Odatv davasında flaş bilirkişi raporu!

Odatv davasında flaş bilirkişi raporu!

Sanıkları arasında yazar Yalçın Küçük, gazeteciler Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da bulunduğu odatv davası, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından, 414 gün sonra, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanacak. Odatv davasında delil olan dijital verilerle ilgili 38 sayfalık bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu.

Raporda, "Suç unsuru teşkil eden dosyaların başka bilgisayarlarda hazırlanarak, zararlı yazılımlar (virüs) aracılığıyla Odatv bilgisayarlarına kopyalandığı" tespiti yapıldı.

Adli bilişim mühendisi Tuncay Beşikçi tarafından hazırlanan ve emniyetin hazırladığı inceleme raporlarının adli bilişimin temel standartlarına göre eksik olduğu belirtilen raporda, "Soruşturma kapsamında el konulan dijital verilerin imajlarının el konulma tarihinden 11 ay sonra alınmasına" dikkat çekildi.

Raporda, "İncelenen diske dışarıdan yabancı kaynaklı dosyalar kopyalandığı, dosyalarda virüs ve zararlı yazılım bulundu, suç teşkil eden dosyaların aidiyet ve zaman bilgilerinde çelişkiler saptanmıştır" denildi.

İKİ FARKLI KULLANICI İŞLEM YAPTI

Sistemde tanımlı olmayan iki farklı kullanıcının bilgisayarlarda işlem yaptığı vurgulanan raporda, bulunun 328 dosyanın "farklı bir bilgisayarda, farklı bir kullanıcı tarafından oluşturulduğu" belirtildi.

Raporda iddianamede yer alan ve suç teşkil ettiği iddia edilen "Nedim. doc, Koz.doc, Ulusal Medya.Doc, Sabri Uzun.doc" dosyaları ve virüslü program dosyaları bulunduğu ifade edildi. Bu dosyaların kullanıcı tarafından görülmediğinin tespit edildiği raporda, birçok dosyanın yaratılma ve silinme tarihinin aynı olmasının, işlemlerin kullanıcı tarafından yapılmadığını gösterdiği kaydedildi. Virüs saldırılarının Aralık 2010, Ocak ve Şubat 2011'de yapıldığı belirtilen raporda, "Saldıranlar üst düzey bilgisayar bilgisinin yanı sıra adli bilişim ve siber güvenlik alanlarında da uzman" denildi.

KOZİNOĞLU'NU PARALEL YAPI ÖLDÜRDÜ

Duruşmada gazeteci Soner Yalçın, "Kaşif Kozinoğlu bu devlet içine sinmiş karanlık yapıca zindana atılmış bir devlet memuru. Bu dava kanlanmıştır, cinayet işlenmiştir. Bu davayı kapatınız ve suç duyurunda bulunun" dedi. Gazeteci Ahmet Şık ise sorgu sırasında savcı Zekeriya Öz'ün "Ben Ahmet beyi tanımıyorum, polis istiyor ben imzalıyorum" dediğini kaydetti. Sanık Barış Pehlivan da "İddia sahibinin Gaülen ve onun çetesi olduğunu biliyoruz.
Sanık sandalyesindekilerin değişmesini istiyorum" diye konuştu.
Mahkeme duruşmayı 12 Haziran'a erteledi.