Öldürücü grip geri mi döndü!

Öldürücü grip geri mi döndü!

Son 1 haftadır İnfluenza A/H1N1 salgını yaşanıyor. Beylikdüzü’nde, üst solunum yolu enfeksiyonu, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetlerle evlerinde tedavi gören 2 ve 4 yaşındaki 2 çocuk geçtiğimiz hafta kalplerinin durması üzerine ilçedeki özel bir hastaneye götürüldü. Hemen yoğun bakıma alınan çocuklar kurtarılamadı. O çocuklara müdahale eden uzman Dr. Nilüfer Şenbecerir, çocukların evlerinde ölü bulunduğunu söyleyerek, “Bizde yapılan tetkiklerinde çocukların influenzaları (grip) negatifti. Ancak bunun bir çok alt grubu var. Sağlık Bakanlığı araştırıyor” bilgisini verdi. Ölümlerin Domuz Gribi olarak bilinen H1N1 virüsünden kaynaklandığı şüphesi oluşurken, uzmanlar da gribin bu dönem, ölüme neden olabilecek sonuçlar yaratacak kadar ağır seyrettiğini söyledi.

İki kız çocuğunun ölümünün ardından, ailelere yönelik çok ciddi grip salgını uyarısında bulunan uzmanlardan Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Zafer Kurugöl, “Mutasyon geçiren virüs özellikle çocuklarda miyokardit, zatürre, kas tutulumu ve beyin iltihabına neden oluyor. Aileler, çocuklarında, ateş, boğaz ağrısı, kırgınlık ve öksürük şikayeti gördüklerinde mutlaka doktora başvursun. Herkes çok dikkatli olmalı. 2007’deki domuz gribi salgınından çok daha ağır seyreden bir tablo söz konusu. Virüs mutasyon geçiriyor. Son birkaç gündür, yoğun bakıma çok sayıda çocuk hasta yatırdık. Virüsün neden olduğu ölümler görebiliriz. Uzun yıllardır görmediğimiz şekilde ağır vakalar ile karşı karşıyayız. Virüs önceki senelerde görülen salgınlardan hem çok daha ağır seyrediyor, hem de hasta sayısında ciddi artış var.

Kalabalıktan kaçın

Bilinçsiz ilaç tüketilmesi de direnç oluşturur. Piyasada H1N1 virüsüne yönelik satılan ilacın mutlaka antibiyotik gibi reçeteye bağlanması gerekir. Ortaya çıkan salgın tablosu çok riskli. Virüsün neden olduğu ani ölümler de artış görebiliriz. Çocuklar, salgın geçene kadar AVM’ler oyun parkları, toplu taşıma araçları, sinema gibi yerlerden uzak tutulmalı. El hijyeni önemli. Takviye veya gıda kürlerinin tek başına koruyucu etkisi yok. Hiç kimse hekim önerisi olmadan hareket etmemeli. Grip olanlar en az 5 gün yatarak istirahat etmeli” diye konuştu.

Bol su içirin

Florence Nightingale Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm.Dr. Banu Yazıcı da influenza A/H1N1 virüsünün özellikle çocuklar arasında salgına dönüştüğünü belirterek, “Piyasada H1N1 virüsüne karşı oseltamivir etken maddeli ilaçlar var. Virüsün bu etken maddeye direnç gösterdiği konusunda henüz bir veriye sahip değiliz. Ancak salgın ağır seyrediyor.

Grip vakaları yılbaşından itibaren görülse de, 10 gündür salgın haline dönüştü. Ateşli, burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik olan çocuklar okula gönderilmemeli. İnfluenza, ağır seyreden durumlarda akciğer, kalp, beyin, karaciğer ve kas gibi birçok organda hasar ve beraberinde ölümlere yol açabiliyor. Viral enfeksiyonlar özellikle 3 yaş altı çocuklar için her zaman risk oluşturur. H1N1 bazı durumlarda altta yatan  hastalık olmasa da kalp kası iltihabına neden olabilir. Beslenme, C vitamini takviyesi çok önemli. Çocuklar bol su içmeli” uyarısı yaptı.

Hastalıkta risk artıyor

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Haluk Eraksoy ise şu bilgileri paylaştı: “H1N1 virüsü yetişkinlerde zatürre riskine neden olabiliyor. Gribin ağır zatürre, miyokardit gibi sorunlara yol açması çok sık görülen bir durum olmasa da salgın dönemlerinde ölümcül durumlar yaşanabilir. Doğru tedavi ve doktor takibi çok önemli. Grip dediğimiz hastalıkta en korkutucu komplikasyon zatürre ve beraberinde gelişen sağlık sorunlarıdır. Ancak bu duruma düşen hastalara bile müdahale şansımız var.”

Bunlara dikkat

Uzmanlar gripten korunmak için alınması gereken basit önlemleri şöyle sıralıyorlar:

Sabunla 20 saniyeden az olmamak üzere ellerin yıkanmalı.

Kronik hastalar, 3 yaş altındaki çocuk ve 65 yaş üstü bireyler, salgın döneminde AVM, toplu ulaşım ve kalabalık ortamlardan uzak durmalılar.

Dokunmatik ekranlar, ATM’ler, metro, otobüs tutacakları, yürüyen merdiven kolları, asansör düğmeleri en çok mikrop bulaşma riskli yerler olduğundan, bu yüzeylere dokunduktan sonra ellerin sabunlu su veya antibakteriyel sıvı ile temizlenmesi gerekiyor

Düzenli beslenme, düzenli uyku

Yakın temas, tokalaşmak ve öpüşmekten kaçınma

Solunum yolu enfeksiyonu olanların toplu yaşam alanlarında maske takmaları

Hapşıranlardan 1,5 metre uzak durmak