Başkonsolos telefonu IŞİD'den nasıl sakladı?
Yayınlanma:
IŞİD'in elinde 101 gün rehin kalan 49 konsolosluk görevlisi Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz aracılığıyla MİT ve devlet yetkilileri sınırlı da olsa irtibat halindeydi. Başkonsolos Öztürk Yılmaz bu iletişimi militanlardan gizlediği iki telefon vasıtasıyla yapıyordu. Öztürk'ün açıklamalarıyla ortaya çıkan bu gerçek tartışma konusu olmuştu. 101 gün boyunca iki telefon militanlardan nasıl gizlenmişti. Yenişafak gazetesinin haberine göre Öztürk, telefonları 7 ayrı parça halinde rehinelerin üzerlerinde sakladı ve telefonlar mekan değişikliklerinde kadınlara veriliyordu. Çünkü IŞİD kadınları aramıyordu.
İKİ TELEFONUN SAKLANMASI KARARI ALINDI
IŞİD militanları Musul Başkonsolosluğu'na yaptığı bakın sonrası rehin aldığı 49 kişinin telefonları götürüldükleri evde topladı. Bu sırada rehinler iki telefonu saklama kararı aldı. Telefonlardan biri Türk GSM hatlıydı ve "roaming" yani şebekeler arasında dolaşım özelliği üzerinden yer tespitinde yararlı oldu. Telefonlardan biri kadınların üzerinde tutuldu. Kadınların aranmayacağı düşünülüyordu. Diğer telefon ise yerel hatlıydı ve Erbil'den otomatik sürekli kontör yükleniyordu.
Bu telefon parçalara ayrılmış şekilde, yedi ayrı kişinin üzerinde gizlendi. İddiaya göre iki telefon da aynı markaydı ve bu telefonların hangi parçasının ve hatlarının kimde olduğunu sadece başkonsolos biliyordu. Mekan değişimlerindeki aramalarda en büyük sıkıntı ise iki cep telefonunun saklanmasıydı. Mekan değişimlerinde telefonlar kadınlara bırakılıyordu çünkü IŞİD militanları kadınları aramıyordu. Bu nedenle iletişim sınırlı da olsa kopmuyordu.
İKİ TELEFONUN SAKLANMASI KARARI ALINDI
IŞİD militanları Musul Başkonsolosluğu'na yaptığı bakın sonrası rehin aldığı 49 kişinin telefonları götürüldükleri evde topladı. Bu sırada rehinler iki telefonu saklama kararı aldı. Telefonlardan biri Türk GSM hatlıydı ve "roaming" yani şebekeler arasında dolaşım özelliği üzerinden yer tespitinde yararlı oldu. Telefonlardan biri kadınların üzerinde tutuldu. Kadınların aranmayacağı düşünülüyordu. Diğer telefon ise yerel hatlıydı ve Erbil'den otomatik sürekli kontör yükleniyordu.
Bu telefon parçalara ayrılmış şekilde, yedi ayrı kişinin üzerinde gizlendi. İddiaya göre iki telefon da aynı markaydı ve bu telefonların hangi parçasının ve hatlarının kimde olduğunu sadece başkonsolos biliyordu. Mekan değişimlerindeki aramalarda en büyük sıkıntı ise iki cep telefonunun saklanmasıydı. Mekan değişimlerinde telefonlar kadınlara bırakılıyordu çünkü IŞİD militanları kadınları aramıyordu. Bu nedenle iletişim sınırlı da olsa kopmuyordu.
Gündem
