Kılıçdaroğlu: "vatandaşlarımızı, Sokaklardan Çekilerek İtidalli Davranmaya Çağiriyorum"

Kılıçdaroğlu: "vatandaşlarımızı, Sokaklardan Çekilerek İtidalli Davranmaya Çağiriyorum"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Vatandaşlarımızı, sokaklardan çekilerek itidalli davranmaya çağırıyorum. Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok, hiç kimse itidali bırakmasın. Türkiye, bu sorunların altından kalkabilir, iç barışını tesis edebilir" dedi.
Kılıçdaroğlu, MYK toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında hükümete tezkereden Türkiye’ye yabancı asker konuşlandırma maddesini çıkarma teklifinde bulundu. Kılıçdaroğlu, "Onun yerine hava harekatları için işbirliği sağlayabileceğimiz ifadesini koyalım. Böylece herkes ne anlama geldiğini çıkartamadığı torba tezkere yerine, hedefi ve kapsamı belli bir tezkereyi desteklesin. Bu çerçevede biz de CHP olarak ülkemizin bekası için her türlü desteği verelim. Çözümü Meclis’te görüşelim. İç barışımızın yeniden tesisine gelince, çözüm süreci denen, AK Parti’yi iktidarda tutmak ve iktidarını pekiştirmeye hizmet eden sürecin yanı sıra, AK Parti’nin yayılmacı hülyasını da gerçekleştirinceye kadar Kürt vatandaşlarımızı oyalama ve hepimizi kandırma egzersizi boş çıkmıştır" şeklinde konuştu.
"KİMSE PANİĞE KAPILMASIN"
CHP’nin toplumsal barışın ciddi tehdit altında bulunduğu bu dönemde, kimsenin aldatılmadığı, gerçekçi, şeffaf ve çoğulcu bir çözüm zemininin Meclis’e taşınması hususunda kendine düşen sorumluluğu mutlaka yerine getireceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kürt vatandaşlarımızı bundan böyle AK Parti’nin iki dudağına bakmak yerine Mecliste toplumsal uzlaşıyı sabırla kurmak amacıyla siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz. Vatandaşlarımızı sokaklardan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken, hükümete hatırlatmak isteriz ki, son günlerdeki toplumsal olaylarda çok sayıda kamu binası, sivil vatandaşların iş yerleri, araçları ve malları zarar gördü, hatta yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkartılmasına öncülük edeceğiz. Bu arada hükümetin tahrip edilen Atatürk büstlerini yenilemesini de bekliyoruz. Türkiye artık insanların kimlik, inanç ve yaşam tarzlarında özgür oldukları, çoğulcu bir demokratik işleyişi inşa etmelidir. Türkiye ancak bu şekilde cazibe merkezi olur, ancak bu şekilde komşularımıza örnek oluruz, ancak bu şekilde onlara yardımcı olabiliriz. Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok, hiç kimse itidali bırakmasın. Türkiye, bu sorunların altından kalkabilir, iç barışını tesis edebilir. CHP, ülke ve bölge barışı için elinden geleni yapacaktır" ifadelerini kullandı.
"DEMOKRASİYİ YENİDEN İNŞA ETMEMİZ LAZIM"
Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. "Çözüm süreci konusunda öncülük edeceğinizi ve meclise taşıyacağınızı ifade ettiniz. Bu noktada hazırladığınız bir çalışma var mı? Bizimle neleri paylaşabilirsiniz? Yeni bir öneriyle mi gideceksiniz meclise?" şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, "Bu konuda daha önce açıkladığımız demokrasi ve özgürlük bildirgesinde bütün ayrıntılar vardı. Ayrıca bunların hayata geçmesiyle ilgili olarak verdiğimiz çok sayıda kanun teklifi var ve bu meclisin gündeminde bekliyor maalesef. AKP bunları uygulamaya koymuyor. Ülkede demokrasinin ve barışın tesisi için öncelikle darbe yasalarının değişmesi lazım. 12 Eylül darbe yasalarından bu ülkenin arınması lazım. Yüzde 10 seçim barajının kalkması lazım. Demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Bunu yeniden inşa ettiğimiz zaman daha güzel bir Türkiye’yi ellerimizle inşa edeceğiz, hep beraber göreceğiz bunları" karşılığını verdi.
"BİZ GÖRÜŞÜMÜZÜ AÇIKLADIK, NE OLMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK"
"Hükümete yönelik doğrudan yaptığınız iki tane dikkat çeken öneri var. 4 maddeyi sıraladınız birde yasa teklifi zararların karşılanması için. Bunları doğrudan Başbakana iletmek için bir görüşme talebiniz olur mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Önce şunu söyleyeyim. Sayın Davutoğlu bütün bu konularla ilgili ’CHP görüşünü netleştirmelidir’ dedi. Çok açık ve net her vatandaşın anlayacağı şekilde görüşlerimizi açıkladık. Türkiye kamuoyuna açıkladık. Şimdi ben aynı şeyi Sayın Davutoğlu’ndan bekliyorum. Benim yaptığım açıklamanın benzerini herkesin anlayabileceği açık ve net görüşü hükümetin görüşünü bekliyorum. Biz görüşümüzü açıkladık, ne olması gerektiğini söyledik. Tezkerede, yeni tezkerede nelerin olması gerektiğini de söyledik. Bu kadar açıkça kamuoyunun önüne çıkan tek parti biziz. Bunu da söyleyeyim" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Kobani eylemlerinin hatırlatılarak, "Bu eylemlerin bir Vandalizm olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna ise "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri bizim saygı duyduğumuz, demokrasilerde olması gereken gösterilerdir, toplantılardır. Ama, bunların kesinlikle şiddet içermemesi lazım. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak demokrasiye inanırız, düşünce özgürlüğüne inanırız. Düşüncelerin özgürce ifade edilmesine inanırız. Ama yağmaya, talana, şiddete, adam öldürmeye, adam dövmeye buna asla ve asla sıcak bakmayız ve doğruda bulmayız. Ama, devleti yönetenlerin devletin akılla yönetileceğini de bilmeleri gerekir. Bunu da çok iyi biliriz. Şiddet misliyle karşılık görecektir ifadesini bir devlet adamı kullanamaz. Onu kullanan adamı ’vandal’ olarak eğer tanımlarsak bence iyi bir tanımlama yapmış oluruz. Devlet akılla, mantıkla yönetilir. Hükümetin de bilmesi gereken budur" karşılığını verdi.
"TÜRKİYE TERÖRE TESLİM OLMAMALI"
Kobani için değiştirilmiş PYD ve HDP’nin silah yardımı talebinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Oradaki yurttaşların akrabaları Türkiye’de. AKP hükümetinin IŞİD’e çok açık ve net destek verdiğini biliyoruz. Kendi akrabalarımızı öldürecek örgüte destek veriyoruz, silah desteği veriyoruz, para desteği veriyoruz, moral destek veriyoruz. Biz şunu söylüyoruz, benim ülkemin insanına ve onların akrabalarına bir terör örgütü müdahale etmemelidir. Türkiye yeri ve zamanı gelince de gücünü göstermelidir. Burada da bizim bir tereddüdümüz yok ve biz IŞİD’den o insanları korumak ve tekrar geri bulunduğumuz yere geri gelmek istiyoruz. Bunu da çok net tezkerede belirtilmesini istiyoruz. Görüşümüz çok açık, çok net. Kendi komşularımızda, akrabalarımızın olduğu bir coğrafyada bir katliamın yaşanmasına izin vermek istemiyoruz. Bir katliam olmamalı orada. Eğer orada bir katliam olur AKP hükümeti bunu seyrederse bunun bedelini öder. Yazık günahtır o insanlara. Türkiye teröre teslim olan bir ülke konumuna asla düşmemelidir. Hukukun üstünlüğü neyse onun gereğini yapmalıdır. Terör, katliam bir insanlık suçu mu? İnsanlık suçu. Bütün dünyada mı? Bütün dünyada. Müdahale mi? Yeri geldiğinde müdahalede edilecek. Buradan hiç kimsenin tereddüdünün olmaması lazım. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak böyle düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, son olarak, "Sizin tezkerenizde PKK’ya yönelik bir yaptırım ya da önlem söz konusu mu? PKK yer alacak mı sizin önerdiğiniz tezkerede?" sorusuna, "Hükümet eğer ciddi bir tehdit olduğu yönünde görüş beyan ederse ve o konuda gerekçelerini getirirse ’hayır’ demeyiz" karşılığını verdi.