AİLE YA DA ARKADAŞ ÇEVRESİ İNFERTİLİTE TEDAVİSİNİ ’’OLUMSUZ’’ ETKİLEYEBİLİYOR

AİLE YA DA ARKADAŞ ÇEVRESİ İNFERTİLİTE TEDAVİSİNİ ’’OLUMSUZ’’ ETKİLEYEBİLİYOR

Medicana International Ankara Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Doktoru Osman Denizhan Özgün, tıbbi destekle anne-baba olmaya karar veren çiftlerin psikolojileri üzerinde yakın çevrelerinin tutum ve davranışlarının önemli rol oynadığını açıkladı.
Yakın çevrelerinin iyi niyetle sordukları soruların ya da yardımcı olma isteklerinin çiftler üzerinde strese yol açabildiğini ifade eden Dr. Özgün, bu süreçte çevrenin meraklı sorularının tedavi başarısını da etkileyebildiğini belirtti. İnfertilitenin Türk toplumu gibi aile bağları güçlü toplumlarda çiftin yanı sıra yakın çevreyi de etkileyen bir sorun olduğunu dile getiren Op. Dr. Osman Denizhan Özgün, infertil çiftlerin kolay incinen kişiler olduğuna dikkati çekerek, ’’Genellikle çevrelerindeki insanların kendilerini anlamadıklarına inandıklarından insan ilişkilerini sınırlarlar’’ diye konuştu.
ÇOCUKLU ÇİFTLERE KARŞI ÖFKE DUYGUSU
Doğurganlıkla ilgili sorunu ilk tespit eden kişinin genellikle kadınlar oluğunu ifade eden Dr. Özgün, ’’Çiftler infertil olduklarını öğrendiklerinde hayal kırıklığı, ümitsizlik, haksızlığa uğradıkları düşüncesi gibi karmaşık duygularla başa çıkmaya çalışırlar. Kimi zaman öfke doğrudan eşe yönelebilir. Bu dönemde çiftler psikolojik destek almadıkları takdirde evlilikleri boşanma ile sonuçlanabilir. Ayrıca çiftlerin tedavi ekibine ve diğer çocuklu çiftlere karşı öfke duymaları da sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Tüp bebek tedavisi, infertil bir çiftin karşısına çıkan son seçenek ya da yıpratıcı uzun bir sürecin sonunda varılan son durak oluşundan dolayı ayrıcalıklı bir öneme sahiptir. İnfertilite sürecinde oluşan psikolojik etkiler, bu süre uzadıkça şiddetini artırmaktadır. Bu yönüyle tüp bebek tedavisindeki çiftlerin tedavinin daha ilk basamağı olan tanı koyma aşamasında psikolojik destek almaya başlamasını tavsiye ediyoruz. Eşlerin duygularını ve kaygılarını birbirleri ile paylaşması sorunların aşılmasında büyük yarar sağlar. Tedavi öncesi ve sonrası süreçte çiftlerin ve aile büyüklerinin birbirlerine verdikleri destek çok önemlidir. Tedavi süreci öncesinde ve tedavi sırasında uzmanlar tarafından verilen psikolojik destekle birlikte gebelik oranlarında anlamlı bir artış sağlanabilmekte, bunun yanı sıra depresyon ve anksiyete (sinirlilik) oranlarında ise belirgin bir azalma görülmektedir’’ ifadelerini kullandı.
’’ÇİFTLERE TEDAVİ SÜRECİNE İLİŞKİN SORU SORMAKTAN KAÇINILMALI’’
Op. Dr. Özgün, tedavi gören infertil çiftlerin yakınlarının davranış ve yaklaşımlarının tedavinin başarısını olumlu etkileyebilmesi için dikkat edilmesi gereken davranış biçimlerini ise şöyle açıkladı:
’’Tüp bebek tedavisi gören çiftlere her muayene ya da uygulanan bir tedavi sonrasında sürece ilişkin soru sormaktan kaçınılmalı. Bir doğum haberi alındığında anne adayına ’şimdi sıra sende’ gibi iyi niyetli dileklerden sakınılmalı. Çiftler öncelikle biyolojik yoldan çocuk sahibi olmaya çalıştıkları için onlara evlat edinebilecekleri seçeneği özelikle tedavi öncesinde hatırlatılmamalı. Çiftler kendilerini dertleşmeye hazır hissettiklerinde, duygularını paylaşmak istediklerinde onları dinleyerek ve anlamaya çalışarak destek olunmalı. Özellikle tedavi sırasında eşlerin duyguları çok değişken olabileceği, yalnız kalmak isteyebileceği, farklı davranabilecekleri için bunun geçici bir durum olduğu göz önünde tutularak anlayışlı olunmalı.’’