Mükemmeliyet' merkezi 2016 yılında Bursa'da

Mükemmeliyet' merkezi 2016 yılında Bursa'da

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için doğru alanlara yatırım yapılması gerektiğini belirten Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, kompozit sektörünün katma değeri yüksek ürünler ürettiğini, yarının malzemesi olduğu için Türkiye açısından çok önemli bir sektör olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması ve ticarileştirilebilir Ar-Ge yatırımlarının artması için harekete geçen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve Uludağ Üniversitesi, Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi kuruyor. 7 bin metre kare alan üzerine inşa edilecek olan araştırma ve mükemmeliyet merkezi için Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından 13 milyon lira destek verilmesi bekleniyor. Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Mehmet Karahan, "Ar-Ge yatırımlarından en verimli şekilde faydalanmak için, yenilikçii ekosistemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bunun yapılabilmesi için, bilimsel araştırmanın başlangıcından yenilikçiliğin son ürününün pazarlanmasına kadarki süreçte çok çeşitli tedbirlerin alınması önem taşımaktadır. Yenilikçiliğin hem arz, hem de talep tarafında önemli oyuncular olan girişimciler desteklenmelidir" diye konuştu.

Karahan, "Kompozit malzemeler bilinen 30 bin uygulama tipi ile Türkiye'nin öncelikli ileri teknoloji alanlarından birisidir. Kompozit sektörü katma değeri yüksek ürünler ürettiği ve yarının malzemesi olduğu için Türkiye açısından çok önemli bir sektördür. Hükümet, yerel yönetimler, yatırımcı kuruluşlar ve sanayicilerin malzeme alımlarında geleneksel malzemeler yerine daha hafif, daha uzun ömürlü, daha yüksek mukavemetlere sahip, daha çağdaş çözümler sunan kompozit malzeme alternatiflerini aramalarının hem kendileri, hem de ülke ekonomisi açısından yararlı olacağı bilinmektedir. Bugün tüm dünyada gerek havacılık ve uzay sektöründe gerekse de otomotiv sektöründe enerji ve fosil yakıt kullanımının azalması tamamen kompozit malzemelerin bu sektörlerde yaygınlaşması ile doğru orantılı olarak gelişmiştir" dedi.
Kompozit malzemelerin gelişiminde Türkiye'de de lokomotif sektörlerin, inşaat, boru-tank ve otomotiv olacağını ifade eden Karahan, "Ağırlık tasarrufu, yakıt ekonomisi ve diğer performans beklentileri otomotiv sektöründe kompozit tüketimini artırmaktadır. Yüksek maliyetli malzemeler ve yüksek hacimli otomotiv uygulamaları için rekabetçi üretim süreçlerinin eksikliği gelecekteki büyüme için sınırlayıcı faktörler olmaya devam etmektedir. Son 50 yıldır, dünya genelinde kompozit sektörü yıllık yüzde 8 civarı büyüme göstermektedir. Bu sürekli gelişme trendi, esasen bu alanda gerçekleşen çok sayıda inovasyon sayesinde gerçekleşmektedir. Adeta yıkıcı hale gelmiş ve gün geçtikçe artan inovasyonlar, kompozit sektöründe yeni pazarlar açmış ve farklı uygulama alanlarına hitap eden alt sektörleri desteklemiştir. Kompozitler, ağırlık, direnç ve diğer rekabetçi özellikleri sebebiyle diğer mühendislik malzemelerine alternatif olmaya başlamışlar ve onların yerine ikame edilmektedirler. Birkaç büyük yıkıcı ve endüstriyel bazlı yenilikten sonra başlayan kompozit endüstrisindeki gelişme, diğer büyük gelişmelerle pazarın büyümesine ve değer zincirine yeni zincirlerin ilave edilmesini sağlamıştır. Öngörülebilir gelecekte hızlı büyüme beklenen bu sektör, bilgi tabanlı olarak gelişme göstermektedir. Öyle ki, gelişmiş ülkelerde bile henüz inovasyon ve Ar-Ge'de doygunluğa erişilmemiştir" şeklinde konuştu.

MÜKEMMELİYET MERKEZİNE EN BÜYÜK KATKI BTSO'DAN

Ar-Ge çalışmaları değer zincirinde teknoloji ve pazar gelişimine odaklı olduğuna dikkat çeken Karahan, "Kompozit malzemelerde yenilikçiligin bu kadar önemli olması bu alanda yapılan Ar-Ge yatırımlarını zaruri kılmaktadır. Bu alanda gerçekleştirilecek Ar-Ge çalışmalarının ekonomik faydaya dönüşecek şekilde planlanması önemlidir. Birinci 5 yıllık dönemde yapacağı araştırma faaliyetleri ve işbirlikleri planlandı. Merkezin sağlayacağı doğrudan ve dolaylı ekonomik katkılar ile Türkiye'de kompozit malzeme sektörünün toplam cirosunun 2-3 kat civarında büyümesi hedeflenmektedir. Dünya'da 100 milyar olan kompozit malzeme pazar hacminin yakın gelecekte 260 milyara çıkması bekleniyor. Ülkemizin bu büyümeden payını alabilmesi, bilgi tabanlı olan bu sektörün hızına "know-how" ve Ar-Ge eksiğini tamamlayarak ilerlemesine bağlıdır. Bu sebeple bu alanda Ar-Ge yapılması ve bu Ar-Ge'nin sonuçlarını ticari değere dönüştürecek mekanizmaların kurulması gerekmektedir. BTSO'nun bu ileri görüşlü vizyonu, doğru alanlarda doğru Ar-ge yatırımlarına dönüşmektedir" dedi.

"MÜKEMMELİYET MERKEZİ 2016 YILINDA BURSA'DA"

Mükemmeliyet merkezinin faaliyetlerinde en önemli dinamiğin ise 15 akademisyen ve 40 adet lisansüstü öğrencinin olacağını açıklayan Karahan, "Fikirden ürüne tüm aşamalarda akademik kadro rol alacak. Mükemmeliyet merkezi, üniversite ortaklı olarak kurulacaktır. Büyük bir ihtimal ile 2016 yılında hizmete girecek olan merkez DOSAB Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi yanına kurulacak. Sonuç olarak, Bursa bölgesinde ve Türkiye'de öncelikli ve stratejik alanlarda ilgili sektörlerin rekabet gücünün artırılabilmesi ve sürdürülebilir ihracatının dünya konjonktüründe geliştirilmesi için önerilen bu merkez sayesinde sektör paydaşları arasında sinerji sağlanacak ve kaynakların boşa gitmesi önlenerek, tek bir merkezde sektör için gerekli olan araştırma, eğitim, koordinasyon gibi faaliyetler gerçekleştirilebilecektir" dedi.