Yasa Dışında Değişen Bir Şey Yok

Yasa Dışında Değişen Bir Şey Yok

Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK), kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen yasanın 2010 yılında değiştirilmesi, çocuklar için bir şey değiştirmedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin 2010 yılından bu yana yayınladığı raporlardan edinilen bilgiye göre, bölgede 5 yıl içerisinde bin 818 çocuk gözaltına alındı ve bu çocuklardan 491’i tutuklandı. İHD Çocuk Komisyonu üyesi avukat Mahsun Kaya, cezaevindeki çocukların okul, aile, sokak, oyun alanları özlemleri nedeniyle çığlık attığını belirterek, çocukların yerinin hiçbir zaman cezaevi olmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de 2010 yılı ve öncesinde sık sık gündeme “Taş atan çocuklar” olarak gelen çocukların Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanarak, yüksek cezalara çaptırılmasına ilişkin sivil toplum örgütlerinin gösterdiği duyarlılık ve tepki üzerine TMK’da değişikliğe gidildi. Bununla beraber çocukların Ağır Ceza Mahkemeleri yerine, Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmalarının önü açıldı. Ancak bu durum çocuklar için çok da bir şey değiştirmedi. İHD Diyarbakır Şubesi’nin 2010 yılından bu yana hazırladığı raporlardan derlenen bilgiler de bu gerçeği gözler önüne serdi. Derneğin 2010 yılı raporuna göre, 286 çocuk gözaltına alındı, bunlardan 95’i tutuklandı. 2001’de gözaltına alınan 736 çocuktan 241’i, 2002’de 439 çocuktan 71’i, 2013’te 203 çocuktan 64’ü, 2014 yılının ilk 9 ayında ise 154 çocuktan 20’si tutuklandı.
"BAŞKA SUÇLAMALARLA TUTUKLANIYORLAR"
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mahsun Kaya, yasa değiştiğinde Türkiye’deki cezaevlerinde yaklaşık 2 bin 100 çocuğun bulunduğuna dikkat çekerek, ilk etapta bunlardan 193’ünün, daha sonra ise tamamının tahliye edildiğini anımsattı. Bu çocukların ardından toplumsal olaylarda çocukların başka suçlamalarla cezaevlerine alındığını vurgulayan Kaya, "Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 Ocak 2015 tarihi itibariyle, cezaevlerinde 2 bin 8 tutuklu ve hükümlü çocuk bulunuyor. Bunların 123’ü genel itibariyle terör suçu kapsamında cezaevine alınmış" dedi.
Çocuklardan 32’sinin Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunduğunu ve bunlarla ilgili bir rapor hazırlama çalışması yürüttükleri için şu ana kadar 18 çocukla görüştüklerini aktaran Kaya, "Çocukların tamamı bazı gardiyanlar tarafından hakaret boyutuna varan uygulamalarla karşı karşıya kaldığını söylüyor. Yine çocukların koğuşunda bulunan camların büyük bir kısmı kırık ve ısıtma problemi yaşanıyor. Çocuklar, oyun vakitlerinden de büyük ölçüde mahrum bırakılıyor. Sinema günlerinde ya da diğer etkinlik ve faaliyetlerde keyfi bir şekilde ediliyorlar. Çocukların tamamına yakını neyle, hangi suçlamayla karşı karşıya kaldıklarını bilmiyor. Suçun sonuçlarını algılayacak durumda değiller. Özellikle ‘Sokağı, oyun alanlarımızı, okullarımızı, ailemizi okullarımızı çok özledik’ şeklinde çığlıklar boyutuna varan ifadeleri içimizi burkuyor. Bunlar cezaevinden çıktıktan sonra ileriki dönemlerde büyük travmalarla karşı karşıya kalacaktır. Çünkü çocukların yeri hiçbir zaman cezaevi olmamalı. Başlarına gelen bu kötü deneyimle ailelerinden sokaktan, arkadaşlarından okullarından ve oyun alanlarından uzak bırakılmakta ve bunlara yabancılaştırılmaktadır" diye konuştu.