'Prandelli'nin kalçası başı ayrı oynuyor'

'Prandelli'nin kalçası başı ayrı oynuyor'

Sabah Gazetesi Yazarı Erman Toroğlu, bugünkü köşe yazısında 1-1 sona eren G.Saray-Anderlecht mücadelesini kaleme aldı.

İtalyan teknik adamı eleştiren Toroğlu, ''Prandelli'nin futbolcularla ve yönetim ile ilgili olaylarda kalçası ayrı, başı ayrı oynuyor'' dedi.

İşte Toroğlu'nun o yazısı:

Hani bir laf vardır ya "Futbolun adaleti yoktur" diye. Dün gece onu yaşadık. Bu G.Saray futbolun adaleti cümlesinin negatifinden faydalanarak maçı berabere bitirdi. Yani dün gece Anderlecht'e yazık oldu. "G.Saray'ın oynadığı oyun ne?" diye sorsanız, cevap vermek için kendimi zorlasam, tam saha pres mi, yarım saha pres mi, dörtte bir saha pers mi, defans futbolu mu, hücum futbolu mu desem. Desem oğlu desem... Karşılığında cevap bulamıyorum.

G.Saray'ın oynadığı oyunun bir tek cevabı var; orta oyunu. Anderlecht ile Anderlecht oynadı, G.Saray seyretti. Aslında bu, gurupta 3.'lük maçıydı. Arsenal kadrosuna göre belki iyi oynamıyor ama Dortmund ile ikisi gurupta bir-iki olur gibi gözüküyor. Anderlecht ile G.Saray'a bakarsak, üçüncü Anderlecht olur. Bu yapılan tarafsız bir yorumdur.

BURAK'INKİ ALIŞKANLIK

G.Saray'ın santrforu Burak Yılmaz, uzatmada gol attı. Ama sahada öyle işler yaptı ki milleti adeta çıldırttı.

Artık Burak'ın ofsayta düşmesi için bir şey yazmaya gerek yok.
Alışkanlık. Ama bir hücumcu, rakip ceza alanı içinde, takımı hücum ederken rakibe faul yapıyorsa, ben o futbolcuya 'pardon!' derim. Rakip takımda santrfor oynasam, "Allah senin gibi santraforu başımızdan eksik etmesin" derim. Bu işler Türkiye'de gidiyor. Zaten onun için de bu tip oyuncular Avrupa'ya gidemiyor.
Çünkü orada sahaya çıkacak kadroya giremezler. Yedek kulübesi de dahil.
Gol pozisyonuna giriyorsun, topa vuracağına penaltıya gidiyorsun.
Neden? Çünkü Türkiye'deki hakemler seni böyle alıştırmışlar.

G.Saray bu grupta 3. olur mu? Bu futboluyla olamaz gibi gözüküyor. Ama hep söylüyoruz ya "Futbolun adaleti yok" diye, bakarsınız olur. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim; sahadaki futbol takımı, o kulüp yönetiminin aynasıdır. Yani dün gece bu takımın futbolu Ünal Aysal'ın icraatlarının sonucudur.

KALÇASI BAŞI AYRI OYNUYOR

Ünal Aysal aslında Belçikalı! Çünkü Türkiye'de az yaşadı. Aslında ben onun yerinde olsaydım, madem bu kadar paran var, dışardan çilek, şeftali, kiraz alana kadar, Anderlecht'i G.Saray alt yapısı yapar, futbolcu yetiştirirdim.

Yeni bir teknik direktör için ise ben her zaman 8 hafta beklerim. Ama bu Prandelli'yi değil 8 hafta 88 hafta bekleyin G.Saray'a bir şey yapacağı fikrinde değilim. Bu biraz iddialı olacak ama maalesef öyle görüyorum. Çünkü futbolcularla ve yönetim ile ilgili olaylarda kalçası ayrı, başı ayrı oynuyor. Ama adam haklı. O alacağı euro'ya bakıyor.


YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN