Suyun tadı ondan soruluyor

Suyun tadı ondan soruluyor

Almanya'da eğitim alarak "su  tadımcısı" olan Alican Akdemir, suyu lezzetine ve mineral yapısına göre  ayırabiliyor. Farklı lezzetlerdeki sulara çocukluğundan beri ilgi duyan 28 yaşındaki  Akdemir, 2,5 yıldır yoğunlaştığı yiyecek içecek uyumu üzerine etkinlikler düzenlerken 2014'te Almanya'nın Münih kentindeki Doemens Academy'de su tadımı  üzerine eğitim verildiğini öğrenince hemen başvurdu. Kursu başarıyla bitirip su tadımcısı sertifikası almaya hak kazanan  Akdemir, kolları sıvayarak Türkiye'nin farklı sularını tadıp coğrafi bölgelere ayırdıktan sonra, hangi tür yemekle ya da çay, kahve gibi içeceklerde  kullanılacağına ilişkin katalog oluşturmaya başladı. Akdemir, yaptığı açıklamada, Avrupa'da Michelin yıldızlı  restoranların su tadımcısı çalıştırdığını aktararak, "Orada su tadımcıları, 'fine  dining' diye tanımlanan seçkin restoranlarda müşterinin yaşına, cinsiyetine göre  ve seçtiği yiyeceğin-içeceğin yanında farklı su seçenekleri sunuyor. Yemek  çeşitlerine göre su menüleri hazırlıyorlar. Amaç, müşterinin yediğinden  içtiğinden maksimum tadı alabilmesi." diye konuştu.

"Su çeşitliği istenilen zenginlikte değil" 
Türkiye'de su tadımı işinin henüz bilinmediğini belirten Admemir,  şunları söyledi: "Görüştüğümüz bazı su şirketleri var, onlar adına su tadımı yapmaya  başladım. Ayrıca ülkemizdeki üçüncü nesil kahve sektöründe, suyun kalitesinin  kahvenin lezzetini ne kadar etkilediğinin farkına varıldı. Bu bağlamda da  çalışmalarımız oluyor. Özellikle kahve ve çayın yüzde 95-98 oranında sudan  oluştuğu göz önüne alındığında uygun suyun önemi ortaya çıkıyor. Kahveyi  hazırlayan barista, üstün lezzete ulaşmak için farklı tip kahveler için farklı  sertlikte ve farklı ısılarda su kullanmaya başladı." Akdemir, iyi suyun özelliklerinden bahsederek, TDS denilen, içinde  toplam çözülmüş katı miktarının yüksek olduğu, doğal mineralli suların daha  kaliteli olduğunu kaydetti. Suları tatlı, ekşi, tuzlu, acı dereceleriyle belirleyip farklı  yemeklerle eşleştirebildiğini ifade eden Akdemir şöyle devam etti:  "Suyun şişelenmesi, hangi ısıda, hangi bardakta sunulacağı da suyun  kalitesi açısından önemli. Şefle birlikte yemekleri tadıp yanında servis edilmesi  gereken uygun suyu saptıyorum. Yemeğin türü ile de doğru su, lezzeti doğrudan  etkiler. Su tadımlarından önce ağır yemek yemem. Daha çok farklı tatlarda su  içeceğimden nötr suları tercih ederim. Zaten farklı suları içerken de nötr bir su  ile damağımı temizleyerek diğer suya geçiyorum." Türkiye'de lojistik maliyetleri düşünen su firmalarının daha çok,  büyük şehirlere yakın yerlerdeki kaynakları kullandığını dile getiren Akdemir,  "Bu yüzden su çeşitliği istenilen zenginlikte değil. Amerika'da 50, Almanya'da  ise 500 farklı çeşidi bulunurken, Türkiye'de şişelenmiş doğal mineralli su sayısı  maalesef 10'u geçmiyor." dedi.

 "Doğru bardak da önemli"
Akdemir, tüketicilere özellikle cam şişedeki suları almalarını tavsiye  ederek, içilmesi gereken ideal sıcaklığın da dünyadaki farklı bölgelere göre  değişse de ortalama 7-14 derece aralığında olması gerektiğini kaydetti. Suya dışarıdan konulan buzun da lezzeti etkilediğini söyleyen Akdemir,  "Buzun kullandığımız sudan olması çok önemli. Yine suyu tüketeceğimiz bardak da aynı şekilde çok önemli. Gastronomide her suyun farklı bir bardağının olması,  suyun kendisini anlatabilmesi açısından önemlidir. Örneğin bardağın saydam  olması, karbonasyonun hızını, baloncukların büyüklüğünü görmemiz açısından önemli." ifadelerini kullandı.
Suyun detoks özelliğine de değinen Akdemir, "Halk arasındaki 'su içsem  yarıyor' ya da 'lezzeti havasından suyundan' gibi sözler, suyla ilgili önemli bir  gerçeğe işaret ediyor. Zengin mineralli sular besleyicidir, o yüzden perhiz  yapanlar düşük mineralli ya da nötr su tüketilmeli. Ayrıca pratik olarak kemikler  için kalsiyumu yüksek, kalp ve sinir sistemi için magnezyumu yüksek sular,  bebekler için çok düşük mineralli sular, hafif yemeklerin yanında az gazlı ya da  gazsız sular, hazmı kolaylaştırmak için yüksek sülfatlı ya da sodyum bikarbonatlı  sular, çok susayınca gazlı ya da orta dereceli sular, güzellik için slikon değeri  yüksek sular, su detoksu için de TDS oranı düşük mineralli sular kullanılmalı."  değerlendirmesinde bulundu.