FETÖ'nün darbe yapacağı 25 yıl önce bildirilmiş!

FETÖ'nün darbe yapacağı 25 yıl önce bildirilmiş!

TBMM FETÖ'nün  Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, 25 yıl önce ihbar edildiğini açıkladı.  Petek, yaptığı açıklamada, FETÖ'nün darbe girişimini  araştırma komisyonu olarak birçok kurum ve kuruluştan belge, bilgi istediklerini  anımsatarak, gelen bilgi ve belgeler arasında FETÖ'nün Polis Akademisindeki  örgütlenmesine ilişkin çok eski belgelerin yer aldığını söyledi. Reşat Petek, Polis Akademisi Başkanlığından Prof. Dr. Şafak Ertan  Çomaklı tarafından Komisyona gönderilen belgeler arasına 1991 tarihli,  mezuniyetinden bir gün önce okuldan ihraç edilen, Rafet Yılmaz adlı bir  öğrencinin o günkü adıyla "Fetullah Hoca'nın talebeleri" adlı grubun Polis  Akademisindeki yapılanmasını anlattığını kaydetti. Öğrenci Yılmaz'ın şikayeti üzerine polis başmüfettişleri Nihat Dündar  ve İzzet Sezgin Şener'in konuya ilişkin soruşturma başlattığını ifade eden Petek,  "Polis başmüfettişlerinin hazırladığı rapor, FETÖ'nün son birkaç yıl içinde  devlete sızmış bir örgüt olmadığını, örgütün ilk günlerinden itibaren devlete  sızma ve örgütsel yapılanmayla hareket ettiğini gösteriyor." dedi.

Rafet Yılmaz'ın bir dönem "Fetullah Hoca talebeleri" grubuyla hareket  ettiğini, örgütün onaylamadığı bir kişiyle nişanlanması üzerine örgütle  bağlarının kesildiğinin ve o günden sonra çok başarılı, çalışkan olmasına rağmen  mezuniyetine bir gün kala ihraç edildiğinin belgelerde yer aldığını anlatan  Petek, şöyle konuştu: "1991 yılına, 25 yıl öncesine ait bu bilgiler son derece manidar.  Burada bir örgüt şemasından bahsediyor. Örgüt lideri Fetullah Gülen. Kurmayları  olarak 'Manisa'dan İlhan', 'Kütahyalı yazar' ifadelerine yer veriliyor. Öğrenci,  örgütün sorumlularını şemayla çizmiş. Karadeniz, İç Anadolu, Doğu bölgeleri  sorumlusu diyerek 4 bölge sorumlusu gösteriliyor. Şemanın izahlarında 'Her ilin  sorumlusu bulunur, bu sorumlulara (vali) ismini verirler. Her ilin durumuna göre  değişik sayıda bu valiye bağlı il, ilçe ve bölge sorumluları bulunur.

Başarılı  olan dershane öğrencileriyle bağlantıyı koparmayarak okulu kazanıp gittikleri  yerlerde onlara yurt ve ev sorunlarında yardımcı olarak yurtlarda belli bir  seviyeye gelenler evlere aktarılır. Her evde bir imam bulunur, bundan izinsiz  hiçbir faaliyet yapamazlar' ifadeleri var. Akademideki örgüt şemasını veriyor;  'Resmi hizmet sorumlusu Kemalettin Hoca...', 'kolej sorumlusu, akademi sorumlusu,  1-2'nci sınıflar sorumlusu, 3-4'ncü sınıflar sorumlusu'. Bu sınıfların alt  birimleri olarak ayrı bir şema veriyor. Bu 1991 yılındaki FETÖ'nün çalışma  modelini ortaya koyuyor. El yazısıyla diğer sınıf sorumluları, yapılan işler,  çalışma şekilleri hakkında beyanlar var."
  25 YIL ÖNCE haber VERİLMİŞ  
 Reşat Petek, FETÖ yapılanmasından 1991 yılında emniyet makamlarının  haberdar edildiğinin ortaya çıktığını belirterek, "15 Temmuz'a gelinceye kadar  FETÖ hakkında konuşanlar, örgütü 'bir hizmet hareketi, insanlardan yardım  topluyorlar, öğrencileri okutuyorlar, yurtdışında okullar açıyorlar, hayırlı  hizmetlerde bulunuyorlar' diye tarif ediyorlardı. Birilerinin bu örgütü son  döneme mal edip de nevzuhur, yeni bir örgüt gibi anlatmaları belgelerle  örtüşmüyor." dedi.
Polis Akademisi öğrencisi Yılmaz'ın ifadesinde FETÖ'nün o dönemde bile  ihtilalle yönetime geleceğine dair ifadeler bulunduğuna dikkati çeken Petek,  şöyle devam etti: "1991 yılında ifade veren Rafet Yılmaz'ın şu cümlelerini okumak  istiyorum; 'Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, laik, hukuk devleti ilkeleri  reddedilerek şeriatı hakim kılmak doğrultusunda eğitim yapılmaktadır. Bu düzenin  belli bir zemin oluşturulduktan sonra ihtilalle geleceği bize anlatılmaktaydı.'  25 yıl önce darbe yapılacağını FETÖ'nün eğitiminden geçmiş bir polis akademisi  öğrencisi haber veriyor. 25 yıl öncesine ait bu belgeyle, FETÖ'nün darbe,  ihtilalle yönetimi ele geçirme hedefi ortaya çıkıyor."
 Petek, Polis Akademisi öğrencisi Yılmaz'ın şikayeti ile başlatılan  soruşturmadan başka eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Tuncer Meriç'in 10 Mart  1992 tarihinde Emniyet Teftiş Kurulu Başkanlığına gönderdiği yazıyla da polis  koleji, Polis Akademisi ve emniyet teşkilatı içinde "Fetullah Hoca'nın  talebeleri" adlı örgüt hakkında kapsamlı bir soruşturma yapılmasının istendiğinin  belgelerle sabit olduğunu anlattı.Komisyon Başkanı Petek, hazırlanan raporlarda, Komisyonda dinlenen  şahısların anlatımlarında ve son olarak Polis Akademisi öğrencisi Rafet Yılmaz'ın  ifadelerinde "Kemalettin Özdemir" isminin öne çıktığını kaydetti.

POLİS AKADEMİSİ ÖĞRENCİSİ ANLATTI 
 Mezuniyetine bir gün kala Polis Akademisinden FETÖ'cüler tarafından  ihraç edilen Rafet Yılmaz, 24 Eylül 1991 tarihinde polis başmüfettişleri Nihat  Dündar ve İzzet Sezgin Şener'e "müşteki-tanık" sıfatıyla verdiği ifadesinde  FETÖ'nün Polis Akademisinde nasıl örgütlendiği, birim, sınıf sorumlularının  kimler olduğu, Ankara'da ve emniyet teşkilatında başka kimlerle irtibatlı  oldukları hakkında bilgi veriyor.
 İfadesinde 1987-1988 öğretim yılında Polis Akademisine girdiğini ve bu  süreçte Fetullah Gülen Cemaati ile tanıştığını anlatan Yılmaz, toplantılarda  Kur'an-ı Kerim öğrenmek istediğini ancak burada "Kur'an-ı Kerim önemli değil,  önce risaleleri öğrenip, ezberlemek gerekir." sözleriyle karşılaştığını aktardı. Örgüt kurallarına uygun hareket etmediği gerekçesiyle Polis  Akademisinden ilişiğinin kesildiğini yer aldığı Yılmaz'ın ifadesinde, şu  bilgileri paylaşıyor: "Üçüncü sınıfta İrfan Kayaönü ve Maksut Karal öğrencilerden toplanan  paralarla Keçiören'de bir ev tuttular. Bu evin tutulması 1989-1990 öğretim  yılında oldu. Kendilerini evci gösterdiler, okuldaki idareciler aracılığıyla  sahte belgeler tanzim ettiler. Ailelerini Ankara'da oturuyormuş gibi gösterdiler  ve hafta sonları bu evde toplandılar. Cumartesi, pazar İngilizce kursuna gitmeye  başladım. Bu sebeple bu şahıslarla aram açıldı. İrfan Kayaönü benimle görüşmeler  yaptı, ikna etmeye çalıştı. Bu arada nişanlandım. Bana nişanlımı  araştıracaklarını, kendilerinin uygun görmeyecekleri kişi ile nişanlanamayacağımı  belirttiler. Ben de bunları kabul etmedim. Aramızın açılması bu olaylardan sonra  oldu. Bu tarihe kadar önemli nitelikte disiplin cezam yoktu ancak kısa sürede  değişik sebeplerle cezalandırıldı. Okuldan mezun olmama bir gün kala komisyon  kararları da elden takip edilmek suretiyle ilişiğim kesildi."
İfadesinde Fetullah Gülen cemaatine ilişkin hazırladığı rapor  nedeniyle tehditlere maruz kaldığını anlatan Yılmaz, şöyle devam ediyor:  "Hazırladığım raporun cemaatin tümünün duyduğunu öğrendim, bu konuda  da beni tehdit etmeye başladılar. Bana cemaati karşıma almamın doğru olmayacağını  söylendi. Bunun üzerine bu teşkilatın ne kadar güçlü olduğunu bildiğim için  korktum. Daha önce de tehdit edilmiştim. Bu olay atılmama kadar sebep olmuştu. Bu  endişe ile 'Ne yapabilirim?' dedim. Bana notere gitmemi ve daha önce yazdığım  raporun yalan olduğunu söylememi istediler. Adem Türer, bana evde daha önce  verdiğim raporun yalanlarla dolu olduğunu, baskı altında yazdırıldığını belirten  bir rapor yazdırdı. Bana imzalattı, tutanaktan 3 tanesini Adem Türer aldı."