Davutoğlu'ndan genel af ve özerklik açıklaması

Davutoğlu'ndan genel af ve özerklik açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile İtalya Başbakanı Matteo Renzi düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. "İmralı heyetinin 4 maddelik taslağındaki özerklik ve genel af tartışması hakkında ne diyeceksiniz" şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, "İki şeyden uzak durulması lazım. Birincisi şiddet ve nefret dilinden uzak durulmalı. İç güvenlik reformu özgürlüklerin korunması içindir. Herkes barışçıl istediği gösteriyi yapabilir. Bu süreçte başarı isteniyorsa ki, hepimiz için çözüm süreci, asli, bir süreçtir. Şiddet dilinden herkesin uzak durması lazım. İkincisi ise yürüyen görüşmelerle ilgili basına çok fazla yorum yapmak doğru değildir. Genel af, özerklik gibi konular kesinlikle gündeme gelmemiştir. Gündemde olmayan konuları, sanki gündemdeymiş gibi ele almak, tartışmak bunlar sürece zarar verir" dedi.

Türkiye'nin İtalya olan ilişkilerine değinen Başbakan Davutoğlu, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ile ele aldıkları konulara ilişkin,
"İlişkilerimiz hep iyi seyretti. İtalya Türkiye'nin 4'ncü önemli ticari ortağıdır. İtalya ile olan ticaret hacmi 15 milyarı aştı ilk 9 ayda. Türk İtalyan üniversitesi kurma fikrini de paylaştık. Ekonomik ve siyasi ilişkilerinin yanı sıra Avrupa Birliği gündemimizin en önemli maddesiydi. Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda İtalya'nın verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Kıbrıs konusunu detaylı olarak ele aldık. Akdeniz sorunları konusunda özelde de özellikle illegal göç ve mülteciler konusunda birlikte çalışma ekipleri kurma fikrinde de mutabık kaldık. Libya'da bütün tarafların katıldığı kuşatıcı bir uzlaşma sürecinin olması için çaba sarf edeceğiz. Libya'daki barış ve istikrar, Türkiye, İtalya ve Akdeniz için çok önemli. Suriye konusunda görüşlerimizi paylaştık. Suriye'de kalıcı bir çözüm için neler yapılması gerektiği hususunda da görüşlerimizi paylaştık. Balkanlar ve enerji iş birliği de görüşmelerimiz arasındaydı. Türkiye ve İtalya iki dost müttefik ülke olarak çok zengin bir gündemde ortak bir perspektife sahip" ifadelerini kullandı.

"İTALYA'NIN HER ZAMAN TÜRKİYE'NİN YANINDA YER ALACAĞINI TEYİT ETMEK İSTERİM"

İtalya Başbakanı Matteo Renzi Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "İtalya'nın her zaman Türkiye'nin yanında yer alacağını teyit etmek isterim. Türkiye'nin AB üyelik süreci devam etmelidir. Bizler bunun başarı ile sonuçlanması için kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bu konuda destek vermeye, her türlü çabayı sarf etmeye AB'nin Türkiye'ye kapılarını çok daha kararlı açması için çabalarımızı sarf etmeye devam edeceğiz. Bu konuda atılacak adımları da sayın Davutoğlu ile paylaştık" diye konuştu.
Renzi, Türkiye'nin mültecilere verdiği desteğin önemine dikkat çekerek takdir edilmesi gerektiğini bu konuda uluslararası destek verilmesi gerektiğini de söyledi.

"SURİYE'NİN TERÖRİZMDEN ARINDIRILMASI İÇİN ELİMİZDEN GELEN ÇABAYI SOMUT ADIMLARI ATMALIYIZ"

Renzi, "Suriye'nin ve diğer ülkelerin terörizmden arındırılması için elimizden gelen çabayı somut adımları atmalıyız. Türk hükümetinin bu konuda yapacağı toplantıların başarılı olmasını temenni ediyorum. Bu konuda da her zaman destek vereceğimizi teyit etmek istiyorum" dedi.

AB ÜYELİK SÜRECİNDE 13 OCAK TARİHİ ÖNEMLİ

Türkiye'nin AB sürecinde İtalya'nın desteğine ilişkin bir soruya Renzi, "Bu fasılların açılması ile ilgili olarak 2015 yılının doğru bir yıl olacağını düşünüyoruz. 18'nde de AB zirvesi düzenlenecek. Bir zaman vermek gerekirse, 13 Ocak İtalyan dönem başkanlığı sona erecek. Orada yapılacak konuşmada ben genişlemenin önemine vurgu yapacağım. Türkiye'nin önemine vurgu yapacağım" dedi.

"DONDURULMUŞ BÖLGELER SURİYE'DE KALICI BİR STATÜKO OLUŞMASINA NEDEN OLACAKSA BU DOĞRU BİR ŞEY DEĞİL"

Türkiye'nin güvenli bölge önerisine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Ateşkes yapılması konusunda çok çaba sar ettik. Maalesef Suriye rejimi hiçbir zaman verilen sözlere sadık kalmadı. Dondurulmuş bölgeler Suriye'de kalıcı bir statüko oluşmasına neden olacaksa bu doğru bir şey değil. Hem de sürdürülebilir bir şey değil. Ancak barış perspektifi olacak şekilde gelişirse inceleriz. Güvenli bölge ise bizim insani konularda kitlelerin kendilerini güvende hissettikleri belirli alanların oluşması ve mülteci akınlarının kesilmesi. Her türlü yeni fikre açığız" diye konuştu.

"ÖNEMLİ KONULARI ELE ALACAĞIZ. RÜŞVETLE MÜCADELE GİBİ"

İtalya'daki sendikaların aldıkları grev kararlarını değerlendirmesi istenen Renzi, "Protestoların, grevlerin olması son derece doğaldır. Grev de bir protesto yoludur. Ancak hükümet olarak büyük bir saygı ile yaklaşmamız gerekir. Ülkeyi tahminlerimiz çerçevesinde büyütmeye çalışacağız. Önemli konuları ele alacağız. Rüşvetle mücadele gibi. Grevcilere de başarılar diliyorum" dedi.

"G20'DE KALKINMAYA AĞIRLIK VEREN BİR GÜNDEMİ MUHAFAZA EDECEĞİZ"

"Türkiye'nin G20 konusunda girişimleri neler olacak? Projeleri nelerdir?" şeklindeki sorular üzerine Davutoğlu şu ifadelere yer verdi: "G20 bağlamında çok geniş kapsamlı toplantılar ele alındı. Temel sorun dünya ekonomisinin durgunlukta oluşu. Dünya ticaretindeki artış normal beklentinin çok gerisinde. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin dünyada talebin enflasyonu kontrol altında olacak şekilde araçlar bulması gerekiyor. Kalkınmaya ağırlık veren bir gündemi muhafaza edeceğiz. Hep beraber bu krizden çıkış yollarını bulmak zorundayız. Küresel kriz, herkesin kaderini etkiliyor."

"GENEL AF ÖZERKLİK GİBİ KONULAR KESİNLİKLE GÜNDEME GELMEMİŞTİR"

"İmralı heyetinin 4 maddelik taslağındaki özerklik ve genel af tartışması hakkında ne diyeceksiniz" şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, "Bu tür süreçlerin çok dikkatli yürütülmesi icap eder. İki şeyden uzak durulması lazım. Birincisi şiddet ve nefret dilinden uzak durulmalı. İç güvenlik reformu özgürlüklerin korunması içindir. Herkes barışçıl istediği gösteriyi yapabilir. İstediği sayıda kişiyi toplayabilir. Kendi görüşlerini ifade edebilir ama şiddete başvurduğu anda bu bir suçtur. Yeni yasada da toplantı ve gösteri teminat altına alınıyor. Bu süreçte başarı isteniyorsa ki, hepimiz için çözüm süreci, asli, bir süreçtir. Şiddet dilinden herkesin uzak durması lazım. İkincisi ise yürüyen görüşmelerle ilgili basına çok fazla yorum yapmak doğru değildir. Genel af, özerklik gibi konular kesinlikle gündeme gelmemiştir. Gündemde olmayan konuları, sanki gündemdeymiş gibi ele almak, tartışmak bunlar sürece zarar verir. Öncelikle iç barışı sağlayacak ve bütün toplumda genel kabul görecek şekilde bu süreci benimsetecek bir yöntemde mutabık kalmamız lazım. Önümüzdeki dönemde mesafeler alındığında gerekli bilgileri basına veya kamuoyuna verilmesi gereken bilgileri gerektiğinde biz veririz" diye konuştu.