Ege’nin Kredi Ve Tasarruf Mevduatı Karnesi

Ege’nin Kredi Ve Tasarruf Mevduatı Karnesi

Ege Bölgesi, bankalarda 72 milyar 820 milyon 32 bin TL’lik tasarruf yaparken, 123 milyar 271 milyon 820 bin TL tutarında kredi kullandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yılın ilk altı ayına ilişkin sektörün ana göstergelerini açıkladı. Rapora göre, Ege Bölgesi’nin toplam tasarruf mevduatı miktarı 72 milyar 820 milyon 32 bin TL olurken kullandığı toplam nakdi kredi ise 123 milyar 271 milyon 820 bin TL’yi buldu. Rakamları değerlendiren Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, Ege’de kredilerin tasarruf mevduatlarına oranı yüzde 169.28 olduğunu belirterek, “Ege’nin tasarruf mevduatı ve nakdi kredi oranları karşılaştırıldığında, en kötü durumdaki ili Manisa, en iyi durumdaki ili ise Uşak oldu. Uşak, yüzde 121.81 oranla, Tunceli ve Aksaray’ın ardından, toplam nakdi kredilerin tasarruf mevduatına oranının en iyi durumda olduğu üçüncü il oldu” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, Ege Bölgesi’nde kredilerin tasarruf mevduatlarına oranında yüzde 263 ile Manisa ve yüzde 240 ile de Denizli’nin başı çektiğini kaydetti. Akdoğu, “İzmir ve Aydın’da ise bu oranın yüzde 150 seviyelerinde seyrettiğini görüyoruz. Ege’nin en büyük ili İzmir’de, kullanılan toplam nakdi kredi miktarı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 14.3’lük bir artışla 62 milyar 553 milyon 862 bin TL’ye ulaştı. Takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı ise yüzde 4.05 oldu. Kredilerin tasarruf mevduatlarına oranında, Afyon 174.82, Kütahya 214.48, Muğla 134.31, Uşak ise 121.81’lik bir performans ortaya koydu” diye konuştu.
İZMİR’İN KREDİ RAPORU
İzmir’de 2014’ün ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, taşıt kredilerinin yüzde 11 azalarak 450 milyon 762 bin TL’ye gerilediğini, bireysel kredi kartlarının da yüzde 12.2 azalarak 4 milyar 227 milyon 626 bin TL olduğunu belirten Akdoğu, “İzmir’de, konut kredisi yüzde 11.4, kredili mevzuat hesabı yüzde 28.2, diğer tüketici kredileri ise 15.4 oranla geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterdi. Takipteki kredi miktarlarında ise en fazla artış tüketici kredilerinde yaşandı. 2013 yılının ilk 6 aylık dönemine göre, bu yılın ilk 6 aylık döneminde takipteki tüketici kredileri yüzde 33 artarak 426 milyon 623 bin TL oldu. Takipteki konut kredisi miktarı ise yüzde 5 düştü” diyerek İzmir’in kredi karnesini çıkardı.
DİĞER BÖLGE İLLERİNDEKİ DURUM
Ege Bölgesi’nin diğer illeri, Aydın, Denizli, Manisa, Muğla, Afyon, Uşak ve Kütahya’da da İzmir’deki gibi taşıt kredisi ve bireysel kredi kartları miktarları düşerken konut kredileri ile diğer tüketici kredileri ise arttı, takipteki kredi miktarlarında en fazla artış yine tüketici kredilerinde yaşandı. Ege’de, geçen yılın aynı dönemine göre, bu yılın ilk 6 aylık döneminde tasarruf mevduatı ve kullanılan kredilerin benzer oranlarda artış gösterdiğini aktaran Akdoğu, “Bu dönemde krediler, İzmir’de 14.3, Manisa’da 17.9, Aydın’da 13.5, Denizli’de 19.7, Uşak’ta 17.7, Muğla’da 15.1, Afyon’da 14.6, Kütahya’da ise 14.3 yüzdelik oranda arttı. Tasarruf mevduatında Ege’de en fazla artış gösteren iki il yüzde 19.3 ile Kütahya ve yüzde 18.5 ile Muğla oldu. Diğer illerin tasarruf mevduatı oranları ise ortalama yüzde 16-17 oranında arttı. Ege’nin toplam tasarruf mevduatı miktarı 72 milyar 820 milyon 32 bin TL olurken kullandığı toplam nakdi kredi miktarı ise 123 milyar 271 milyon 820 bin TL’yi buldu. Bu rakamlara göre, Ege’de, kredilerin tasarruf mevduatlara oranı yüzde 169.28 oldu” diye konuştu.
KİŞİ BAŞINA EN FAZLA TASARRUF MEVDUATI İZMİR’DE
Türkiye geneline bakıldığında, kişi başına düşen tasarruf mevduatı miktarında, İzmir’in, 9 bin 803 TL ile İstanbul ve Ankara’nın ardından üçüncü sırada bulunduğunu ifade eden Serpil Kahraman Akdoğu, “Bölge illerine baktığımızda aynı göstergede, Muğla dördüncü, Uşak altıncı, Denizli ise sekizinci sırada yer alıyor. Kütahya 51. sıradayken Manisa ise 43. sırada. Kişi başına düşen nakdi kredilerde Denizli 15 bin 882 TL ile dördüncü sıradayken İzmir altıncı, Muğla ise 10. sırada yer alıyor” dedi.
TÜRKİYE’DE DURUM
Türkiye geneli rakamları da değerlendiren Serpil Kahraman Akdoğu, “Temel göstergelere baktığımızda, sektörün en büyük fon kaynağını oluşturan mevduatlar, yine 2013 yıl sonuna göre yüzde 3 artış göstererek yüzde 53’e ulaşırken en büyük aktif kalem olan krediler ise yüzde 7.3’lük artışla yüzde 61’e yükseldi. Hatırlatma yapmak gerekirse Haziran 2014 itibariyle sektörde, 33’ü mevduat, 13’ü kalkınma yatırım ve ‘4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 50 banka faaliyet gösteriyor. Haziran 2014 itibariyle toplam kredi tutarı 1.12 trilyon TL’ye ulaşırken bu tutarın yüzde 43’ünü ticari ve kurumsal krediler, yüzde 30’unu tüketici kredileri ile kredi kartları ve yüzde 27’sini ise kobi kredileri oluşturuyor. Kredilerdeki duruma biraz daha detaylı baktığımızda tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının toplamı, taşıt kredileriyle birlikte yılın ilk çeyreğine göre düşüş gösteren kredi grubu olsa da görece önemini koruyor, zira taşıt kredilerinin payı genelde oldukça düşük. Sektörelbazda ise inşaat sektörü başı çekiyor” şeklinde konuştu.
Türkiye geneline bakıldığında toplam mevduat ve kredi tutarında ilk üç ilin değişmediğini anlatan Akdoğu, “İstanbul, Ankara ve İzmir her zamanki gibi ilk üçte. Yalnızca Tunceli’de toplam nakdi kredilerin tasarruf mevduatına oranının yüzde 92 olduğunu görüyoruz. Diğer bir ifadeyle, mevduatın krediyi fonlayabildiği tek ilimiz, Tunceli. Kredi oranının, toplam nakdi kredi, tasarruf mevduatı oranını 6 kattan fazla aşarak en yüksek olduğu ilimiz ise yüzde 623 ile Gaziantep. Gaziantep aynı zamanda, yılın ilk 6 ayında kredi hacmi yüzde 31.8 ile en hızlı ivme gösteren ilimiz” dedi.
Türkiye’de mevduatların, kredilerin gerisinde seyrini sürdürdüğünü kaydeden Yrd. Doç. Dr. Akdoğu “Bu seyrini de sürdürecek gibi görünüyor. Kredi genişlemesi, başta cari açık ve büyüme olmak üzere esasen tüm makro göstergeleri etkileyen bir unsur. Orta vadeli planda da son derece iyimser tahminlerle yer bulan kredi genişlemesine sınırlama getirilmesi hali hazırda tartışılan bir konu. Söz konusu önlemleri, kredi vade süresi, miktarı ve taksit sayısına sınırlama olarak genelleyebiliriz. Nihai hedef, daralan kredi hacmiyle iç ve dış talebi kısmak ve dolayısıyla cari açık artışını engellemek. Doğrudan önlemleri bir kenara bırakalım, bankaların yüzde 8.3 seviyelerinde seyreden ortalama net nominal faizlerini ve ortalama tüketici kredi faizlerini de baz alırsak, faizlerin beklenen enflasyonun altında kaldığı Türkiye’de, kredi hacmi genişlemeye devam edecektir. Nihayetinde, para politikalarının altın kuralı işlemeye devam ediyor, faiz düşerse tasarruflar azalır, krediler artar” diyerek sektörde önümüzdeki dönemde de benzer tabloların ortaya çıkacağını ifade etti.