Soykırım yasası kabul edildi!

Soykırım yasası kabul edildi!

İtalya’da Parlamento’nun üst kanadı olan Cumhuriyet Senatosu, başta Yahudi Soykırımı olmak üzere soykırım ve insanlığa karşı suçları inkâr edene üç yıla kadar hapis cezası öngören yasa teklifini kabul etti. Söz konusu tasarının yasalaşması için Temsilciler Meclisi’nin ardından Cumhurbaşkanı’nın da onayından geçmesi gerekiyor.

İtalya Senato Genel Kurulu, bir grup parlamenterin girişimiyle hazırlanan yasa tasarısını tartışmaya açtı. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar ile savaş suçlarına ilişkin 1975 tarihli yasanın bazı maddelerinde değişiklik öngören tasarı daha sonra oylamaya açıldı ve 3′e karşı 234 oyla kabul edildi.

ÜÇ YILA KADAR HAPİS ÖNGÖRÜYOR

Gelecek günlerde Parlamento’nun alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nin onayına da sunulacak olan tasarı, Yahudilere ve diğer etnik azınlıklara karşı gerçekleştirilen soykırımlar, savaş ve insanlığa karşı suçların alenen inkârı, aşağılanması ve önemsizleştirilmesi gibi davranışlarda bulunulması halinde 3 yıla kadar hapis ve 10 bin euro para cezası öngörüyor.

TÜM PARTİLERİN DESTEĞİNİ ALDI

Tasarı, başta koalisyonun büyük ortağı Demokrat Parti (PD) olmak üzere hemen hemen tüm partilerin desteğini aldı. Fakat bazı parlamenterler, soykırım inkârıyla yasalar yoluyla değil, sosyal ve kültürel alanda mücadele edilmesi gerektiğini savundu.

BAZI HUSUSLAR GÖZDEN GEÇİRİLDİ

İtalya’da 2007 yılında da inkâra ilişkin bir yasa tasarısı hazırlanmış, ancak fikir özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle şiddetli tartışmalara yol açmıştı. Bu kez de bazı parlamenterlerin düşünce ve araştırma özgürlüğünün kısıtlanacağı şüpheleri taşıması üzerine bazı noktalar gözden geçirilerek, değiştirildi. Bazı senatörler, sadece Yahudi Soykırımı’nı metinde açıkça belirttiklerini ve diğerlerini ise etnik azınlıklara yönelik soykırımlar genellemesiyle ele alma hassasiyetini gösterdiklerini vurguladı.

NAZİ İDEOLOJİSİNE KARŞI BİR YASA

Adalet Bakan Yardımcısı Cosimo Ferri, yasa taslağının, İtalyan ve diğer Avrupa ülkelerinin yasalarıyla aynı çizgide olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Söz konusu yasa, düşünce özgürlüğünü kısıtlayan değil, Nazi ideolojisine karşı koyan bir araç olarak anlaşılmalıdır.”