(ÖZEL HABER) ÖZ ANNESİ GİBİ SEVDİĞİ KAYNANASINA BÖBREĞİNİ VERDİ

(ÖZEL HABER) ÖZ ANNESİ GİBİ SEVDİĞİ KAYNANASINA BÖBREĞİNİ VERDİ

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 28 yaşındaki iki çocuk annesi Fevziye Doğan, bağışladığı böbreği ile kayınvalidesi Yüksel Doğan’ın sağlığına kavuşmasını sağladı.
Yozgat’ta yaşayan 59 yaşındaki Yüksel Doğan, 3 yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu. 3 yıldır diyalize bağlı yaşamını sürdüren Yüksel Doğan’a gelini Fevziye Doğan böbreğini vererek sağlıklı bir hayata kavuşmasını sağladı. Kayınvalidesine böbreğini vermek için nasıl karar verdiğini anlatan Fevziye Doğan, “Kurtuldu diyelim. Bir anlık bir şeydi, namazın başında karar verdim. Kanımın uyduğunu biliyordum ama emin olmak için akşam saatlerinde gittim kan verdim, kanımı öğrendim. Annem dedi ki; yok benim onunla kanım bir değil dedi, inanmadı. Sonra Ankara’ya geldik, kanlarımızı, dokularımızı verdik. Her şey bir anda oldu bitti” dedi.
"3 YILDIR BERABER GİDİP GELDİK, NE ACI ÇEKTİĞİNİ GÖRDÜM"
Kayınvalidesinin 3 yıldır yaşadıklarını yakından gördüğünü dile getiren Doğan, “3 yıldır beraber gidip geldik. 4 saat başında bekledim, ne acı çektiğini gördüm. Dilerim Allah’tan hepsi kurtulur” ifadelerini kullandı.
Kendi kararı ile kayınvalidesine böbreğini vermek istediğini kaydeden gelin Doğan, “Kimse de inanmadı zaten, eşime dedim ‘Ben böbreğimi vermek istiyorum diye’, o da inanmadı. Nakile girene kadar hiç kimse inanmadı. Her şey bir 15 gün içerisinde oldu. Biz gelin- kayınvalide değiliz, bir evin içerisinde anne-kız gibiyiz. 12 senedir beraberiz. Kayınvalideme yaklaştığım kadar ben kendi anneme yaklaşamıyorum. Acı olsun, ne olursa olsun biz her şeyi beraber paylaşıyoruz. Her şey sevgiden bitiyor, birbirini sevip saydıktan sonra her şey kendiliğinden oluyor. Canınızdan bir parça veriyorsunuz” diye konuştu.
"ÖNCE ALLAH, SONRA GELİNİM KURTARDI BENİ"
Gelininin bu davranışı karşısında çok duygulandığını ancak teklifi reddettiğini belirten Yüksel Doğan ise, “Allah razı olsun kurtardı beni. Önce Allah, sonra gelinim kurtardı beni. Biz anne-kız gibiyiz. Gelin-kaynana gibi değiliz evde. Ben gelinimi sevdiğim kadar kendi evlatlarımı sevmem. Küçük oğlumla da kanımız tuttu, fakat ben böbreğimi vermek istemiyorum dedi. Ben gelinimi bile yarım etmek istemedim, yaşı küçük, böbreğini vermesin dedim, dayanamadım. Ama gelinim ‘İmkanı yok, böbreğimi vereceğim, seni kurtaracağım’ dedi” şeklinde konuştu.
“BEN KAYNANAYIM AMA BİR ŞEY YAPTIĞIM ZAMAN GELİNİME DANIŞIRIM"
Gelini ile bir an ayrılmadıklarını belirten Doğan, “Ben gelinimden habersiz bir şey yapmam. Danışırım, ben kaynanayım ama bir şey yaptığım zaman gelinime danışırım. Kaynana gelinine danışır mı ama ben gelinime danışırım. Şimdi sağlık durumum çok iyi, yeniden doğmuşa döndüm” ifadelerini kullandı.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Mesul Müdürü Prof. Dr. Mehmet Kılıç ise, böyle bir durumla ilk defa karşılaştıklarını vurgulayarak şunları dedi:
“Hastamız 52 yaşında şeker hastası, son zamanlarda en sık karşılaştığımız şey şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliği. 3 yıldır da diyalize giren bir hastamızdı. Hastamızın da vericileri tarandığında gelinin uyumları tespit edildi. Çok ilginç, şimdiye kadar hiç rastlamadık. Bir gelinin kayınvalidesine böbreğini bağışlaması çok güzel bir şey, bizim de ilk defa karşılaştığımız bir şey. Hastaları ameliyata hazırlarken hastalarla tek tek de görüşüyoruz. Bu hastamızla da tek tek görüştük. Sorguladık, gerçekten vermek istiyor mu diye, aile baskısı var mı ama gözlerinin içi parlıyor, vermek istiyor hastamız.”
Ameliyat hakkında bilgi veren Kılıç, “Her ikisinin de sağlıkları çok iyi, iki hastamız da çok rahat. Yüksel hanımın böbreği gayet iyi çalıyor” dedi.
Organ bağışının da önemine dikkat çeken Kılıç, herkesin organ bağışında bulunması gerektiğinin altını çizdi.