Hdp Muş Milletvekili Çelik’ten Varto Olayları İle İlgili Açıklama

Hdp Muş Milletvekili Çelik’ten Varto Olayları İle İlgili Açıklama

MUŞ (İHA) – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Demir Çelik, önceki günlerde yol kapatma eyleminden sonra olayların sıçradığı ilçe merkezinde bürosu yakılan gazeteciler ile kamera ve fotoğraf makinesine el konulan gazetecilere yönelik saldırıları tasvip etmediğini ifade ederek, "Adalet arayışı içerisinde olduğunu söyleyenlerin yapmaması gereken bir hareket olduğu için ben özür diliyorum” dedi.
Varto Belediye Eş Başkanı Hüseyin Güneş ve Varto Belediye Eş Başkan Vekili Bektaş Han ile önceki hafta Varto’da yaşanan olaylarla ilgili basın toplantısı düzenleyen HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muş İl Başkanı Halis Saltık’ın Varto olayları ile ilgili beyanlarının gerçek olmadığını belirtti.
İl Başkanı Halis Saltık’ın olaylar sonrasında Varto Belediyesi hakkında suçlayıcı açıklamalarda bulunduğunu belirten Çelik, "Varto’da özellikle 22 Ağustos’ta yaşanan olaylardan kaynaklı başta mağdur olan siyasi parti, dernek, gazete ya da özel şirket sahibi arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu yönüyle de bir kez daha paylaşım ve dayanışma duygusu içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. O olayı gerekçelendirerek internet üzerinde sosyal medyayı kullanarak amaç dışı söylemlere sahip bir kısım siyasal partiler ve siyasal kişiliklerin hem olaya ilişkin açıklamaları hem de olayın oluşu gününde belediyemize yönelik bir kısım amacını aşan yaklaşımları suçlayıcı söylemleri olmuştur. Bilindiği üzere, 20 Ağustos’ta başlayıp 22 Ağustos sabahına kadar devam eden yol kapatma eylemi, bir noktadan sonra polisin abartılı şiddeti müdahalesiyle Varto merkezine intikaline yol açmıştır. Çarşı merkezinde polis ile eylemcilerin karşı karşıya geldiği saatlerde AK Parti İlçe Başkanlığı binasına yönelik molotof atıldığı ve yan tarafında bulunan gazete ve büroların bundan etkilenerek yangınla karşı karşıya kaldığı ve yangına Varto Belediyesi itfaiyesinin müdahale etmediği söylemleri tamamıyla gerçek dışıdır. Her şeyden önce yangının başladığı saatten itibaren Varto Belediyemizin itfaiyesi yangının olduğu noktaya gelip itfaiye aracıyla müdahale etmeyi görev bilmiştir. Yangını söndürmüştür. Yangına müdahale eden itfaiye aracımızı kullanan şoför ve itfaiyeciler araçlarıyla beraber gözaltına alınmıştır. Araç, sürücüsü ve itfaiye eri akşamın saat 7’sine kadar benim de girişimlerimin neticesinde gözaltından kurtarılmıştır. Bu gözaltı süresi içerisinde itfaiyemiz, etkisiz işlevsiz kalmıştır. Olası bir yangına müdahaleden yoksun kalmıştır. Bu gerçekle birlikte Muş’tan kimin ne amaçla belediye başkanını arayıp itfaiye aracını isteyip yangına davet ediyor olması tarafımızdan bilinmemektedir" ifadelerini kullandı.
Muş Belediyesi’ne bağlı itfaiye araçlarının TOMA’lara su takviyesi için Varto’ya geldiklerini iddia eden Çelik, "Muş Belediyesi’nin Varto’ya intikal eden itfaiye araçları, söz konusu olan yangını söndürme amacıyla ya da o yangına müdahale etme amacıyla intikal etmiş değillerdir. Göstericilere, eylemcilere sivil itaatsizlik faaliyetlerinde bulunan kişilerin TOMA’larına suyu nakletme amacıyla bu itfaiye araçları kullanılmıştır. Gerçek bu iken olayı ters düz edip Varto Belediye’sinin yangını söndürmeye gelmediği ve olaya ilgisiz kaldığı söylemi tamamıyla manipülasyon ve siyasi amaçlıdır” ifadelerini kullandı.
MİLLETVEKİLİ ÇELİK GAZETECİLERDEN ÖZÜR DİLEDİ
Yol kapatma eyleminden sonra olayların sıçradığı ilçe merkezinde bürosu yakılan gazeteciler ile kamera ve fotoğraf makinesine el konulan gazetecilere yönelik olayları tasvip etmediğini ifade eden Çelik, "Adalet arayışı içerisinde olduğunu söyleyenlerin yapmaması gereken bir hareket olduğu için ben özür diliyorum. Bu, bize yakışmayan bir üsluptur, yaklaşımdır. Biz, savaş aygıtları yerine barış ve özgürlüğü esas alacak isek farklı olmak durumundayız. Kaldı ki fikir ve düşünce özgürlüğünden bahsediyoruz. Düşüncenin kendi kendisini örgütleme hakkı vardır. Basın da bunlardan biridir. Farklı siyasal düşüncelere, eğilimlere sahip basın organları olabilir, bunların fikirlerini, düşüncelerini yaymak haklarıdır. O haklarını yaymak adına her türlü örgütlenme hakkını da esas almamız gerekiyor. Aksi takdirde rahatsızlık duyduğumuz, ceberut devlet anlayışından bir farkımız olmaz. Bu konuda mutlaka yanlış yapan arkadaşlarımız olmuştur. Onları da karşılaştırmadan, düşmanlaştırmadan doğruyu hep beraber bulacağız" diye konuştu.