Tzob Başkanı Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Gıda Güvenliğine Dikkat Çekti

Tzob Başkanı Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Gıda Güvenliğine Dikkat Çekti

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizin gıda güvencesinin devamı isteniyorsa, insanlarımızın aç kalmaması isteniyorsa, elimiz kolumuz bağlanmamalı, tarım topraklarımız imarla elimizden alınmamalıdır” dedi.
TZOB Başkanı Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde Dünya Gıda Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
Bayraktar, gıdanın önemine dikkat çekmek için Dünya Gıda Günü’nün kutlandığını belirterek, “Gıda, yaşamın temel ihtiyacı. Dünya Gıda Günü kutlamasının temel amacı da dünyada yaşanan yetersiz beslenmeye ve özellikle açlığa duyarlılığı arttırmak; dünyadaki gıda güvenliğine dikkat çekmektir. Birleşmiş milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Gıda Günü için bu yıl, ‘Aile Çiftliği: Dünyayı Besle, Yeryüzünü Önemse’ sloganını ana tema olarak benimsedi” ifadelerini kullandı.
Aile çiftçiliğinin önemine değinen Bayraktar, “Aile çiftçiliği; hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde, gıda üretiminde tarımın temel unsuru. Açlık ve yoksullukla mücadelede, gıda güvenliğinin ve beslenmenin sağlanması, geçimin kolaylaştırılması ve doğal kaynakların yönetimi, çevrenin korunması ve özellikle de kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınma açısından son derece önemli” şeklinde konuştu.
Bayraktar şöyle devam etti:
“Aile çiftçiliği, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, istikrarın devamı açısından hayati konumdadır. Büyük işletmelerden çok daha fazla desteği hak etmektedir. Aile çiftçiliğimizi geliştirirsek, tarım topraklarımızsın parçalanmasını önlersek, tarımda toplulaştırma yaparsak, verimliliği yakalarız, gelecekte de gıda güvencemiz riske girmez.”
Dünyada 805 milyon insanın aç ve yetersiz beslendiğinin altını çizen Bayraktar, “Biz de ülke olarak tarımsal üretimi arttırmak ve üreticilerimizi desteklemek zorundayız. Dünyada tarım sektörü güçlü olmayan gelişmiş ülke olmadığını bilelim. İklim değişikliği ve kuraklık gibi doğal afetler yanında, gelişmiş ülkelerin tarımsal ürün ticaretindeki korumacı politikaları, gıdaya olan talebin artması, tarımda girdi fiyatlarının yükselmesi, tarım sektörüne yeterli yatırımın yapılmaması, tarım ürünlerinin bio yakıt üretiminde kullanılması gibi birçok etken, dünyada açlık ve yetersiz beslenmeye neden oluyor” şeklinde konuştu.
Bayraktar, Türkiye’de çiftçilerin doğal afetler yaşadığını hatırlatarak, üreticilerin yeteri kadar gelir elde edemediğini ve üretilen ürünlerdeki aracıların çok olması nedeniyle tüketicilerin ürünleri daha yüksek fiyatlarla ulaşmasına yol açtığını ifade etti.
Türkiye’deki tarım topraklarının tehdit altında olduğuna işaret eden Bayraktar, “Birçok ülke kendi toprakları dışında tarım toprakları ararken, biz şuursuzca tarım topraklarımızı imara açıyoruz. Ülkemizin gıda güvencesinin devamı isteniyorsa, insanlarımızın aç kalmaması isteniyorsa, elimiz kolumuz bağlanmamalı, tarım topraklarımız imarla elimizden alınmamalıdır” dedi.
Bayraktar şöyle konuştu:
“2013 yılında yapılan düzenlemeyle, Büyükşehir Belediye sayısı otuza yükselmiş ve Büyükşehir Belediye sınırları, il sınırları olarak belirlenmiştir. Ülke tarımsal üretiminin büyük bölümü üreten bu illerimizde, kırsal alanların sorumluluğu da Büyükşehir Belediyelerine verilmiştir. Gıda teminatı olan tarımın geleceği açısından, Valilikler v e Büyükşehir Belediyeleri, tarım topraklarını, mera ve çayır alanlarını, ormanları, su kaynaklarını, doğal hayatı korumayı, en öncelikli iş olarak görmelidir.”
Gıda israfının önlenmesi için ulusal ve uluslararası işbirliği yapılmasının önemine değinerek, Türkiye’nin doğal kaynaklar bakımından zengin olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Tarım alanlarının elverişliği ve ürün çeşitliliği ile gıda arzı ve sürekliliği sağlama açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Dünyada yaşanan açlık sorununun çözümüne katkı sağlayabilecek ender ülkelerden biri Türkiye’dir. Var olan bu potansiyelin tamamının sürdürülebilir bir şekilde geleceğe yönelik üretim hedeflerimizi belirleyip, bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla uygun tarım politikalarını ortaya koymalıyız” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, meyve fiyatlarındaki artış ile ilgili olarak Türkiye’de kuraklık ve don olayı yaşadığını söyleyerek, “Fiyatlardaki yükselişi doğal afetlere bağlıyorum. Çok daha fazla artış beklemiyorum” diye konuştu.
İthalatın tarım üreticilerine olumsuz yansıyacağını söyleyen Bayraktar, “Tüketiciyi korurken, üreticiyi baltalıyoruz, tüketiciyi de yeteri derecede koruyamıyoruz. Bunu biz hayvan ithalatında gördük. Kurbanı nasıl rahat yaşadık. İthalat yapılmadı. Kurban fiyatları makul seviyede seyretti. Kurban almak isteyenler makul fiyattan yeterli kurbanlığa ulaştı, üretici de memnun kaldı. Önümüzdeki yıl üreticiyi tarladan kaçırdığımızda ülkemizin gıda güvenliğini tehdit ve tehlike altına sokarız. Buna gerek yok diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
TZOB Başkanı Bayraktar, kamu yararı denilerek, tarım topraklarının imara açıldığını ifade ederek şunları dedi:
”Biz bunu yanlış görüyoruz. Bu toprakları başka maksatla kullanamayız. Bu topraklar bizim için üstü açık fabrika. Fabrikanın üstüne fabrika yapamayız. Gıda enerji ile birlikte öncelikli ve önemli bir sektör haline gelmiştir. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda muhakkak suretle gıda üretimli çok önemlidir. Gıda sadece çiftçimizin değil, ülkemizin zenginliğine katkı sağlayacaktır.”