPTIKÇA KORKACAĞIZ

Korkmayacaklarını ve susmayacaklarını açıklayan Kaftancıoğlu, "Halktan, sandıktan karşılık bulamayınca mafya yöntemleriyle siyasete yön vermeye çalışan #SarayVesayeti'ne karşı mücadelemiz daha yeni başlıyor. Onlar sanıyorlar ki; baskı yaptıkça korkacağız, haklarımız elimizden alındıkça yılgınlığa düşüp susacağız. Onlar sanıyorlar ki kayyımlarla seçme ve seçilme hakkı gasp edilenler, iradesine ipotek koyulanlar korkacak ve susacak. #SarayVesayeti'ne son verene kadar bedeli her ne olursa olsun susmayacağız, birlikte mücadeleden geri durmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul'u yeniden halka vermek üzere yola çıkmış bir il başkanını cezalandırma davasıdır. Tekrar ediyorum: O kaybetti, biz kazandık" ifadelerini kullandı.

KARAR SONRASI AÇIKLAMA YAPTI

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "Bu dava, İstanbul'u yeniden halka vermek için bir il başkanını, aslında halkı cezalandırma davasıydı ve ceza verildi. Ama tekrar ediyorum, o kaybetti, biz kazandık." dedi.

Sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama", ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'', ''Cumhurbaşkanına hakaret'', ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından yargılanan ve toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edilen Kaftancıoğlu, mahkeme sonrası açıklama yaptı.

Çağlayan Adliyesi önünde kendisi için gelen kalabalık gruba ve CHP'nin 80 il başkanına teşekkür eden Kaftancıoğlu, "Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararı ile ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyucularından bile bahsedebiliyor muyuz?" diye sordu.

Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramların birer temenniye dönüştüğünü öne süren Kaftancıoğlu şöyle konuştu:

"Mahkeme kararları, kanunlara göre değil, siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekileniyorsa bu ülkede tüm duruşmalar ne yazık ki bir formalitedir. Açılan davalarda kararlar, duruşma salonlarında değil, saray odalarında alınıyor. Bu ülkede mahkeme kararları kanunlara göre düzenlenmiyor. Kanunlar, verilmek istenen cezalara göre şekilleniyor. Adalete susamış sizleri, bizleri burada mahkum eden, etmek isteyenler hukuk maskesi takmış mafya yöntemleri kullanan vesayet odaklarıdır. Yaşanan hiçbir şey tesadüf değildir değerli dostlar. Demokrasi düşmanı bu sivil vesayetin adı saray vesayetidir. Saray vesayeti, halk iradesi ve demokratik siyaset önündeki en büyük engeldir. Adını tam koymak gerekiyor. İşine gelmezse halk iradesini tanımayan, yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanan, medyayı tekelleştiren, bürokrasinin tüm kurumlarını partizanca bir hırsla dizayn eden, seçilmişleri atanmışlar önünde aciz duruma düşüren saray vesayeti var bu ülkede. Halktan, sandıktan karşılık bulamayınca mafya yöntemleriyle siyasete yön vermeye çalışan vesayetçi iktidara karşı mücadelemiz daha yeni başlıyor."

Kaftancıoğlu, korkmayacaklarını, susup yılgınlığa düşmeyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Onlar sanıyorlar ki, kayyumlarla seçme ve seçilme hakları gasbedilenler, iradesine ipotek konulanlar korkacak ve susacak. Saray vesayetine son verene kadar bedeli ne olursa olsun susmayacağız, birlikte mücadele etmekten geri durmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul'u yeniden halka vermek için bir il başkanını, aslında halkı cezalandırma davasıydı ve ceza verildi. Ama tekrar ediyorum, o kaybetti, biz kazandık. Korkutmaya, inandığımız eşitlik yolundan döndürmeye çalışsalar da sarılmak için uzanan ellerimizi, kollarımızı bağlamaya çalışsalar da ne sesimiz kısılır haykırmaktan ne de yumruğumuz vazgeçer özgürlükten."

Yepyeni bir mevsime girildiğini belirten Kaftancıoğlu, "Ayrımsız bir 'biz mevsimi' başladı. Bu mevsimde ne çiçeklerin açmasını engelleyebilecekler ne de nefes almamızı. Bizim umudumuzu, inancımızı, cesaretimizi kırmaya çalışıyorlar. Tıpkı toprakta olduğu gibi çatlaklarımızdan, kırıldığımız yerlerden çıkacak yeni bizler, bizim gibiler. Bizim bir hayalimiz var. Bağımız ve demokratik bir hukuk devletinin dürüst yurttaşları olarak yaşamak. Eşite ve özgür bir şekilde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Emanet aldığımız bu ülkeyi, bize armağan edilen bu cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Hayallerimden de, düşüncelerimden de asla vazgeçmeyeceğim. Bugün burada, inanarak ve saatlerce bekleyerek, demokrasiye verdiğiniz bu destek milyonlar için bir umut ışığıdır. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim." diye konuştu.

Kaftancıoğlu, konuşmasının sonunda diğer duruşmada okuduğu bir şiirin, mahkeme heyetince cezayı artıran unsur olarak görüldüğünü savunarak, Nazım Hikmet Ran'ın "Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler" şiirini okudu.