MÜSİAD Bursa şubesi gıda güvenliğini konuştu

MÜSİAD Bursa şubesi gıda güvenliğini konuştu

GÜRSES: NE GİYDİĞİMİZ, NE YEDİĞİMİZ ÇOK ÖNEMLİ

Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Gürses, “Dünyada gıda ve giyim sektörü çok çabuk değişiyor. İnsanın oğlu doğduğundan ölümüne kadar olan süreçte giyinmek zorunda onun için MÜSİAD’ın en önemli sektör kurullarından biri tekstil sektörü. İnsanoğlu yaşamını sürdürebilmesi için karnını doyurması gerekiyor o yüzden gıda sektörü de en az bizim için tekstil sektörü kadar önemli. Ne giydiğimiz ve ne yediğimiz sağlığımız açısından çok önemli” dedi.

BAYİZİT: BİR MALI SADECE FİYATINA BAKARAK SATIN ALMAK BAZI HİLELERİ KABUL ETMEK DEMEKTİR…

MÜSİAD Bursa Şubesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Murat Bayizit ise, gıda sektörünün Türkiye’de 3 temel sektör arasında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “Gıda sektöründe 40 bin işletme ve 400 bin çalışan var. Bunun Bursa’daki karşılığı 4 bin firma 30 bin çalışan. Tropikal hariç hemen hemen her meyve sebzenin yetiştiği bir ülkede yaşıyoruz. Dünyada sadece şehrimizde yetişen meyveler mevcut. Bu anlamda çok şanslıyız. Ancak son 20 yılda toplu satış noktalarının fazlalaşmasıyla birlikte endüstriyel gıda satışı arttı. Günümüzde gıda güvenilirliğiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bir malı sadece fiyatına bakarak satın almak bazı hileleri kabul etmek anlamına geliyor. Talep güvenilir gıdaya olursa üretim de güvenilir olur. O yüzden üretici kadar tüketicinin de konuyu ciddiye alması lazım.”

PROF. DR. TAYAR: GIDA SAĞLIĞIYLA İLGİLİ TÜKETİCİNİN KAFASI KARIŞIK

Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar da güvenilir gıdayla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Gıda güvenliğinin herkes için ortak kaygı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tayar, “Hızla tüketiyoruz, hızla yiyoruz. Beslenme şeklimiz değişti. Artık mevsimleri ortadan kaldırdık. Turfanda kavramını çocuklarımız bilmiyor. Antibiyotik insanlardan daha fazla tavuklara, koyunlara, sığırlara veriliyor. Bu da gelecek hastalıklara karşı insan vücudunun direnç göstermesini engelliyor. Bunların her birinin ağır bedellerini ödüyoruz. Bu tüketim modelinin ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Tarlada ürettiğimiz bir ürünün yüzde 40’ına yakını sofraya gelene kadar çöpe atılıyor. Her gün görsel ve yazılı medyada gıda sağlığı ile ilgili tüketicinin kafasını karıştıracak bilgiler var. Kurtuluş Savaşı’nda kaybettiğimiz insanlarımızdan daha fazlasını her yıl daha fazlasını gıda terörüne veriyoruz” dedi.

“HELAL GIDA GELİŞEN BİR PAZAR”

Sorunun çözümü için gıda üretiminde standart oluşturulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tayar, şöyle devam etti: “Helal gıda konusu dünyada gelişen bir pazar. Ancak Türk tüketici bu konuda bilgi sahibi değil. Bir kavram kargaşası yaşıyoruz. Türkiye’de helal gıda konusunda TSE’nin bir takım çalışmaları var ancak yeterli değil. Helal gıdanın çok büyük bir ekonomik boyutu var. Bunun da hesaba katılması gerekiyor. Dünyanın pek çok noktasında helal gıda logolu ürünler görmek mümkün ancak bu konu istismar da ediliyor. Eğer biz bu standardı yerleştiremezsek bu bize ileride dayatılacaktır. Bizim bu konuya sahip çıkıp liderlik etmemiz gerekiyor.”

“BURSA HELAL GIDA TİCARETİNİN MERKEZİ OLABİLİR”

Global helal gıda sektörünün tahmini büyüklüğünün 661 milyar dolar olduğunu vurgulayan ve Müslümanların başta batı olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde hızla nüfusunu artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Tayar, “Bizim bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. Bursa’ya bir pergel koyup çember çizdiğimiz zaman Avrupa’nın, Rusya Federasyonu’nun, Türki Cumhuriyetlerin, Ortadoğu’nun tam merkezinde yer aldığını görüyoruz. Uluslararası havaalanı, limanlara yakınlığı, gelişmiş kara yollarını düşecek olursak güvenilir ürünlerimizi pazarlamak çok kolay. Yenişehir Havaalanından Almanya’daki bir markete rafına 5 saat içinde ürünü yerleştirme şansımız var. Ayrıca iklim sorunumuz yok, arazi ve insan kaynağı yeterli, dinamik nüfusa sahibiz. İç pazar avantajımız da var. Bizim hem iç hem de dış pazarlar için doğru planlamalar yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

DÜNYANIN İLK GIDA DÜZENLEMESİ BURSA’DA YAPILDI

Şimdilerde AB standartlarına çıkarılmak istenen gıda güvenliği konusunda Osmanlı Devleti’nin 1502 yılında düzenleme yaptığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tayar, “1502 yılında Sultan Beyazıt tarafından ‘Kanunname-i İhtisabı Bursa’ adı ile çıkarılan kanunlar ile belli bir standart oluşturulmuş. Biz gıda güvenliği kavramı ile yeni tanışmıyoruz. 1502’den beri bu tür güvenli gıdanın önemi ve insan sağlığı sürekli vurgulanmakta” şeklinde konuştu.

Programın sonunda MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Gürses tarafından, Prof. Dr. Mustafa Tayar’a günün anısına plaket takdim edildi.