Öcalan serbest kalır mı?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Işıl Karakaş, Abdullah Öcalan hakkında verilen 'Müebbet hapis kararının değerlendirilmesine' ilişkin kararın serbest kalma anlamına gelmediğini söyledi.

Karakaş, "Müebbet değerlendirmesi salıverilme hakkı değil. Müebbetliklere ümit edebilme hakkı" dedi.

AİHM Yargıcı Işıl Karakaş, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı.

Kısa bir dönem öncesine kadar Türkiye'nin en çok başvuru yapılan ülkelerden biri olduğunu ancak bu durumun son yıllarda değiştiğini dile getiren Karakaş, Türkiye'de kurulmuş tazminat mekanizmasının AİHM'e gelen şikayetlerin sayısını azalttığını belirtti.

Karakaş, bu sayede 5 binden fazla başvurudan 4 bini aşkınının komisyona yönlendirildiğini belirtti.

Başvuru sayısının azalmasının bir başka nedenin ise Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları kabul etmesi olduğunu hatırlatan Işıl Karakaş, 2013'ten itibaren bu gerileminin gözle görülür bir düzeye ulaştığını belirterek bu doğrultuda 600 kadar başvurunun reddedileceğini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları kabul etmeye başlamasının ardından verdiği kararları değerlendiren Karakaş, kararların Avrupa standartlarını yakalaması gerektiğini ama bunun için erken olduğunu ifade etti.Anayasa Mahkemesi'nin uzun yargılamalarla ilgili karar verdiği kararı beğendiğini belirten Karakaş, "Anayasa Mahkemesi, yargılama bitmeden karar vererek etkili bir yol olduğunu gösterdi" dedi.

Ancak Anayasa Mahkemesi'nin ifade özgürlüğü ve toplanma serbestisiyle ilgili nasıl karar vereceğini görmek gerekiği uyarısında bulundu.

Yüksek Mahkeme'nin Twitter ve YouTube kararlarının yerinde olduğunu belirten, Karakaş telafi edilemez zararların önlenmesi için doğru karar verdi dedi.

Türkiye ile ilgili en çok şikayetin adil yargılamadan geldiğinin altını çizen AİHM yargıcı Karakaş, kötü muamele ve ifade özgürlüğü sorunlarının devam ettiğini hatta ifade özgürlüğünde en çok davanın Türkiye'den geldiğini belirtti.

Toplantı özgürlüğü konusunda ciddi sorunar olduğunu belirten Karakaş, Avrupa'dan Türkiye'ye bakınca elinde copla polis görülüyor.

Bununla ilgili ellerinde başvurular olduğunu ancak Geziyle ilgili başvuruları reddettiklerini söyledi: "Çünkü iç hukuk yolları tükelmemişti. Sürecin AİHM'e taşınması için erken olduğunu düşündük. Ama daha sonra başvurabilirler bu sürecin tıkandığı anlamına gelmiyor."

Balyoz başvurusunu AİHM'in başka bir uluslararası platforma (BM'nin tutuklulukla ilgili bir komisyonu) taşındığı için reddettiğini hatırlatan Karakaş, adil yargılamayla ilgili ise Anayasa Mahkemesi'nin kararını beklediklerini vurguladı.

Müebbet hapisle ilgili AİHM'in aldığı ve Öcalan'ın da bu içtihadı kullanarak serbest kalacağı iddialarını ise şöyle değerlendirdi:

"Müebbet değerlendirmesi salıverilme hakkı değil. Müebbetliklere ümit edebilme hakkı. İngiltere ve Macaristan'la ilgili de benzer karar verildi. Hatta Macaristan Başbakanı siyasi refleksle AİHM katilleri koruyor diye açıklama yaptı. Mahkeme ortalama 25 yıl sonra yeniden değerlendirme yapılması gerektiği görüşünde."

Soma ile ilgili şöyle konuştu:

"Orada yaşam hakkı bağlamında sorunlar var. Devletin sorumluluğu var."