Türkiye’nin En Karanlık Gecesinden En Aydınlık Sabahına

Türkiye’nin En Karanlık Gecesinden En Aydınlık Sabahına

İnegöl Belediyesi’nin Ocak ayı kültür etkinlikleri kapsamında Perşembe akşamı Kent Müzesi Konferans Salonunda düzenlenen yazar buluşmaları programında, şair Adem Turan ile şair, senaryo yazarı, televizyon programı sunucusu ve köşe yazarı İsmail Kılıçarslan İnegöllülerle buluştu. Şiir üzerine yapılan sohbette 15 Temmuz darbe girişimi de konuşuldu. Türk milletinin darbecilere karşı verdiği mücadele şairlerin ifadeleriyle dinlendi.

TÜRKLERE NASIL ŞAİR OLDUĞU SORULMAZ 

Programda moderatörlüğü Adem Turan üstlendi. Turan’ın sunumu ve İsmail Kılıçarslan’ın anlatımlarıyla İnegöllüler unutulmaz bir gece yaşadı. Şiirlerle süslenen gecede iki şair, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine ilişkin de konuşurken, Türkiye’nin en karanlık gecesinin en aydınlık sabahına eriştiği vurgulandı. İsmail Kılıçarslan, konuşmasına şairlik ve gazetecilikle ilgili düşüncelerini paylaşarak başladı. Kendisinin yazarlığa nasıl ve hangi düşüncelerle başladığını da ifade eden Kılıçarslan, “Herhangi bir Türk’ün şair olmasını sağlayacak şey konusunda kendisine soru sorulmaz. Sorulursa şayet cevabı da bu olur: Aşık olduk. Bunun dışında şiire başlama hikayesi olan şair varsa da çok merak ediyorum, kendisiyle tanışmak istiyorum. Evde oturuyordum ve aydınlandım birden bire şiir yazmaya karar verdim diyen şair varsa onu da ayrıca tebrik edeceğim. Ben de 13-14 yaşlarında bir çocuk olarak dünyayı kurtaracak düşünce kitapları yazmak üzere başladım bu işe. Ben bir kitap yazacaktım ve dünyayı kurtaracaktım” dedi.

Yazar buluşmaları programının moderatörü Adem Turan, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini oğlunun telefonuyla öğrendiğini ve inanmakta güçlük çektiğini belirterek “Telefon etti ve baba çabuk televizyonu aç darbe yapıyorlar dedi. İnanamadım. Hadi oradan ne darbesi dedim” diye konuştu.

“SÜMÜKLÜ VAİZ LEŞLERİ” 

Turan, Kılıçarslan’a o gece nerede olduğu ve neler yaşandığını da sordu. Bunun üzerine konuşan İsmail Kılıçarslan, sümüklü vaizler olarak nitelendirdiği terör örgütü üyelerinin kapattığı köprüye gittiklerini ifade ederek, “Standart bir Türk babası gibi 15 Temmuz gecesi de vakitlice eve gitmiştim. Haberi aldığımda hemen kalkıp üzerimi giyindim ve evdekilerle helalleştim. Aslında ben meselenin bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim. Yanımda iki arkadaşımla birlikte hemen sokağa çıktım. Asıl niyetimiz AK Parti ile teşkilatına ulaşmaktı. Fakat köprünün asker üniforması giymiş sümüklü vaiz leşleri tarafından tutulduğunu öğrenince ben burada direnelim dedim. Akşam 23.00’dan sabah köprünün teslim alınmasından 1 buçuk saat öncesine kadar oradaydık. Daha sonra ayrılmak zorunda kaldık” şeklinde konuştu.

EN KARANLIK GECEDEN EN AYDINLIK SABAHA 

Kılıçarslan, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin en karanlık gecesinin en aydınlık sabahına eriştiğini de vurgulayarak şöyle devam etti: “Ben saat 22.45 sıralarında periscope denilen sistemle yayın yapmıştım. Sonradan anlıyorum ve şöyle bağırıyorum orada; ülkesini seven herkes sokağa çıksın. Hangi partiyi destekliyor olursanız olun, hangi ideolojik kesimden olursanız olun ülkenizi seviyorsanız bu gece sokağa çıkmak zorundasınız. Bu gece köpeklerin gecesi olmayacak, bu gece Türkiye’nin gecesi olacak. Ben bu şekilde konuştuğumu sonradan fark ettim. Sonrasında da köpeklerin gecesinden nasıl Türkiye’nin gecesine döndüğünü ve bu muazzez halkın arasında küçük bir üyesi olmaktan büyük mutluluk, gurur duydum. Bu halkın 15 Temmuz’da nasıl büyük bir sorumluluk aldığını ve yine bu muazzez halka makarnacı, kömürcü diyenlerin nasıl 15 Temmuz akşamı marketlerde makarna almak için birbirlerini ezdiklerini gördük. Makarnacı dedikleri insanlar sokaklarda tanklara karşı durdular. Onlara makarnacı diyenler de marketlerde makarna alma yarışına girdiler.”

AMAÇLARI ERDOĞAN’I ŞEHİT ETMEKTİ 

Terör örgütü üyelerinin o akşam asıl amacının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı şehit ederek ülkeyi iç savaşa sürüklemek ve dış işgallerin yolunu açmak olduğunu da kaydeden Kılıçarslan, “Köprü üzerinde ilk etapta 250 kişi gibi bir kalabalık vardı. Ben bir daha arkama baktığımda 5 bin kişinin arkamda olduğunu gördüm. 10 dakika içerisinde 250 kişi 5 bin kişi oldu. Gece biterken de herhalde burada 50 bin kişi vardır diyerek ayrıldık köprüden. Bu bir darbe girişimi veya savaş değil. Bende de silah olsa savaş olabilirdi. Darbe girişimini de kabul etmiyorum. Bu bir işgal girişimiydi. Asıl plan, Recep Tayyip Erdoğan’ı o gece şehit etmekti. Recep Tayyip Erdoğan şehit olduktan sonra bir iç savaş çıkararak ülkemizi dış işgale hazır hale getirmekti. Allahuteala oyunlarını başlarına geçirdi” açıklamalarında bulundu.


Programda ülke ve dünya gündemi ile günümüz gençliğine ilişkin konuşmalar da yapılırken, yazar buluşmaları programının son bölümü soru cevap ile tamamlandı. Turan ve Kılıçarslan, İnegöllülerin sorularını yanıtladı. Programı takip eden Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, konuşmalar sonrası sahneye davet edildi. Başkan Aktaş ve Demirel, Adem Turan ile İsmail Kılıçarslan’a plaket takdim etti.