Ak Partili Elitaş: “milletvekillerinin İradesine İpotek Konulmadı”

Ak Partili Elitaş: “milletvekillerinin İradesine İpotek Konulmadı”

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 4 eski bakan ile ilgili yapılan Yüce Divan oylamasında AK Parti Grubu’nda yaşanan oy kayıplarının “fire” olarak değerlendirilmesinin saygısızlık olacağını, milletvekillerinin özgür iradesine ipotek koymanın TBMM’nin iradesine saygısızlık olacağını söyledi.
TBMM’de AK Parti Grup toplantı salonunda basın toplantısı düzenleyen AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, uzun bir süredir Türkiye’nin gündeminde olan, seçim sürecine yönelik, Türkiye’deki istikrarın ortadan kaldırılmasına yönelik bir komplo sürecinin son halkasının noktalandığını belirtti. Mazeretleri dışında katılan tüm AK Partili milletvekillerine teşekkür eden Elitaş, 302 AK Partili milletvekilinin oylamaya katıldığına dikkat çekti. AK Partili milletvekillerinin özgür iradesine ipotek koymadıklarının altını çizen Elitaş, milletvekillerinin özgür iradesine ipotek koymanın TBMM iradesine saygısızlık olacağını söyledi.
“HİÇBİR MİLLETVEKİLİNE BASKI YAPILMADI”
4 eski bakanın Yüce Divan oylamasına yönelik olarak AK Partili 8 milletvekilinin mazeretleri nedeniyle katılamadıklarını, oy kullanamayan Meclis Başkanı ve Meclis Başkanvekili ile birlikte toplam sayının 10 olduğunu kaydeden Elitaş, “302 milletvekili arkadaşım özgür iradeleri ile oylarını kullandılar. Hiçbir AK Partili milletvekili arkadaşımıza baskı yapılmadı, telkinde bulunulmadı, iradelerine ipotek konulmadı. Bütün yapılan oylamalarda milletvekillerimiz inandıkları yönde oy vermişlerdir” dedi.
“ANAYASANIN 100. MADDESİ ARKADAN DOLANILARAK DELİNDİ”
Geçmiş dönemde yapılan çeşitli kritik oylamaları hatırlatan Elitaş, “2007 Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir oylama yapıldı, milletvekillerine inanamayan CHP, adeta TBMM’nin kapısına, kulislerine nöbetçi dikerek milletvekillerinin içeriye girmesini engellemiştir. Bu milletvekili iradesine kelepçe vurmanın kara bir ilk hareketidir. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğinde milletvekillerinin özgür irade ile anayasa değişikliğinde gizli oylarını kullanmasını, kabine gitmelerini engellemiştir. Hatta bir milletvekili, özgür iradesini kullanarak anayasa oylamasında oy vermek için gittiğinde ilgili CHP’li milletvekilleri tarafından yaka paça toplanarak parlamento dışına çıkartılmıştır. Dün yaşadığımız olayda da anayasanın 100. maddesinde emrettiği ‘siyasi partiler soruşturma komisyonunda toplantı yapamazlar, grup kararı alamazlar’ ilkesi, arkadan dolanarak delinmeye çalışılmıştır. Parlamento tarihinde ilk defa bir siyasi partinin genel başkanı bir önergeye bütün milletvekilleri ile birlikte imza atarak anayasanın 100. maddesindeki ‘grup kararı alınmaz’ ilkesini delmiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte diğer milletvekilleri aynı önergeye imza atarak bir manada anayasanın 100. maddesini ihlal etmiş, öbür taraftan milletvekillerinin özgür iradesine imzaları ile ipotek koymaya çalışmıştır. Milletvekillerine güvenmeyen bir siyasi parti, milletvekillerinin özgür iradesinin farklı yönde olabileceğinin endişesine kapılan bir siyasi parti, genel başkanının imzası altında o milletvekillerinin özgür iradelerine ipotek koymaya çalışılmıştır” diye konuştu.
“MHP VE CHP PARALEL YAPIYA YANAŞMAK İÇİN YARIŞ İÇİNDELER”
4 eski bakan ile ilgili yapılan oylamanın CHP’nin paralel yapı ile yaptığı ittifakın tescilini gösterdiğini ifade eden Elitaş, “Öte yandan Haziran ayında yapılacak seçimlerde MHP paralel yapıyı yanına alabilmek için her türlü girişimi ortaya koymuştur. Dünkü yapılan oylamada açıkça göstermiştir ki, MHP ve CHP paralel yapıya yanaşmak için yarış içinde olduklarının en önemli göstergesidir” şeklinde konuştu.
Dünkü yapılan oylamanın önerge oylaması olduğunu kaydeden ve CHP’nin MHP’nin grup başkanvekillerinin bu oylamayı bir güven oylaması ve raporun oylaması haline getirdiklerinin altını çizen Elitaş, “Dünkü yapılan oylamada CHP, MHP ve HDP’nin önergeleri 276’yı bulamamış ve reddedilmiştir, komisyon raporu benimsenmiştir. İçinde bulundukları hezeyan, paralel yapının üst akılına verebilecekleri cevap bulamadıkları için kendi suçlarını, başarısızlıklarını hafifletmek için bu davranışları sergiledikleri yönünde bir algı oluşmuştur. Bu süreçte yapılan oylama önerge oylamasıdır, MHP’ye bir konuyu hatırlatmak istiyorum; 2001 yılında Koray Aydın ile ilgili yapılan oylamada 209 milletvekili komisyon raporunun lehinde oy vermiş, 177 milletvekili Yüce Divan’a gitsin demiştir. O oylamada da 276 bulunamamıştır. Kim ne konuşuyorsa dikkatli konuşması gerekir” dedi.
“HADDİNİ AŞAN AÇIKLAMALAR”
Oylamalarda AK Parti içindeki fireleri ve Şamil Tayyar’ın “ihanet şebekesi” yönündeki ifadesini değerlendiren Elitaş, “Bu açıklamaların haddini aşan bir açıklama olduğunu ifade ediyorum. AK Partili tüm milletvekili arkadaşlarımıza demokrasiye yaptıkları katkıdan dolayı teşekkür ederim. Biz hangi milletvekilinin hangi oyunu kullandığını araştırmayız. Arkadaşlarımızın yaptığı açıklama AK Parti Grubu’nu bağlayan bir açıklama değildir” dedi.
Elitaş, CHP’nin Egemen Bağış ile ilgili oylamanın yeniden yapılması yönündeki yorumuna “Safsata” ifadesiyle cevap verirken, AK Parti’de yaşanan oy kayıplarına “fire” demenin saygısızlık olacağını kaydederek, “Demokraside bu sonuçları beklemek gerekir” diye konuştu.
AK Parti sıralarında Hakan Şükür’e atfen yazılan “Hoş geldin Torinolu” ifadelerinin yer aldığı pankartın sorulması üzerine Elitaş, “Ben farkında değilim, benim arkamda olmuş. Öyle bir yazının konulması TBMM’nin içtüzüğüne uygun bir hareket değil. Bunu içtüzüğün uygulanması konusunda büyük gayret gösteren birisi olarak, iç tüzüğe aykırı bir davranıştır diye söylüyorum” şeklinde konuştu.