Öğrencilere Ve Velilere Yarıyıl Tatil İçin Öneriler

Öğrencilere Ve Velilere Yarıyıl Tatil İçin Öneriler

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Uzman Psikoloğu Gökçe Dertli, sömestr tatili öncesinde karnesinde düşük notu olan öğrencilerin ailelerini uyararak, “Aileler düşük notlar için çocuklarını yargılamadan ve yadırgamadan çocukla birlikte çözüm aramalı” dedi.
Dertli, iki hafta sürecek olan sömestr tatilinin öğrencilerin ve velilerin dinlenmesine bir vesile olduğu kadar deyim yerindeyse ‘karne sendromu’ olarak hala birçok ailede ciddi sorunlar oluşturduğunu söyledi. Karne sonuçlarının, birçok veli tarafından “başarının göstergesi” olarak algılanıyor olsa da bu durumun öğrenciler açısından büyük bir kaygı haline geldiğini belirten Dertli, şöyle devam etti:
“Karne notlarının, öğrenciler için başarılı veya başarısız olarak nitelendirme amacı olarak görülmemesi, aksine bu durumun sadece hangi derslere daha fazla çaba harcaması gerektiğinin bir göstergesi olarak ele alınması gerekiyor. Öğrenciler için yoğun okul temposundan sıyrılıp dinlenme ve eğlence anlamına gelen bu tatil; ebeveynler içinse getirilen düşük notları düzeltmek için bir fırsat olarak görülüyor. Sonuç böyle olunca aile büyüklerinin ‘başarısızlığı telafi’ baskısı ile çocukların ‘dinlenme hakkı’ düşünceleri ebeveyn ve çocuk arasında bir uyuşmazlık oluşturuyor.
Ebeveynlerin vereceği aşırı tepkiler sanılanın aksine çocukları olumsuz yönde etkileyebileceği gibi çocuklar için tatillerini adeta bir kabusa çevirebilmektedir. Bu durumun engellenmesi için ebeveynlere düşen birincil görev, çocuklarına koşulsuz kabul ve sevgiyi hissettirmek, Sadece karnedeki başarısızlıkları değerlendirmemek, öncelikle başarılı notlar için çocuklarını tebrik etmektir. Düşük notlar için çocuklarını yargılamadan ve yadırgamadan hangi derslerde zorlandığını beraberce konuşmak, bunun nasıl üstesinden gelinebileceğini değerlendirmek gerekir.”
ÜSLUBA DİKKAT
Çocuklarda özgüven eksikliği oluşturmamak için aile bireyleri arasında yapılan başarısızlık değerlendirmelerinde üsluba dikkat edilmesi ve başka çocuklarla kıyaslama yapılmamasının çok önemli olduğunu anlatan Dertli, “Ayrıca öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği gibi akademik başarıyı etkileyen konularda gerekirse bir uzmana başvurmak gerektiği de unutulmamalıdır” uyarısını yaptı.
Yarıyıl tatilinin gelecek öğrenim dönemi için önemli bir motivasyon kaynağı olduğu kadar, aile bireyleri ile beraber vakit geçirmek ve sosyalleşmek için de iyi bir fırsat olduğuna vurgu yapan Dertli, sözlerini şöyle sürdürdü:“ Çocuklarla birlikte karar verilecek olan ve onların biyolojik saatlerini etkilemeyecek standart, eğitici ve eğlenceli sosyal etkinlikler araştırmak ve güzel bir tatil planı hazırlamak verimli bir tatil için ilk adım demektir. Tatil planını hazırlarken çocukların tatilden beklentileri, yapmaktan hoşlandıkları ve başarılı oldukları mevcut ilgi alanları da göz önüne alınarak bir liste hazırlamak çok daha etkili olacaktır.
Öğrencilere sağlanacak düzenli bir çalışma programı, eğitici olması açısından en önemli unsurdur. Tatilde mutlaka bir ders çalışma programı oluşturmak, birinci dönemde okulda veya dershanede görülen konulardan hangilerinde eksikliklerin olduğunu belirlemek, o konulara yoğunlaşmak ve konu tekrarı yapmak öğrencinin tatil sürecini çok iyi planlamasına ve tatili verimli değerlendirmesine katkı sağlayacaktır.
Tatil süresince öğretmenler tarafından verilen ödevler, tatilde bilgilerin unutulmasını engeller. Ödevlerin ve çalışmaların günlere yayılması ve son güne sıkıştırılmaması hem ebeveynin hem de öğrencilerin sorumluluğu altındadır. Öğrencilerin akademik başarısının artması kitap okumayla da doğrudan ilişkili olduğu için kitap okumak da hem ders başarılarını olumlu etkileyecek, hem sözcük dağarcıklarının gelişmesini sağlayacaktır. Kitap okudukça kavrama ve yorumlama yeteneği gelişen çocuklar ayı zamanda verimli bir dinlenme fırsatı elde edeceklerdir.”
BAŞKA NELER YAPILABİLİR?
Uzman Psikolog Gökçe Dertli, yarıyıl tatili sürecinin, çocukların aileleri ile birlikte bulundukları çevreyi tanımaları açısından fırsata dönüştürülebileceğini ifade etti. Müzeler ve hayvanat bahçelerine yönelik programların yaşamın koşuşturmacasına kapılan aile üyeleri için bağları güçlendirici kültürel bir yolculuk olarak görülebileceğine dikkati çeken Dertli, hayvanat bahçelerinin öğrencilerin görsel-mekansal zeka gelişimine katkıda bulunurken öğrencilerde hayvanlara karşı bilinçlendirme olgusu katabildiğini kaydetti.
“Tatil süresince daha fazla uyku, sınırsız bilgisayar ve internet kullanımı isteyecek olan çocuklar için bu haklı isteklerine yerinde sınırlama getirmek çocuklarda ikinci döneme hazırlık ve diğer aktivitelerin ihmalini ortadan kaldırmak için oldukça önemli” diyen Dertli, şu ifadeleri kullandı:
“Okul dönemince uykuya ve oyuna aç kalan çocukların yalnızca bu ihtiyaçlarını karşılamak listenin kalan diğer maddelerinin hayata geçirilmesini olumsuz yönde etkileyeceği gibi çocuklarda gelecek döneme uyum zorluğuna neden olabilir. Bilgisayar ve televizyon karşısında geçirilecek süreye dikkat etmek azalan arkadaş etkileşimi ve sosyal ilişkileri yeniden şekillendirebileceği gibi çocuklarda neden olacak olası fiziksel rahatsızlıkları da engeller.
Tatiller aile içi ilişkileri geliştirme ve birlikte geçirilen zamanı artırma yönünden de önemli bir fırsat olarak da görülebilir. Bu zaman diliminde ara verilen akraba ilişkilerine fırsat tanımak, güçlenen aile bağlarıyla çocuklarda geçmiş öğrenim döneminin zihinsel yorgunluğu unutturmak açısından etkili olacaktır. Çalışan anne-babanın mümkünse izin zamanlarını çocuklarının tatil dönemlerine göre ayarlaması, çocuklarıyla olan iletişimini arttırır ve mevcut problemlerin çözüme kavuşturulmasına yardımcı olur.
Aile bireyleri ile nitelikli vakit geçirmek çocuklarda okulun verdiği duygusal kopukluğu azaltacağı gibi stressiz bir tatil dönemi açısından da olumlu sonuçlar doğuracaktır. Birlikte yapılabilecek hobilere ağırlık verilmesi ebeveyn ve çocuk arasında beraber geçirilecek zamanların ilk yapıtaşını oluşturur. Her iki tarafın da seveceği ve rahat edeceği çeşitli aktivitelere katılıp zamanlarını iyi ve verimli değerlendirebilecekleri yerleri seçmeleri bütün aile bireyleri için çok daha iyi bir seçim olur. Hep beraber vakit geçirmek, hem çocuğun özgüveninin artmasına hem de anne-baba ile olan arkadaşlığının gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır.”
SPOR İÇİN FIRSAT OLABİLİR
Yarıyıl tatilinin çocukların spora başlaması için iyi bir fırsat olabileceğinin altını çizen Dertli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kapalı yüzme havuzları ve spor salonları çocukların enerjilerini olumlu yönde kullanma, onlarda genç yaşta spor bilinci oluşturma ve spora teşvik etme açısından faydalı olacaktır. Spor aktiviteleri fiziksel sağlığa yararlı olduğu gibi çocuklarda zaman ve sorumluluk bilinci oluşturmaktadır.
Bu ara dönem, öğrenciler için gelecek yarıyılda, yeni ve farklı sorumluluk bilincini oluşturma ve eksik yanlarını telafi etme gibi nitelikli kullanılması gereken önemli bir zaman dilimidir. Bu tatil öğrencilere kendilerini daha iyi tanıma, yeni kararlar alarak akademik açıdan başarıya giden yolların gerekliliklerini yerine getirme bilincinin oluşturulması açısından önem taşır.
Ebeveyninin gösterdiği sevgi, saygı ve gerekli ilgi ile oluşturulacak ortamı soluyan çocuklarda düzelmenin daha hızlı olduğu, anne-babanın çocuklarını ikinci döneme motive etme ve başarıya teşvik etme açısından önemli rol oynadıkları da unutulmamalıdır.”