Pilotlara bombalama emrini Karakuş vermiş

Pilotlara bombalama emrini Karakuş vermiş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki  darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere  ilişkin 474 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. 

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları  Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf  avukatları hazır bulundu.

Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren Rasim Güçlü, olay günü Akıncı  Üssü'ndeki uçuş kulesinde nöbetçi astsubay olarak görevli olduğunu söyledi.

Nöbetine başladıktan kısa süre sonra Kayseri'den kalkan fakat uçuş  kayıt sisteminde kayıtlı olmayan uçağın iniş izni istediğini belirten Güçlü,  Kayseri’yi aradığını, telefonu açan üstçavuşun uçağa iniş izni vermelerini, bunun  da oradaki harekat komutanlarının emri olduğunu söylediğini anlattı.

Daha sonra kuleyi Tuğgeneral İlhan Kırtıl'ın aradığını ve "Benim emrim  dışında herhangi bir uçak kalkmayacak." dediğini kaydeden Güçlü, harekat komutanı  Ahmet Özçetin'e bu durumu ilettiğini ancak Özçetin'in "Kırtıl tutuklandı, işinize  bakın." dediğini belirtti.

Kulede terörle mücadele harekatı kapsamında bir harekat olduğunun  konuşulduğunu ifade eden Güçlü, kuledeki üsteğmenlerden birinin, "Yurtta sulh,  cihanda sulh diyen uçakları indireceksiniz." dediğini söyledi.

Güçlü, darbe girişimi gecesi ilk uçağın saat 22.01'de kalkış  yaptığını, o saatlerde kulede televizyonun açık olmadığını, bir müddet sonra  açıklamalardan darbeden haberdar olduğunu beyan etti.

Sözde "yurt sulh konseyi" üyesi eski orgeneral Akın Öztürk'ün damadı  eski yarbay Hakan Karakuş'un kuleye gelip oradakilere ve uçan pilotlara emirler  verdiğini belirten Güçlü, şunları kaydetti:

"Biz kule ekibi olarak 'Bu ortamda çalışmak istemiyoruz.' dedik.  Yarbay Nihat Altıntop, 'Uçaklar kesinlikle inecek.' dedi fakat bir yarbay, 'Ne  olursa olsun bu uçaklar kalkacak.' diye konuştu. Bu sırada Hakan Karakuş kuleye  gelerek, 'Arkadaşlar, bu haberlere inanmayın, derhal televizyonu kapatın ve  işinize bakın.' dedi. Hakan Karakuş, sabahsaatlerinde son uçağa 'Sarayı da  bombalayın, elinize sağlık.' diyordu.

Biz dost muyuz, düşman mıyız bilemedik, kuleye silahlı askerler geldi,  Kara Havacılık’tan helikopterler geliyor, helikopterden 'Esir var, tutsak var.'  anonsuyla iniş yapıyorlardı. Bir süre sonra Nihat Yarbay'ı esir aldılar,  götürdüler. Bizim o saatten sonra telefonlarımızı topladılar, o saatten sonra  herhangi bir şey yapamadık. Eskişehir'den aradıklarında telefonu Hakan Karakuş  açıyordu ve kendi ismini vermiyordu. Daha sonra telefonu kapattı hatta fişini  çekti."

Pistin bombalanmasının ardından kuledeki silahlı askerlerin gittiğini,  daha sonra kuleden kaçtığını söyleyen Güçlü, özel aracıyla evine döndüğünü  kaydetti.